%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055688677
Boyut
25.50x31.00
Sayfa Sayısı
576
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013-11
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
Kuşe
Dili
Türkçe Farsça

Türkçe İlk Kur'an Tercümelerinden: Özbekistan Nüshası (Büyük Boy) (Ciltli)Satır Arası (Interlinear) Türkçe-Farsça Tercümeli

Yayınevi : Akademik Kitaplar
600,00TL
390,00TL
%35
Satışta değil
9786055688677
535617
Türkçe İlk Kur'an Tercümelerinden: Özbekistan Nüshası (Büyük Boy) (Ciltli)
Türkçe İlk Kur'an Tercümelerinden: Özbekistan Nüshası (Büyük Boy) (Ciltli) Satır Arası (Interlinear) Türkçe-Farsça Tercümeli
390.00
Türklerin İslamiyeti resmî devlet dini olarak kabul etmelerinden sonra Kuran bir bütün olarak Türkçeye tercüme edilmeye başlanmıştır. İslam dininin Arap yarımadasında ortaya çıkışı miladî 6-7. Yüzyıllara rast gelmektedir. İslam dininin Türkler arasında resmî devlet dini olarak kabulü ise İslamın doğuşundan yaklaşık üç asır sonrasına tekabül etmektedir. Bazı Türk boyları ve küçük topluluklar istisna tutulacak olursa İslamiyeti resmi devlet dini olarak kabul eden bağımsız ilk Müslüman Türk devleti İdil (Volga) Bulgar devletidir. Nitekim ilk bağımsız Türk-İslam devleti İdil (Volga) Bulgar Hanlığı, İslam ülkelerinin tamamen uzağında idi ve bu dinin kabulüyle Bulgar toprakları İslam coğrafyasına katılmış, Bulgar milleti de Abbasi Hilafetinin manevî otoritesini kabul etmişti. Daha sonraki dönemlerde Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular Türk-İslam devleti olarak ortaya çıkmıştır. İslamın devlet dini olarak kabulüyle Kuranın Türkçeye tercüme işi hız kazanmıştır. Bu şekilde dinin hamisi bir devlet kurumu olduğu için tercüme işleri de resmî bir nitelik kazanmıştır. Kuranın Türkçeye ilk tercümeleri genellikle satır-arası diye tabir edilen kelime kelime tercüme tekniği kullanılarak yapılmıştır. Kuranda geçen her bir Arapça kelimeye Türkçe karşılıklar verilmiştir. Satır-arası adı verilen bu yöntem erken dönem ilk Kuran tercümelerinde görülen çeviri tekniğidir. Maveraünnehir bölgesinde yapıldığı varsayılan Kuran tercümelerinde çevirilerde iki dillilik esas alınmıştır. Bir başka ifadeyle bu bölgede yapılmış Kuran tercümelerinde Arapça kelimelere hem Türkçe hem de Farsça karşılıklar verilmiştir. X. yüzyılda Farsça ve Türkçe Semerkant, Buhara bölgelerinde ortaklaşa kullanılan bir kültür dili konumundaydı. Bugün içinde bu coğrafyada Farsçanın tahakkümü söz konusudur.
Özbekistan İlimler Akademisi Ebu Reyhan el Biruni adlı Şarksinaslık Enstitüsünde 2008 numarada kayıtlı bulunan bu Kuran tercümesi satır arası Türkçe-Farsça tercümeyi içerir. Eksik olan bu nüsha, toplam 273 varaktır.
  • Açıklama
    • Türklerin İslamiyeti resmî devlet dini olarak kabul etmelerinden sonra Kuran bir bütün olarak Türkçeye tercüme edilmeye başlanmıştır. İslam dininin Arap yarımadasında ortaya çıkışı miladî 6-7. Yüzyıllara rast gelmektedir. İslam dininin Türkler arasında resmî devlet dini olarak kabulü ise İslamın doğuşundan yaklaşık üç asır sonrasına tekabül etmektedir. Bazı Türk boyları ve küçük topluluklar istisna tutulacak olursa İslamiyeti resmi devlet dini olarak kabul eden bağımsız ilk Müslüman Türk devleti İdil (Volga) Bulgar devletidir. Nitekim ilk bağımsız Türk-İslam devleti İdil (Volga) Bulgar Hanlığı, İslam ülkelerinin tamamen uzağında idi ve bu dinin kabulüyle Bulgar toprakları İslam coğrafyasına katılmış, Bulgar milleti de Abbasi Hilafetinin manevî otoritesini kabul etmişti. Daha sonraki dönemlerde Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular Türk-İslam devleti olarak ortaya çıkmıştır. İslamın devlet dini olarak kabulüyle Kuranın Türkçeye tercüme işi hız kazanmıştır. Bu şekilde dinin hamisi bir devlet kurumu olduğu için tercüme işleri de resmî bir nitelik kazanmıştır. Kuranın Türkçeye ilk tercümeleri genellikle satır-arası diye tabir edilen kelime kelime tercüme tekniği kullanılarak yapılmıştır. Kuranda geçen her bir Arapça kelimeye Türkçe karşılıklar verilmiştir. Satır-arası adı verilen bu yöntem erken dönem ilk Kuran tercümelerinde görülen çeviri tekniğidir. Maveraünnehir bölgesinde yapıldığı varsayılan Kuran tercümelerinde çevirilerde iki dillilik esas alınmıştır. Bir başka ifadeyle bu bölgede yapılmış Kuran tercümelerinde Arapça kelimelere hem Türkçe hem de Farsça karşılıklar verilmiştir. X. yüzyılda Farsça ve Türkçe Semerkant, Buhara bölgelerinde ortaklaşa kullanılan bir kültür dili konumundaydı. Bugün içinde bu coğrafyada Farsçanın tahakkümü söz konusudur.
      Özbekistan İlimler Akademisi Ebu Reyhan el Biruni adlı Şarksinaslık Enstitüsünde 2008 numarada kayıtlı bulunan bu Kuran tercümesi satır arası Türkçe-Farsça tercümeyi içerir. Eksik olan bu nüsha, toplam 273 varaktır.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat