"Dünya haberciliği" ya da "dış habercilik", ulus-devletin ana öznesi olduğu bir uluslararası ilişkiler sistemi içinde kendi meslekî gramerini ve kavram dağarcığını oluşturdu. Egemenlik, siyasi rejim, savaş, göç, afet vb. alanlardaki enformasyon akışı ile şekillenmeye başlayan bu alanın içine daha sonra diplomasi haberciliği de girmeye başladı. Özellikle 1980'lerin sonlarından itibaren hızlanan küreselleşme süreciyle birlikte, "dünya haberciliği" yukarıdaki gibi "büyük meseleler" yanında gündelik hayata ilişkin "küçük konular"ı da bünyesine dâhil etti. Bugün bütün dünyada, "dünya haberciliği" ile ilgili olarak yapılan bir dizi araştırma, soruşturma ve tartışma ile karşı karşıya kalıyoruz. Türk basınının dış politika konusundaki genel yaklaşımını ve bu alanda yaptığı haberciliği çözümlemeyi amaçlayan bu çalışma, medya araştırmaları alanı içinde, medya sosyolojisinin ve eleştirel medya teorilerinin birikiminden hareketle tasarlandı. Medya araştırmaları alanında bugüne kadar oluşan birikim göz önünde bulundurulduğunda, medyayı ele alan bir araştırmanın ya "medya kurumu"nu, ya "medya mesajı"nı ya da "medya etkisi"ni inceleme konusu ettiğini görebiliriz. Bu çalışma, bu dört alt araştırma alanını da kuşatan bir doğrultuda tasarlanmıştır. Araştırmada, dış politika haberciliğine katkıda bulunan aktörlerin içinde bulundukları kurumun öncelikleri, diğer medya kurumlarıyla ilişkileri, hangi şekil ve içeriklerle haber oluşturdukları, neyi haber olarak görüp neyi görmedikleri, dış politika haberlerinin ne tür etkiler oluşturdukları eleştirel bir çerçevede çözümlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın özgün değeri,Türkiye'deki dış habercilikle ilgili, daha önce elimizde olmayan betimsel bir çerçeve sunmasının yanı sıra, bizzat alanda çalışan ve dış haberin oluşum sürecine katkıda bulunan kişilerin görüşlerinden hareketle ortaya çıkmış olmasından kaynaklanıyor. M. Mücahit Küçükyılmaz ve Hakan Çopur'un, Türk basınında dış politika haberciliği açısından önemli merkezler olan İstanbul, Ankara ve Washington'da, toplam 60 gazeteci, diplomat ve akademisyenle yürüttüğü araştırma boyunca zaman zaman eleştirel bir yaklaşım öne çıksa da, sonuçta sorunlu alanların tespiti ve çözüm önerileriyle konuya yapıcı bir perspektiften bakıldı. Umarız bu çalışma, Türkiye'deki dış habercilik alanında betimsel bir çerçeve ortaya koyabilir, ortaya attığı soru ve eleştirilerle verimli tartışmaların başlamasına ve her şeyden önemlisi Türkiye'deki gazetecilik ve habercilik standartlarının yükselmesine hizmet edebilir.
- Açıklama
"Dünya haberciliği" ya da "dış habercilik", ulus-devletin ana öznesi olduğu bir uluslararası ilişkiler sistemi içinde kendi meslekî gramerini ve kavram dağarcığını oluşturdu. Egemenlik, siyasi rejim, savaş, göç, afet vb. alanlardaki enformasyon akışı ile şekillenmeye başlayan bu alanın içine daha sonra diplomasi haberciliği de girmeye başladı. Özellikle 1980'lerin sonlarından itibaren hızlanan küreselleşme süreciyle birlikte, "dünya haberciliği" yukarıdaki gibi "büyük meseleler" yanında gündelik hayata ilişkin "küçük konular"ı da bünyesine dâhil etti. Bugün bütün dünyada, "dünya haberciliği" ile ilgili olarak yapılan bir dizi araştırma, soruşturma ve tartışma ile karşı karşıya kalıyoruz. Türk basınının dış politika konusundaki genel yaklaşımını ve bu alanda yaptığı haberciliği çözümlemeyi amaçlayan bu çalışma, medya araştırmaları alanı içinde, medya sosyolojisinin ve eleştirel medya teorilerinin birikiminden hareketle tasarlandı. Medya araştırmaları alanında bugüne kadar oluşan birikim göz önünde bulundurulduğunda, medyayı ele alan bir araştırmanın ya "medya kurumu"nu, ya "medya mesajı"nı ya da "medya etkisi"ni inceleme konusu ettiğini görebiliriz. Bu çalışma, bu dört alt araştırma alanını da kuşatan bir doğrultuda tasarlanmıştır. Araştırmada, dış politika haberciliğine katkıda bulunan aktörlerin içinde bulundukları kurumun öncelikleri, diğer medya kurumlarıyla ilişkileri, hangi şekil ve içeriklerle haber oluşturdukları, neyi haber olarak görüp neyi görmedikleri, dış politika haberlerinin ne tür etkiler oluşturdukları eleştirel bir çerçevede çözümlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın özgün değeri,Türkiye'deki dış habercilikle ilgili, daha önce elimizde olmayan betimsel bir çerçeve sunmasının yanı sıra, bizzat alanda çalışan ve dış haberin oluşum sürecine katkıda bulunan kişilerin görüşlerinden hareketle ortaya çıkmış olmasından kaynaklanıyor. M. Mücahit Küçükyılmaz ve Hakan Çopur'un, Türk basınında dış politika haberciliği açısından önemli merkezler olan İstanbul, Ankara ve Washington'da, toplam 60 gazeteci, diplomat ve akademisyenle yürüttüğü araştırma boyunca zaman zaman eleştirel bir yaklaşım öne çıksa da, sonuçta sorunlu alanların tespiti ve çözüm önerileriyle konuya yapıcı bir perspektiften bakıldı. Umarız bu çalışma, Türkiye'deki dış habercilik alanında betimsel bir çerçeve ortaya koyabilir, ortaya attığı soru ve eleştirilerle verimli tartışmaların başlamasına ve her şeyden önemlisi Türkiye'deki gazetecilik ve habercilik standartlarının yükselmesine hizmet edebilir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.