%40
Tunceli Folklorunda Efsaneler Recai Bazancir
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786258109313
Boyut
16.00x24.00
Sayfa Sayısı
189
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Tunceli Folklorunda EfsanelerDerleme-Araştırma-İnceleme

Yayınevi : Duvar Kitabevi
70,00TL
42,00TL
%40
Satışta değil
9786258109313
908396
Tunceli Folklorunda Efsaneler
Tunceli Folklorunda Efsaneler Derleme-Araştırma-İnceleme
42.00

Tunceli ili, Türk halk geleneğine, musikiye, sanata ve sözlü kültür hazinesine kazandırdığı sayısız ürünle, ülkemizin kültürel yelpazesine önemli katkılar sunmuştur. Tunceli, sözlü halk kültürü mahsullerinin yanında sosyolojik ve antropolojik anlamda da farklı disiplinlere ilham vermiş, kendine has bir kültür bahçesi olarak görülmüştür. Kitabımızda ağırlıklı olarak; ocaklar, ziyaretler, menkıbeler, dağlar, taşlar, dereler, olağanüstü kuvvetler ve Hızır (A.s.) adına efsaneler yer almaktadır. Stitth Thompson'un “Motif İndex of Folk Literature” adlı uluslararası motif- tip kataloğuna göre derlenen 120 efsane metninde farklı varyantlara da yer verilerek, efsanelerin zaman içinde, kuşaktan kuşağa aktarılırken nasıl değiştiği gözler önüne serilmiştir. Bu sözlü gelenek içeriklerine bakıldığında efsane örneklerinin ağırlıklı olarak Alevilik inanç yapısıyla paralel kutsallık arz ettikleri, günlük hayata dair oldukça kısaltılmış öyküsel bir yapıda aktarıldığı ve mutlaka arkaik unsurlarla bağlantılı bir bölüm ya da içeriğin yer aldığı görülmektedir. Kutsiyet içeren efsane metinlerindeki mesajın/özün önemli ölçüde inançsal değer yargılarıyla ve toplumsal ahlak kurallarıyla dengelendiği gözlemlenmiştir. Anlatılardaki zaman hem geçmiş hem de bu geçmiş üzerinden bugünün ve yarının ilişkilendirildiği bir tarih olarak tarafımıza yansımaktadır. Tunceli il, ilçe ve köylerine gidilerek derlenen efsanelerde görülen gerçek ise, efsaneleri ve diğer sözlü gelenek ürünlerini anlatan kuşağın neredeyse yok olduğu gerçeğidir. Aktarılan efsanelerin ortak özelliği ise: efsanelere adını veren ocaklar, dağlar, akarsular, ziyaretler ve dini menkıbelere kaynaklık eden kutsal kişilere saygı duyulması gerektiği ve bu kişilerin inançsal ritüellerinin devam ettirilmesi gerektiğidir. Kitabımızın, ilerleyen zamanlarda ülkemizdeki efsaneler üzerine çalışma yapacak folklor araştırmacılarına yardımcı olması ve efsane örneklerinin hangi motifler üzerine kurulduğunun karşılaştırılıp anlaşılmasına katkı sunması, en büyük temennimizdir.

  • Açıklama
    • Tunceli ili, Türk halk geleneğine, musikiye, sanata ve sözlü kültür hazinesine kazandırdığı sayısız ürünle, ülkemizin kültürel yelpazesine önemli katkılar sunmuştur. Tunceli, sözlü halk kültürü mahsullerinin yanında sosyolojik ve antropolojik anlamda da farklı disiplinlere ilham vermiş, kendine has bir kültür bahçesi olarak görülmüştür. Kitabımızda ağırlıklı olarak; ocaklar, ziyaretler, menkıbeler, dağlar, taşlar, dereler, olağanüstü kuvvetler ve Hızır (A.s.) adına efsaneler yer almaktadır. Stitth Thompson'un “Motif İndex of Folk Literature” adlı uluslararası motif- tip kataloğuna göre derlenen 120 efsane metninde farklı varyantlara da yer verilerek, efsanelerin zaman içinde, kuşaktan kuşağa aktarılırken nasıl değiştiği gözler önüne serilmiştir. Bu sözlü gelenek içeriklerine bakıldığında efsane örneklerinin ağırlıklı olarak Alevilik inanç yapısıyla paralel kutsallık arz ettikleri, günlük hayata dair oldukça kısaltılmış öyküsel bir yapıda aktarıldığı ve mutlaka arkaik unsurlarla bağlantılı bir bölüm ya da içeriğin yer aldığı görülmektedir. Kutsiyet içeren efsane metinlerindeki mesajın/özün önemli ölçüde inançsal değer yargılarıyla ve toplumsal ahlak kurallarıyla dengelendiği gözlemlenmiştir. Anlatılardaki zaman hem geçmiş hem de bu geçmiş üzerinden bugünün ve yarının ilişkilendirildiği bir tarih olarak tarafımıza yansımaktadır. Tunceli il, ilçe ve köylerine gidilerek derlenen efsanelerde görülen gerçek ise, efsaneleri ve diğer sözlü gelenek ürünlerini anlatan kuşağın neredeyse yok olduğu gerçeğidir. Aktarılan efsanelerin ortak özelliği ise: efsanelere adını veren ocaklar, dağlar, akarsular, ziyaretler ve dini menkıbelere kaynaklık eden kutsal kişilere saygı duyulması gerektiği ve bu kişilerin inançsal ritüellerinin devam ettirilmesi gerektiğidir. Kitabımızın, ilerleyen zamanlarda ülkemizdeki efsaneler üzerine çalışma yapacak folklor araştırmacılarına yardımcı olması ve efsane örneklerinin hangi motifler üzerine kurulduğunun karşılaştırılıp anlaşılmasına katkı sunması, en büyük temennimizdir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat