Teşkilat-ı MahsusaBir Gizli Teşkilat Öyküsü
Osmanlı'nın dağılış dönemindeki direnişin adı olan Teşkilat-ı Mahsusa, bir döneme damgasını vurmuş, büyük bir istihbarat örgütüdür. Bu kitap ile üç kıtada örgütlenen Teşkilat-ı Mahsusa kahramanlarının Anadolu'dan yollara düşüp Balkanlar'da, Afrika'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Türkmenistan'da, Hindistan'da ve Çin'de vatan uğruna verdikleri acı dolu mücadelelere şahitlik edeceksiniz.
II. Abdülhamid'e yapılan suikast, sonuç alınamadığında üzülen şair Tevfik Fikret, Teşkilat'ın Kurduğu Batı Trakya Türk Cumhuriyeti, İngiliz casusları Thomas Edward Lawrence ve Gertrude Bell, sonu gelmeyen entrikalar çemberleri, Rus, Fransız, İngiliz ajanları ile Yahudi ve Ermeniler'in, Arapların nasıl işbirliği yaptıkları, süpürge tohumu yiyerek açlığa ve işgale direnen hatta acı ot yedikleri için zehirlenen askerler, her şartta yılmadan savaşan Enver Bey, Eşref Kuşçubaşı ve Teşkilat-ı Mahsusa üyeleri…
Sayfaları çevirdikçe yürekleri ülke sevgisiyle dolu bu kahramanların özlemini duydukları gelecek için nasıl savaştıklarını, yaptıkları eşsiz fedakârlıkları kelimeler ile anlatmanın mümkün olmadığını siz de anlayacaksınız… Örneğin Eşref Kuşçubaşı, tarihçi Cemal Kutay'a el notlarıyla verdiği anılarında şöyle diyordu:
“Hiçbir harpte, Trablusgarp'ta olduğu kadar yalnızlığımızı hissetmemiştik. Çöl sıcaklarında yaralarımızı saracak pamuğumuz, merhemimiz yoktu. İçinde amonyak vardır diye yaralarımızın üzerine idrar döküyorduk.”
- Açıklama
Osmanlı'nın dağılış dönemindeki direnişin adı olan Teşkilat-ı Mahsusa, bir döneme damgasını vurmuş, büyük bir istihbarat örgütüdür. Bu kitap ile üç kıtada örgütlenen Teşkilat-ı Mahsusa kahramanlarının Anadolu'dan yollara düşüp Balkanlar'da, Afrika'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Türkmenistan'da, Hindistan'da ve Çin'de vatan uğruna verdikleri acı dolu mücadelelere şahitlik edeceksiniz.
II. Abdülhamid'e yapılan suikast, sonuç alınamadığında üzülen şair Tevfik Fikret, Teşkilat'ın Kurduğu Batı Trakya Türk Cumhuriyeti, İngiliz casusları Thomas Edward Lawrence ve Gertrude Bell, sonu gelmeyen entrikalar çemberleri, Rus, Fransız, İngiliz ajanları ile Yahudi ve Ermeniler'in, Arapların nasıl işbirliği yaptıkları, süpürge tohumu yiyerek açlığa ve işgale direnen hatta acı ot yedikleri için zehirlenen askerler, her şartta yılmadan savaşan Enver Bey, Eşref Kuşçubaşı ve Teşkilat-ı Mahsusa üyeleri…
Sayfaları çevirdikçe yürekleri ülke sevgisiyle dolu bu kahramanların özlemini duydukları gelecek için nasıl savaştıklarını, yaptıkları eşsiz fedakârlıkları kelimeler ile anlatmanın mümkün olmadığını siz de anlayacaksınız… Örneğin Eşref Kuşçubaşı, tarihçi Cemal Kutay'a el notlarıyla verdiği anılarında şöyle diyordu:
“Hiçbir harpte, Trablusgarp'ta olduğu kadar yalnızlığımızı hissetmemiştik. Çöl sıcaklarında yaralarımızı saracak pamuğumuz, merhemimiz yoktu. İçinde amonyak vardır diye yaralarımızın üzerine idrar döküyorduk.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.