Toplum Biçimlerinin Gelişimi (Ciltli)
İnsanlık şimdiye değin iki türlü Mülkiyet Biçimi tanıdı:
1- Ortak Mülkiyet: Bir toplumda yaşayan her yaşamanın, çalışmanın ve yeniden üretimin doğal yahut objektif tarım toptan benimsemesidir.
2- Özel Mülkiyet: Bir toplumda yaşayan insanların her biri kişi olarak yalnızca kendi çalışma, yalnızca kendini yaşatma yeniden üretme şartlarını benimser; Özel Mülkiyet budur.
Bu iki basit ve uç mülkiyet arasında, birinden ötekine geçiş ve kılık değiştirme biçimleri, ayrıca bir sıra melez mülkiyet biçimleri vardır. O melez mülkiyet biçimlerini insanlık tarihinin tümü içinde. geçirdikleri konaklara göre izlersek kavrayabiliriz.
Bütün mülkiyet biçimleri üzerine toptan ve soyut bir fikir edinmek için, önce, her çağın tarihçil gidişi (prosesi) içinde özel ve somut olarak yaşanılmış bulunan mülkiyet ilişkilerini gözden geçirmek zorundayız. Hangi biçimde olursa olsun, bütün mülkiyet ilişkilerinin kökü ve anası ilk insan topluluğunun yaşadığı Ortak Mülkiyet'tir. Emeğin öznel şartı (sübjektif şartı) insanın kendisidir. Çalışma ve yaşamanın nesnel şartları (objektif şartları) doğa ve toplum olaylarıdır. İlkel topluluklarda emeğin gerek sübjektif şartı gerekse objektif şartları ayni kertede Ortak, birleşik, bitişik bulunur. Ne kişinin yaşantısı ve benliği, ne yaptığı üretim ve yeniden üretimin şartları birbirinden ve topluluktan ayrılmaz. Hepsi bir aradadırlar. Hiçbirisi bağımsız birer varlık olamazIar.
- Açıklama
İnsanlık şimdiye değin iki türlü Mülkiyet Biçimi tanıdı:
1- Ortak Mülkiyet: Bir toplumda yaşayan her yaşamanın, çalışmanın ve yeniden üretimin doğal yahut objektif tarım toptan benimsemesidir.
2- Özel Mülkiyet: Bir toplumda yaşayan insanların her biri kişi olarak yalnızca kendi çalışma, yalnızca kendini yaşatma yeniden üretme şartlarını benimser; Özel Mülkiyet budur.
Bu iki basit ve uç mülkiyet arasında, birinden ötekine geçiş ve kılık değiştirme biçimleri, ayrıca bir sıra melez mülkiyet biçimleri vardır. O melez mülkiyet biçimlerini insanlık tarihinin tümü içinde. geçirdikleri konaklara göre izlersek kavrayabiliriz.
Bütün mülkiyet biçimleri üzerine toptan ve soyut bir fikir edinmek için, önce, her çağın tarihçil gidişi (prosesi) içinde özel ve somut olarak yaşanılmış bulunan mülkiyet ilişkilerini gözden geçirmek zorundayız. Hangi biçimde olursa olsun, bütün mülkiyet ilişkilerinin kökü ve anası ilk insan topluluğunun yaşadığı Ortak Mülkiyet'tir. Emeğin öznel şartı (sübjektif şartı) insanın kendisidir. Çalışma ve yaşamanın nesnel şartları (objektif şartları) doğa ve toplum olaylarıdır. İlkel topluluklarda emeğin gerek sübjektif şartı gerekse objektif şartları ayni kertede Ortak, birleşik, bitişik bulunur. Ne kişinin yaşantısı ve benliği, ne yaptığı üretim ve yeniden üretimin şartları birbirinden ve topluluktan ayrılmaz. Hepsi bir aradadırlar. Hiçbirisi bağımsız birer varlık olamazIar.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.