“Senin baban Şah İsmail rahmetli, benim babamla savaştı. Sen de şecaat iddiasındasın. Gel savaşalım. Savaşmazsan bir daha şecaatte bulunma.”
Onun mektubuna cevap olarak şöyle yazdım. Bütün varlıklardan daha büyük olan, şanı yüce Hz. Rab'dir ve şerefli kelamında kâfirlerle yaptığınız cihat ve gazada kendinizi tehlikeye atmayınız diye buyurmuştur. Allah der ki “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Kur'an, 2/195) Kâfirlerle gaza yaparken tehlikeden men buyrulmuşken, sayıca on kişinin karşısında bir kişinin bile olmadığı iki Müslüman ordunun savaşması için nasıl fetva veririm ve bu Müslümanları tehlikeye atarım? Babamın sizin babanızla savaştığı gün Durmuş Hân ile çeşitli beyler, hatta ordusunun tamamı sarhoştu. Akşamdan sabaha dek şarap içip savaşa yönelmişlerdi. Bu olay son derece akıl dışı ve kötü olmuştu. O tarihten itibaren ben, Çaldıran savaşı hikâyesinin gündeme geldiği her zaman, Durmuş Han'a beddua ediyorum.
- Açıklama
“Senin baban Şah İsmail rahmetli, benim babamla savaştı. Sen de şecaat iddiasındasın. Gel savaşalım. Savaşmazsan bir daha şecaatte bulunma.”
Onun mektubuna cevap olarak şöyle yazdım. Bütün varlıklardan daha büyük olan, şanı yüce Hz. Rab'dir ve şerefli kelamında kâfirlerle yaptığınız cihat ve gazada kendinizi tehlikeye atmayınız diye buyurmuştur. Allah der ki “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Kur'an, 2/195) Kâfirlerle gaza yaparken tehlikeden men buyrulmuşken, sayıca on kişinin karşısında bir kişinin bile olmadığı iki Müslüman ordunun savaşması için nasıl fetva veririm ve bu Müslümanları tehlikeye atarım? Babamın sizin babanızla savaştığı gün Durmuş Hân ile çeşitli beyler, hatta ordusunun tamamı sarhoştu. Akşamdan sabaha dek şarap içip savaşa yönelmişlerdi. Bu olay son derece akıl dışı ve kötü olmuştu. O tarihten itibaren ben, Çaldıran savaşı hikâyesinin gündeme geldiği her zaman, Durmuş Han'a beddua ediyorum.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.