Tolerans Üzerine Bir Mektup
17.yüzyıl'ın belki de en önemli düşünürü kabul edilen John Locke'un (1632-1704) kaleme aldığı bu kitap, genel itibariyle, dini 'tolerans' bağlamından hareketle bireysel inancın dokunulmazlığını ele almaktadır. Tolerans Üzerine Bir Mektup, farklı dini mezhepler arasında dini toleransın gelişmesi ve devletin insanların dini inançları üzerindeki müdahalesinin hem anlamsız hem de beyhude bir çaba olduğunu kanıtlamak için Locke tarafından 1685 yılında kaleme alınmış ancak 1689 yılında basılmış önemli bir eserdir. Locke'un politik alan ile dini alanı birbirinden ayırması, dini tolerans konusundaki ısrarı, liberalizmin hem teorik hem de politik gelişiminde oldukça önemlidir. Bu katkı, onun hem liberalizmin babası hem de tolerans öncüsü olarak anılmasına neden olmuştur. Bu eser, ortak yaşayışların gittikçe zorlaştığı, farklılıklara tahammülün epeyce azaldığı ve neredeyse imkânsız hale geldiği günümüzde; onaylamadığımız ya da hoşumuza gitmeyen düşüncelere, inançlara ve davranışlara katlanmamızın, tahammül etmemizin bir ihtiyaç değil zorunluluk olduğunu bizlere yeniden hatırlatmaktadır. Kısacası, dışlayıcı, aşağılayıcı, asimile edici ve hatta yok edici söylemlerin ve edimlerin yaygınlaştığı günümüzde tolerans, daha yaşanılabilir bir dünya için olmazsa olmazımızdır.
- Açıklama
17.yüzyıl'ın belki de en önemli düşünürü kabul edilen John Locke'un (1632-1704) kaleme aldığı bu kitap, genel itibariyle, dini 'tolerans' bağlamından hareketle bireysel inancın dokunulmazlığını ele almaktadır. Tolerans Üzerine Bir Mektup, farklı dini mezhepler arasında dini toleransın gelişmesi ve devletin insanların dini inançları üzerindeki müdahalesinin hem anlamsız hem de beyhude bir çaba olduğunu kanıtlamak için Locke tarafından 1685 yılında kaleme alınmış ancak 1689 yılında basılmış önemli bir eserdir. Locke'un politik alan ile dini alanı birbirinden ayırması, dini tolerans konusundaki ısrarı, liberalizmin hem teorik hem de politik gelişiminde oldukça önemlidir. Bu katkı, onun hem liberalizmin babası hem de tolerans öncüsü olarak anılmasına neden olmuştur. Bu eser, ortak yaşayışların gittikçe zorlaştığı, farklılıklara tahammülün epeyce azaldığı ve neredeyse imkânsız hale geldiği günümüzde; onaylamadığımız ya da hoşumuza gitmeyen düşüncelere, inançlara ve davranışlara katlanmamızın, tahammül etmemizin bir ihtiyaç değil zorunluluk olduğunu bizlere yeniden hatırlatmaktadır. Kısacası, dışlayıcı, aşağılayıcı, asimile edici ve hatta yok edici söylemlerin ve edimlerin yaygınlaştığı günümüzde tolerans, daha yaşanılabilir bir dünya için olmazsa olmazımızdır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.