Tevratta ve Kur'anda Nuh ve Tufan Kıssası - Gılgamış Destanı ve Açılımı - Tevrat Metinlerinin Günümüze Gelişleri
Bütün medeniyetlerde özellikle Sümer, Mısır, Babil ve Yunanda felsefi ve bilimsel çalışmalardan önce bilgi olarak sadece mitolojik veriler var. Bu mitolojik veriler için bazıları hayali hikayeler; bazıları hurafevari inançlar diyor. Bazıları da bu mitolojik metinlerin gelişmiş parçalarını tarihi bilgi sanıyor. Birçok yazarın Gılgamış ve Troya destanlarını tarih sanması gibi...
Benim kanaatim (ki bu kanaatimi ilmi analizler ile isbat edebilirim) bu mitolojik metinler, ne hayali hikayelerdir, ne hurafevari inançlardır, ne de yanlış ve eksik aktarılmış tarihi bilgilerdir. Bunlar, sonsuz bir bilinç ve manalar içeren varlık ağacının, insan kalbi (bilinçdışı duyusu) üzerinden görünüp kaleme alınan insanlık arşivinin ilk belgeleridir.
Çünkü insan uyurken veya çocukluk döneminde iken üst kortex aktif olmadığı için; onun bilinçdışı duyusu aktif olur. Bunları net görebilir. Eski insanlarda üst kortex tam çalışmadığı için insanlık bir nevi tufuliyet (çocukluk) çağını yaşadığından mitolojik veriler denilen bu arketipleri daha net görebilmiştir.
Çünkü insan, sonsuz bilinç ve mana içeren varlık ağacının çekirdeği ve meyvesi olduğundan, o mana ve bilinç katmanları onu DNA' sında ve beyin katmanlarında yazılıdır. Bunlar ihtiyacın tetiklenmesiyle ortaya çıkarlar. Bu bilimsel noktayı bilmeyenler, ilkel insan ve çocuk insan, magic beyne sahiptir, bu gibi şeyleri uydurmuşlardır, diyebiliyorlar. Gılgamış Destanı üzerine yazdığım yorumlar bu metinlerin yapısının böyle olmadığını gösteriyor. Bu mitolojik malzeme Sümer ve Babil'de fazlaca var olduğu gibi; Yunan da da zengin bir malzeme vardır.
İnsanlığın ilk dersi olan mitolojik metinlerin birçok faydalı sonucu olmuştur.
Mesela;
a) İnsanda sağlam bir kişiliğin oluşması... (Çünkü yüce veya ölümsüz bir O'yu bilen insanda sağlıklı bir ben oluşur; insan bensizlik ve kişiliksizlik veya psikopat olmaktan kurtulur.)
b) Varlığı kutsal bilmek ve dolayısıyla ona değer vermek. (Samilerin her kelimenin önüne İlah manasına gelen el takısını ve Aryen milletlerin yine Teo manasına gelen the edatını koyması bunun delilidir.)
c) Bu metinlerdeki açıklamalar sayesinde insanlık basit de olsa nedenselliği ve nasıllığı öğrenmiştir.
d) Ki bunun bir sonraki adımı felsefi ve bilimsel düşünce ve çalışmalar olmuştur.
- Açıklama
Bütün medeniyetlerde özellikle Sümer, Mısır, Babil ve Yunanda felsefi ve bilimsel çalışmalardan önce bilgi olarak sadece mitolojik veriler var. Bu mitolojik veriler için bazıları hayali hikayeler; bazıları hurafevari inançlar diyor. Bazıları da bu mitolojik metinlerin gelişmiş parçalarını tarihi bilgi sanıyor. Birçok yazarın Gılgamış ve Troya destanlarını tarih sanması gibi...
Benim kanaatim (ki bu kanaatimi ilmi analizler ile isbat edebilirim) bu mitolojik metinler, ne hayali hikayelerdir, ne hurafevari inançlardır, ne de yanlış ve eksik aktarılmış tarihi bilgilerdir. Bunlar, sonsuz bir bilinç ve manalar içeren varlık ağacının, insan kalbi (bilinçdışı duyusu) üzerinden görünüp kaleme alınan insanlık arşivinin ilk belgeleridir.
Çünkü insan uyurken veya çocukluk döneminde iken üst kortex aktif olmadığı için; onun bilinçdışı duyusu aktif olur. Bunları net görebilir. Eski insanlarda üst kortex tam çalışmadığı için insanlık bir nevi tufuliyet (çocukluk) çağını yaşadığından mitolojik veriler denilen bu arketipleri daha net görebilmiştir.
Çünkü insan, sonsuz bilinç ve mana içeren varlık ağacının çekirdeği ve meyvesi olduğundan, o mana ve bilinç katmanları onu DNA' sında ve beyin katmanlarında yazılıdır. Bunlar ihtiyacın tetiklenmesiyle ortaya çıkarlar. Bu bilimsel noktayı bilmeyenler, ilkel insan ve çocuk insan, magic beyne sahiptir, bu gibi şeyleri uydurmuşlardır, diyebiliyorlar. Gılgamış Destanı üzerine yazdığım yorumlar bu metinlerin yapısının böyle olmadığını gösteriyor. Bu mitolojik malzeme Sümer ve Babil'de fazlaca var olduğu gibi; Yunan da da zengin bir malzeme vardır.
İnsanlığın ilk dersi olan mitolojik metinlerin birçok faydalı sonucu olmuştur.
Mesela;
a) İnsanda sağlam bir kişiliğin oluşması... (Çünkü yüce veya ölümsüz bir O'yu bilen insanda sağlıklı bir ben oluşur; insan bensizlik ve kişiliksizlik veya psikopat olmaktan kurtulur.)
b) Varlığı kutsal bilmek ve dolayısıyla ona değer vermek. (Samilerin her kelimenin önüne İlah manasına gelen el takısını ve Aryen milletlerin yine Teo manasına gelen the edatını koyması bunun delilidir.)
c) Bu metinlerdeki açıklamalar sayesinde insanlık basit de olsa nedenselliği ve nasıllığı öğrenmiştir.
d) Ki bunun bir sonraki adımı felsefi ve bilimsel düşünce ve çalışmalar olmuştur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.