Madde âleminden Arş'ın çok fevkindeki emr âlemine kadar büyük bir sefer ve yol var. Bu yol zorlu, engebeli ve hainler tarafından sarılmış bir yoldur. Her dönemeçte azgın düşman, yol kesicilik için fırsat gözlemektedir.
Eser, bu yolun en emin şekilde nasıl katedilebileceğini ilmî ve nazarî lisanla izah eder. Emmâre, levvâme, mülheme, mutmainne, râdıye ve merdıyye nefs mefhumlarını tafsiliyle açıkladıktan sonra sadece izahla kalmaz, menfî olarak bu yolun tuzaklarını, avcılarını, zorluklarını ifşa eder ve müsbet olarak da yoldaki sığınma noktalarını, arkadaşlıkları bildirir ve yolcusunu hedefe emin bir sûrette ulaştırmak için ustalıkla a'zamî tedbirleri aldırtır.
Bu yönüyle Müellif, en basit ruh sıkıntılarını da ihmal etmeksizin, insanın ömrü boyunca tâbi' tutulduğu imtihanda başarılı olabilmesi için ona hakîkî dost olur, okuyucusunun korunmasız, narin ve güçsüz ruhuna kol kanat gerer ve dostluğunu kabul eden her samimî Müslümanın yükünü, kardeşlik bağına ihtimam şartıyla paylaşmayı kabul eder. Ancak bu, sır davalardandır.
Eser elde edilmeli, samimiyetle okunmalı, iç benliğe sindirilmeli, mehabbet ve teslimiyetle reçeteleri tatbik edilmeli ve yürüyen merdivende huzurla yol alınmalıdır.
Boğaz köprüsü varken boğazın derin sularına kendini bırakıp, karşı kıyıya yüzerek geçmek isteyenler, ya boğulurlar ya da bütün güçleri tükenmiş halde karşı kıyıya ulaşır ve ötelere yol almakta başarısız olurlar. Bu aşırı hırs ve varlık gösterme arzusu, nefsin tuğyanının ve benliğinin ürünüdür. Halbuki akıl sahibi her insan, boğaz köprüsünü tercih eder, yorulmadan karşı kıyıya ulaşır ve öteleri de artık gücüne ve kabiliyetine göre adımlar.
Bu manada eser, nefsin terbiye ve tezkiyesinde usulleri bildirirken, teslim ruhla okuyan okuyucusunun en yakın sırdaşı ve dostu olmaya talib muhteşem bir özelliğe sahibdir.
- Açıklama
Madde âleminden Arş'ın çok fevkindeki emr âlemine kadar büyük bir sefer ve yol var. Bu yol zorlu, engebeli ve hainler tarafından sarılmış bir yoldur. Her dönemeçte azgın düşman, yol kesicilik için fırsat gözlemektedir.
Eser, bu yolun en emin şekilde nasıl katedilebileceğini ilmî ve nazarî lisanla izah eder. Emmâre, levvâme, mülheme, mutmainne, râdıye ve merdıyye nefs mefhumlarını tafsiliyle açıkladıktan sonra sadece izahla kalmaz, menfî olarak bu yolun tuzaklarını, avcılarını, zorluklarını ifşa eder ve müsbet olarak da yoldaki sığınma noktalarını, arkadaşlıkları bildirir ve yolcusunu hedefe emin bir sûrette ulaştırmak için ustalıkla a'zamî tedbirleri aldırtır.
Bu yönüyle Müellif, en basit ruh sıkıntılarını da ihmal etmeksizin, insanın ömrü boyunca tâbi' tutulduğu imtihanda başarılı olabilmesi için ona hakîkî dost olur, okuyucusunun korunmasız, narin ve güçsüz ruhuna kol kanat gerer ve dostluğunu kabul eden her samimî Müslümanın yükünü, kardeşlik bağına ihtimam şartıyla paylaşmayı kabul eder. Ancak bu, sır davalardandır.
Eser elde edilmeli, samimiyetle okunmalı, iç benliğe sindirilmeli, mehabbet ve teslimiyetle reçeteleri tatbik edilmeli ve yürüyen merdivende huzurla yol alınmalıdır.
Boğaz köprüsü varken boğazın derin sularına kendini bırakıp, karşı kıyıya yüzerek geçmek isteyenler, ya boğulurlar ya da bütün güçleri tükenmiş halde karşı kıyıya ulaşır ve ötelere yol almakta başarısız olurlar. Bu aşırı hırs ve varlık gösterme arzusu, nefsin tuğyanının ve benliğinin ürünüdür. Halbuki akıl sahibi her insan, boğaz köprüsünü tercih eder, yorulmadan karşı kıyıya ulaşır ve öteleri de artık gücüne ve kabiliyetine göre adımlar.
Bu manada eser, nefsin terbiye ve tezkiyesinde usulleri bildirirken, teslim ruhla okuyan okuyucusunun en yakın sırdaşı ve dostu olmaya talib muhteşem bir özelliğe sahibdir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.