%30
Toprağın Öptüğü Çocuklar %28 indirimli Sibel Oral
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750725326
Boyut
14.00x21.00
Sayfa Sayısı
248
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Toprağın Öptüğü ÇocuklarAdaleti Beklerken Roboski

Yazar: Sibel Oral
Yayınevi : Can Yayınları
50,00TL
35,00TL
%30
Satışta değil
9789750725326
610136
Toprağın Öptüğü Çocuklar
Toprağın Öptüğü Çocuklar Adaleti Beklerken Roboski
35.00

TSK'ya bağlı uçaklar “aldıkları istihbarat”a uyarak “teröristler”in Türkiye'ye girmelerini önlemek için hava saldırısında bulundu. Yer Roboski… Tarih 28 Aralık 2011… Otuz dört kişi “ölü olarak ele geçirildi”. Türkiye devleti ve medyasının on iki saat boyunca sessiz kalıp saklamaya çalıştığı bu olayda, ne yaşandığını, kimlerin nasıl öldüğünü öğrenmeye başladığımızda ortaya adlı adınca bir “katliam” çıktı.

Sibel Oral, Roboski'ye giderken sadece gazeteci kimliğini değil; vicdanını, insanlığını ve “acı”sını da beraberinde götürdü. Kimsenin yargılanmadığı, hiçbir siyasi sorumlunun ortaya çıkmadığı, hatta tazminat ödenerek “ölü olarak ele geçirilenler”in ailelerine sus payı verilmek istendiği bu “katliam”ın ardındaki acı ve öfkenin dindirilebilmesi için tek bir beklenti var: Adalet… Tıpkı devletin hesap vermediği, sorumluların yargılanmadığı pek çok olayda olduğu gibi…

Bilmiyorum tek bir cümleyle yıkılacağımı, sonra durup durup aynı karşımdaki anne gibi yere bakacağımı. Konuya bir türlü giremiyorum, en kolay sorudan başlayacağım, sonrası nasılsa gelir diye düşünüyorum. “En çok ne severdi mesela?”

Duruyor, yere bakıyor, sonra başını kaldırıp yüzüme, “Elma,” diyor, “elmayı çok severdi...” Aldığım yanıt öyle güzel, masum, öyle korkunç ki!.. Susuyorum. Yere bakıyor sonra yüzü... Susuyor... Bu kadar...

  • Açıklama
    • TSK'ya bağlı uçaklar “aldıkları istihbarat”a uyarak “teröristler”in Türkiye'ye girmelerini önlemek için hava saldırısında bulundu. Yer Roboski… Tarih 28 Aralık 2011… Otuz dört kişi “ölü olarak ele geçirildi”. Türkiye devleti ve medyasının on iki saat boyunca sessiz kalıp saklamaya çalıştığı bu olayda, ne yaşandığını, kimlerin nasıl öldüğünü öğrenmeye başladığımızda ortaya adlı adınca bir “katliam” çıktı.

      Sibel Oral, Roboski'ye giderken sadece gazeteci kimliğini değil; vicdanını, insanlığını ve “acı”sını da beraberinde götürdü. Kimsenin yargılanmadığı, hiçbir siyasi sorumlunun ortaya çıkmadığı, hatta tazminat ödenerek “ölü olarak ele geçirilenler”in ailelerine sus payı verilmek istendiği bu “katliam”ın ardındaki acı ve öfkenin dindirilebilmesi için tek bir beklenti var: Adalet… Tıpkı devletin hesap vermediği, sorumluların yargılanmadığı pek çok olayda olduğu gibi…

      Bilmiyorum tek bir cümleyle yıkılacağımı, sonra durup durup aynı karşımdaki anne gibi yere bakacağımı. Konuya bir türlü giremiyorum, en kolay sorudan başlayacağım, sonrası nasılsa gelir diye düşünüyorum. “En çok ne severdi mesela?”

      Duruyor, yere bakıyor, sonra başını kaldırıp yüzüme, “Elma,” diyor, “elmayı çok severdi...” Aldığım yanıt öyle güzel, masum, öyle korkunç ki!.. Susuyorum. Yere bakıyor sonra yüzü... Susuyor... Bu kadar...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat