The Sounds of Silence - Sessizliğin Sesi: Türkiye Ermenileri Konuşuyor
Sessizliğin Sesi - Türkiyeli Ermeniler Konuşuyor kitabı, Olof Palme Merkezi'nin desteğiyle Hrant Dink Vakfı'nın 2011 yılı içinde gerçekleştirdiği sözlü tarih projesi sonunda ortaya çıktı. Ferda Balancar'ın derlediği kitapta, İstanbul ve Anadolu'nun değişik kentlerinde yaşayan 15 Ermeni'nin hikâyesini kendi anlatımlarıyla okuyacaksınız. Doğumundan bugüne kadar Ermeni kimliğiyle yaşayanlar, kimliğini gizleyerek yaşamını sürdürenler, Müslümanlaşmış Ermeni olarak doğup sonradan Ermeni kimliğine geri dönenler ve hayatına Müslüman olarak devam edenler… Onların hikâyeleri tarihle ilgili hafızayı ve Türkiyeli Ermenilerin bugün yaşadıklarını içeriyor.
"Gelin önce birbirimizi anlayalım..." - Hrant Dink.
"Hrant Dink Vakfı'nda hemen her zaman en keskin arzulardan biri, Türkiyeli Ermenilerle ilişkin bellek deposu, sözlü tarih kayıtları, kültür ve kimlik belgeleri oluşturmak ve tutmak oldu. Elinizdeki çalışma bu arzunun somutlaşmış ilk biçimidir. " -
Ali Bayramoğlu
"Bu hikâyeler ne kadar bireysel olursa olsun, ne kadar bir topluluğa aitmiş gibi görünürse görünsün aslında Ötekine yönelik duyulmayı bekleyen hikâyeler. Zira konuşma edimini söz tek başına tamamlamaz, söylenen duyulmadan hep eksik kalmaya mahkûmdur." - Arus Yumul
- Açıklama
Sessizliğin Sesi - Türkiyeli Ermeniler Konuşuyor kitabı, Olof Palme Merkezi'nin desteğiyle Hrant Dink Vakfı'nın 2011 yılı içinde gerçekleştirdiği sözlü tarih projesi sonunda ortaya çıktı. Ferda Balancar'ın derlediği kitapta, İstanbul ve Anadolu'nun değişik kentlerinde yaşayan 15 Ermeni'nin hikâyesini kendi anlatımlarıyla okuyacaksınız. Doğumundan bugüne kadar Ermeni kimliğiyle yaşayanlar, kimliğini gizleyerek yaşamını sürdürenler, Müslümanlaşmış Ermeni olarak doğup sonradan Ermeni kimliğine geri dönenler ve hayatına Müslüman olarak devam edenler… Onların hikâyeleri tarihle ilgili hafızayı ve Türkiyeli Ermenilerin bugün yaşadıklarını içeriyor.
"Gelin önce birbirimizi anlayalım..." - Hrant Dink.
"Hrant Dink Vakfı'nda hemen her zaman en keskin arzulardan biri, Türkiyeli Ermenilerle ilişkin bellek deposu, sözlü tarih kayıtları, kültür ve kimlik belgeleri oluşturmak ve tutmak oldu. Elinizdeki çalışma bu arzunun somutlaşmış ilk biçimidir. " -
Ali Bayramoğlu"Bu hikâyeler ne kadar bireysel olursa olsun, ne kadar bir topluluğa aitmiş gibi görünürse görünsün aslında Ötekine yönelik duyulmayı bekleyen hikâyeler. Zira konuşma edimini söz tek başına tamamlamaz, söylenen duyulmadan hep eksik kalmaya mahkûmdur." - Arus Yumul
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.