%25
Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük Oğuzhan Cengiz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052019443
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
305
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük

50,00TL
37,50TL
%25
Satışta değil
9786052019443
762004
Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük
Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük
37.50

Türkler, hep saldırıya uğramışlardır. Bu da Türklerin gücünden korkulduğunu gösterir.

Avrupalıların şuuraltında Türkleri Anadolu topraklarından sürülüp çıkarılması yatar. Bunun adı “Şark Meselesi”dir.

Şu tez hep işlenmiştir: Avrupalılar Türkler derken Müslümanları kastediyor. Hayır, Müslümanları kastetmiyorlar, Türkleri kastediyorlar. Avrupalının Araplar üzerine sözlerine niçin rastlamıyoruz? Hıristiyan Batı'nın tahammül edemediği unsur, Müslüman Türklerdir. Türk olmayan Müslümanlarla ve Müslüman olmayan Türklerle problemleri yoktur. Musevî ve Hıristiyan Türklerle ve Araplar ile gayri Türk Müslümanlarla dostturlar.

Araplar da Müslüman olarak kurmuşlardır. Arapların, İspanya'nın birçok devlet ve beylikler kurduğu unutulmuştur.
Özellikle Balkan halkları Türkler vasıtasıyla Müslüman oldukları için onlar “Türk” görülmüşlerdir. Ama Türklere düşmanlık Müslüman oldukları için değildir.

Maalesef Türkler arasında da Müslümanlık ve Türklük karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Türk müsün Müslüman mı sorusu icat edilerek, bâzı Müslümanlara ‘Türk'üm demenin günah olduğu fikri aşılanmaya çalışılmıştır.

Dünyada milliyetler var. Milliyetin varlığı da Kur'an-ı Kerîm'in buyruğudur.

Hucurat suresinin 11. ve 12. Ve 13. ayetlerini okuyalım:

“Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.” (Hucurat, 49/11)

“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurat, 49/12)

“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurat: 49/13)

  • Açıklama
    • Türkler, hep saldırıya uğramışlardır. Bu da Türklerin gücünden korkulduğunu gösterir.

      Avrupalıların şuuraltında Türkleri Anadolu topraklarından sürülüp çıkarılması yatar. Bunun adı “Şark Meselesi”dir.

      Şu tez hep işlenmiştir: Avrupalılar Türkler derken Müslümanları kastediyor. Hayır, Müslümanları kastetmiyorlar, Türkleri kastediyorlar. Avrupalının Araplar üzerine sözlerine niçin rastlamıyoruz? Hıristiyan Batı'nın tahammül edemediği unsur, Müslüman Türklerdir. Türk olmayan Müslümanlarla ve Müslüman olmayan Türklerle problemleri yoktur. Musevî ve Hıristiyan Türklerle ve Araplar ile gayri Türk Müslümanlarla dostturlar.

      Araplar da Müslüman olarak kurmuşlardır. Arapların, İspanya'nın birçok devlet ve beylikler kurduğu unutulmuştur.
      Özellikle Balkan halkları Türkler vasıtasıyla Müslüman oldukları için onlar “Türk” görülmüşlerdir. Ama Türklere düşmanlık Müslüman oldukları için değildir.

      Maalesef Türkler arasında da Müslümanlık ve Türklük karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Türk müsün Müslüman mı sorusu icat edilerek, bâzı Müslümanlara ‘Türk'üm demenin günah olduğu fikri aşılanmaya çalışılmıştır.

      Dünyada milliyetler var. Milliyetin varlığı da Kur'an-ı Kerîm'in buyruğudur.

      Hucurat suresinin 11. ve 12. Ve 13. ayetlerini okuyalım:

      “Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.” (Hucurat, 49/11)

      “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurat, 49/12)

      “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurat: 49/13)

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat