Türk Ceza Hukukunda Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçları
Doğal bitkilerden elde edilen afyon, esrar, kokain, eroin gibi narkotik uyuşturucular ile beraber son yıllarda yeni tür sentetik uyuşturucuların sayısındaki artış, toplumların karşı karşıya kaldığı tehlikeyi büyütmektedir. Düzenlenen uluslararası raporlarda; sadece son birkaç yılda, yüzlerce yeni sentetik uyuşturucunun BM'ye bildirildiği ifade edilmektedir. Dünyadaki seyre paralel olarak, ülkemizde tespit edilen uyuşturucu maddelerin sayısı ve çeşitliliği de her geçen gün artmaktadır. Zira Türkiye, hem coğrafi konumu hem de genç nüfusu dolayısıyla küresel ölçekli uyuşturucu trafiğinden en çok etkilenen ülkeler arasındadır. Özellikle dünyanın en büyük afyon üreticisi olan Afganistan'dan ya da İran ve Pakistan gibi Asya ülkelerinden, Avrupa'ya gerçekleştirilmekte olan eroin ve diğer afyon türevlerinin kaçakçılığı, genelde Türkiye üzerinden yapılmaktadır. Bu transit özelliği nedeniyle ülkemizde her yıl, tüm Avrupa ülkelerinde yakalanan toplam miktardan çok daha fazla eroin ele geçirilmektedir. Diğer taraftan Türkiye, Avrupa'da üretilerek Asya'ya gönderilen sentetik uyuşturucu ve ara kimyasalların kaçakçılığında da, transit ve hedef ülke konumundadır. Nitekim ülkemizde rapor edilen vakalar irdelendiğinde; bunların önemli ölçüde skank, captagon, ekstazi, metamfetamin ve sentetik kannabinoidler gibi uyuşturucular ile ilgili olduğu görülmektedir.
Uyuşturucu maddelerin yasa dışı kullanımı; kronik yahut akut hastalıklarla beraber insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etki göstermekte, bazı durumlarda ise doğrudan madde bağlantılı ölümlere sebebiyet vermektedir. Ayrıca uyuşturucu maddelerin illegal ticaretinden elde edilen gelirler; devletin kontrol edemediği kayıt dışı bir ekonomiye kaynak oluşturmakta ve özellikle suç örgütleri, faaliyetlerinin finansmanında bunu etkili bir şekilde kullanmaktadır. Dolayısıyla TCK m. 188'de düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına karşı; ülkemizin hukuki çerçevede göstereceği mücadele, hem kendi toplumumuzun sağlığı ve güvenliği hem de küresel uyuşturucu trafiğinin önlenmesi bakımından büyük önem arz etmektedir.
- Açıklama
Doğal bitkilerden elde edilen afyon, esrar, kokain, eroin gibi narkotik uyuşturucular ile beraber son yıllarda yeni tür sentetik uyuşturucuların sayısındaki artış, toplumların karşı karşıya kaldığı tehlikeyi büyütmektedir. Düzenlenen uluslararası raporlarda; sadece son birkaç yılda, yüzlerce yeni sentetik uyuşturucunun BM'ye bildirildiği ifade edilmektedir. Dünyadaki seyre paralel olarak, ülkemizde tespit edilen uyuşturucu maddelerin sayısı ve çeşitliliği de her geçen gün artmaktadır. Zira Türkiye, hem coğrafi konumu hem de genç nüfusu dolayısıyla küresel ölçekli uyuşturucu trafiğinden en çok etkilenen ülkeler arasındadır. Özellikle dünyanın en büyük afyon üreticisi olan Afganistan'dan ya da İran ve Pakistan gibi Asya ülkelerinden, Avrupa'ya gerçekleştirilmekte olan eroin ve diğer afyon türevlerinin kaçakçılığı, genelde Türkiye üzerinden yapılmaktadır. Bu transit özelliği nedeniyle ülkemizde her yıl, tüm Avrupa ülkelerinde yakalanan toplam miktardan çok daha fazla eroin ele geçirilmektedir. Diğer taraftan Türkiye, Avrupa'da üretilerek Asya'ya gönderilen sentetik uyuşturucu ve ara kimyasalların kaçakçılığında da, transit ve hedef ülke konumundadır. Nitekim ülkemizde rapor edilen vakalar irdelendiğinde; bunların önemli ölçüde skank, captagon, ekstazi, metamfetamin ve sentetik kannabinoidler gibi uyuşturucular ile ilgili olduğu görülmektedir.
Uyuşturucu maddelerin yasa dışı kullanımı; kronik yahut akut hastalıklarla beraber insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etki göstermekte, bazı durumlarda ise doğrudan madde bağlantılı ölümlere sebebiyet vermektedir. Ayrıca uyuşturucu maddelerin illegal ticaretinden elde edilen gelirler; devletin kontrol edemediği kayıt dışı bir ekonomiye kaynak oluşturmakta ve özellikle suç örgütleri, faaliyetlerinin finansmanında bunu etkili bir şekilde kullanmaktadır. Dolayısıyla TCK m. 188'de düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına karşı; ülkemizin hukuki çerçevede göstereceği mücadele, hem kendi toplumumuzun sağlığı ve güvenliği hem de küresel uyuşturucu trafiğinin önlenmesi bakımından büyük önem arz etmektedir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.