Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Soruşturma Evresinin Sona Ermesi
2015 yılının Şubat ayında, doktora yeterlik sınavımızı başarıyla geçtikten sonra, doktora eğitimimizin son evresi olan tez yazımı evresine geldik. Burada öncelikle çözülmesi gereken mesele, Lisansüstü Eğitime ilişkin yönetmelikte belirtilen koşullara uyan bir konuyu tespit etmekti. Bu bağlamda, her ne kadar, dönemlerine yetişemesek de eserleri ve onların yetiştirdikleri hocalarımız yoluyla talebesi olduğumuz, Prof. Dr. Nurullah KUNTER hocanın ve KUNTER hocanın, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku adlı eserinin, üzerimizde büyük etkisinin olduğu belirtilmelidir. Bu etkinin bir sonucu olarak, ceza muhakemesi hukuku alanında bir tez konusu seçme kararı verdik. Ayrıca yazdığımız tezin, insan haklarına ilişkin bir yönünün de olmasını istiyorduk. Bu nedenle, konumuzu, Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Soruşturma Evresinin Sona Ermesi olarak belirledik. Danışman hocamız Sayın Prof. Dr. Mustafa ÖZEN, doktora eğitimimizin başında bize sahip çıkarak tez danışmanlığımızı nasıl üstlenmişse tez konusu hususunda da bizi teşvik ettiler.
Tezin yazım sürecinde karşılaştığımız en büyük mesele, 5271 numaralı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda, tezimizin konusuna ilişkin düzenlemelerdeki kavramlar arasında bazı çelişkilerin bulunmasıydı. Bu cümleden olmak üzere, örneğin, CMK'da, kovuşturma kavramının anlamı hususunda çelişkili kullanımlar söz konusudur. Bu bağlamda, tezin yazımında tercih edilebilecek iki yol söz konusuydu. Kavramları, CMK'daki şekliyle kullanmak ve Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Soruşturma Evresinin Sona Ermesine ilişkin olarak CMK'nın düzenlemelerine uymak veya tüm bunların aksine bir yol izlemek. Ne kadar başarılı olduğumuz, akademik eleştirilerle ortaya çıkacak olmakla birlikte, ikinci yolu tercih ettiğimizi ve bu yolda, gerekli çabayı gösterdiğimizi belirtmek isteriz.
- Açıklama
2015 yılının Şubat ayında, doktora yeterlik sınavımızı başarıyla geçtikten sonra, doktora eğitimimizin son evresi olan tez yazımı evresine geldik. Burada öncelikle çözülmesi gereken mesele, Lisansüstü Eğitime ilişkin yönetmelikte belirtilen koşullara uyan bir konuyu tespit etmekti. Bu bağlamda, her ne kadar, dönemlerine yetişemesek de eserleri ve onların yetiştirdikleri hocalarımız yoluyla talebesi olduğumuz, Prof. Dr. Nurullah KUNTER hocanın ve KUNTER hocanın, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku adlı eserinin, üzerimizde büyük etkisinin olduğu belirtilmelidir. Bu etkinin bir sonucu olarak, ceza muhakemesi hukuku alanında bir tez konusu seçme kararı verdik. Ayrıca yazdığımız tezin, insan haklarına ilişkin bir yönünün de olmasını istiyorduk. Bu nedenle, konumuzu, Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Soruşturma Evresinin Sona Ermesi olarak belirledik. Danışman hocamız Sayın Prof. Dr. Mustafa ÖZEN, doktora eğitimimizin başında bize sahip çıkarak tez danışmanlığımızı nasıl üstlenmişse tez konusu hususunda da bizi teşvik ettiler.
Tezin yazım sürecinde karşılaştığımız en büyük mesele, 5271 numaralı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda, tezimizin konusuna ilişkin düzenlemelerdeki kavramlar arasında bazı çelişkilerin bulunmasıydı. Bu cümleden olmak üzere, örneğin, CMK'da, kovuşturma kavramının anlamı hususunda çelişkili kullanımlar söz konusudur. Bu bağlamda, tezin yazımında tercih edilebilecek iki yol söz konusuydu. Kavramları, CMK'daki şekliyle kullanmak ve Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Soruşturma Evresinin Sona Ermesine ilişkin olarak CMK'nın düzenlemelerine uymak veya tüm bunların aksine bir yol izlemek. Ne kadar başarılı olduğumuz, akademik eleştirilerle ortaya çıkacak olmakla birlikte, ikinci yolu tercih ettiğimizi ve bu yolda, gerekli çabayı gösterdiğimizi belirtmek isteriz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.