%20
Tanrı Belki Esirger Aşkı %15 indirimli Yehuda Amihay
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944611619
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
72
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-04
Çeviren
Onur Behramoğlu
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Tanrı Belki Esirger Aşkı

Yazar: Yehuda Amihay
Yayınevi : Tekin Yayınevi
15,00TL
12,00TL
%20
Satışta değil
9789944611619
633934
Tanrı Belki Esirger Aşkı
Tanrı Belki Esirger Aşkı
12.00

Modern İsrail şiirinin büyük ismi Yehuda Amihay, yapıtlarında konu edindiği savaşları, ayrılıkları, acıları ve en çok da aşkı ince bir sitem, zarif bir itirazla karşılıyor, “Ve yalnızlık,/ seninle hiç birlikte bulunmadığımız / bir yerde / bulunmaktır” diyerek aşkın İbranicesi ‘ahava' sözcüğüne can katıyor.

Cennet Tanrı'nın cennetidir ve yeryüzü insana bahşedildi. Fakat altından ve mermerden tapınaklar kimin?
Ve mezuzayı öpen adamların kaçı öyle bir aşkla öpüldü bir kadın tarafından?

Cennet Tanrı'nın cennetidir ve yeryüzü insana bahşedildi, fakat masa kimin ve kimin elidir masadaki?

Çağdaşımız bu şair, özellikle Batı dünyasında şiirin bilmeceye dönüştürüldüğü, sözcükler arasındaki ilişkilerin yaşanmışlıktan doğmayıp yapay bir kurgudan oluşturulduğu bir süreçte, yapıntı duyarlıkların değil hakiki yaşanmışlıkların, ümitlerin, ümitsizliklerin, çocukluğun, aşkın, ailenin, bir tutkunun doğuşunun ve bitişinin, kaçınılmaz bir yazgı olan yaşlılık ve ölüm gerçeklerinin şiirini yazıyor. Sözcüklere yumuşak dokunuşlar, somut ve sarsıcı metaforlarla…

Bu şiirleri okurken içinizden geçen duygu, bizim coğrafyamızın, bizim kültürümüzün, bizim insanımızın şiirini okuduğunuzdur…

Çevirmenin, şairi ve şiirlerini nasıl içselleştirmiş olduğunu duyumsamak ise okumaya ayrı bir tat ve derinlik katıyor…

  • Açıklama
    • Modern İsrail şiirinin büyük ismi Yehuda Amihay, yapıtlarında konu edindiği savaşları, ayrılıkları, acıları ve en çok da aşkı ince bir sitem, zarif bir itirazla karşılıyor, “Ve yalnızlık,/ seninle hiç birlikte bulunmadığımız / bir yerde / bulunmaktır” diyerek aşkın İbranicesi ‘ahava' sözcüğüne can katıyor.

      Cennet Tanrı'nın cennetidir ve yeryüzü insana bahşedildi. Fakat altından ve mermerden tapınaklar kimin?
      Ve mezuzayı öpen adamların kaçı öyle bir aşkla öpüldü bir kadın tarafından?

      Cennet Tanrı'nın cennetidir ve yeryüzü insana bahşedildi, fakat masa kimin ve kimin elidir masadaki?

      Çağdaşımız bu şair, özellikle Batı dünyasında şiirin bilmeceye dönüştürüldüğü, sözcükler arasındaki ilişkilerin yaşanmışlıktan doğmayıp yapay bir kurgudan oluşturulduğu bir süreçte, yapıntı duyarlıkların değil hakiki yaşanmışlıkların, ümitlerin, ümitsizliklerin, çocukluğun, aşkın, ailenin, bir tutkunun doğuşunun ve bitişinin, kaçınılmaz bir yazgı olan yaşlılık ve ölüm gerçeklerinin şiirini yazıyor. Sözcüklere yumuşak dokunuşlar, somut ve sarsıcı metaforlarla…

      Bu şiirleri okurken içinizden geçen duygu, bizim coğrafyamızın, bizim kültürümüzün, bizim insanımızın şiirini okuduğunuzdur…

      Çevirmenin, şairi ve şiirlerini nasıl içselleştirmiş olduğunu duyumsamak ise okumaya ayrı bir tat ve derinlik katıyor…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat