Türkiye Rusya İran Odağında Kafkasya Askeri ve Siyasi Gelişmeler Kronolojisi (1914 - 1923)
Kronolojiye göre olayları izlemek bize daha doğru soruları sormada ve sağlam yanıtlara ulaşmada büyük yarar sağlamaktadır. Örneğin; 1920 yılının başındaki gelişmeler bu bölgede sonradan ortaya çıkacak gelişmelerin seyri konusunda çok önemli açılımlar getirmektedir. Bu dönem, başta İngilizler olmak üzere müttefiklerin Türkiye ve Kafkasya'ya asker göndermelerinin mümkün olmadığı gerçeğini açıkça kabul ettikleri bir dönemdir. Bu durum, Türkiye'de Milli Mücadele Hareketi'nin ve Kafkasya'da da Bolşevik Rus yönetiminin orta ve uzun vadede egemenliklerini sağlayacakları anlamına gelmektedir. İngiltere ve müttefiklerinin askeri birliklerini bölgeye göndererek bir mücadeleye giremeyecekleri gerçeğinin, Mustafa Kemal Atatürk ve Lenin'in diplomatik ve politik vizyonları ile uluslararası ilişkilerin o dönemde aldığı son durumu iyi tahlil etme yetenekleri çerçevesinde görüldüğünü söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu iki hareketin bu görüntüye ya da çıkarıma göre belli bir güvenle yollarına devam ettiklerini düşünmemiz için yeterli nedenimiz vardır.
Asıl soru belki de şudur: Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarken bir planı var mıydı?Kronoloji çalışmamız bu soruya kesin olarak “Evet vardı.” biçiminde bir yanıt vermek için gerekli malzemeyi sağlamaktadır. Peki bu plan neydi? Bu planın Kafkasya ile ilişkisi neydi? Yanıtlar Kronolojide verilmektedir ve daha ayrıntılı çalışmaları davet etmektedir.
Benim, Milli Mücadele'nin örgütlenme, askeri strateji ve askeri güç oluşturma ve kullanma becerisi kadar bir vizyon ve öngörü şaheseri olduğu yolundaki inancım bu çalışmayı yaparken pekişmiştir. Kongreler ve askeri başarılar zinciri olarak takip ettiğimiz “tarihsel” akışın, Kafkasya odağında, Rusya ve Türkiye'deki anti-emperyalist hareketlerin birbirini temellendiren birlikteliği bağlamında, akıl ve gerçekçilik, başka bir deyişle “olabilirliği görme” boyutu da vardır. Birinci düzlemin abartılışı Milli Mücadele'deki akıl, gerçekçilik, vizyon, politik ve diplomatik öngörü düzlemini görünmez yapmak için (mi) dir. (?) Bazen soru bir yanıttır.
Anlamlı bir sorunun yanıtı olmayan bir bilgi tarihsel bilgi olabilir mi? Başka sorular da var: Gerçekleri görmek istiyor muyuz? Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mıyız?
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş siyasetinin anahtarı 1919-1921 yılları arası Kafkasya'daki gelişmelerdedir.
- Açıklama
Kronolojiye göre olayları izlemek bize daha doğru soruları sormada ve sağlam yanıtlara ulaşmada büyük yarar sağlamaktadır. Örneğin; 1920 yılının başındaki gelişmeler bu bölgede sonradan ortaya çıkacak gelişmelerin seyri konusunda çok önemli açılımlar getirmektedir. Bu dönem, başta İngilizler olmak üzere müttefiklerin Türkiye ve Kafkasya'ya asker göndermelerinin mümkün olmadığı gerçeğini açıkça kabul ettikleri bir dönemdir. Bu durum, Türkiye'de Milli Mücadele Hareketi'nin ve Kafkasya'da da Bolşevik Rus yönetiminin orta ve uzun vadede egemenliklerini sağlayacakları anlamına gelmektedir. İngiltere ve müttefiklerinin askeri birliklerini bölgeye göndererek bir mücadeleye giremeyecekleri gerçeğinin, Mustafa Kemal Atatürk ve Lenin'in diplomatik ve politik vizyonları ile uluslararası ilişkilerin o dönemde aldığı son durumu iyi tahlil etme yetenekleri çerçevesinde görüldüğünü söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu iki hareketin bu görüntüye ya da çıkarıma göre belli bir güvenle yollarına devam ettiklerini düşünmemiz için yeterli nedenimiz vardır.
Asıl soru belki de şudur: Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarken bir planı var mıydı?Kronoloji çalışmamız bu soruya kesin olarak “Evet vardı.” biçiminde bir yanıt vermek için gerekli malzemeyi sağlamaktadır. Peki bu plan neydi? Bu planın Kafkasya ile ilişkisi neydi? Yanıtlar Kronolojide verilmektedir ve daha ayrıntılı çalışmaları davet etmektedir.
Benim, Milli Mücadele'nin örgütlenme, askeri strateji ve askeri güç oluşturma ve kullanma becerisi kadar bir vizyon ve öngörü şaheseri olduğu yolundaki inancım bu çalışmayı yaparken pekişmiştir. Kongreler ve askeri başarılar zinciri olarak takip ettiğimiz “tarihsel” akışın, Kafkasya odağında, Rusya ve Türkiye'deki anti-emperyalist hareketlerin birbirini temellendiren birlikteliği bağlamında, akıl ve gerçekçilik, başka bir deyişle “olabilirliği görme” boyutu da vardır. Birinci düzlemin abartılışı Milli Mücadele'deki akıl, gerçekçilik, vizyon, politik ve diplomatik öngörü düzlemini görünmez yapmak için (mi) dir. (?) Bazen soru bir yanıttır.
Anlamlı bir sorunun yanıtı olmayan bir bilgi tarihsel bilgi olabilir mi? Başka sorular da var: Gerçekleri görmek istiyor muyuz? Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mıyız?
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş siyasetinin anahtarı 1919-1921 yılları arası Kafkasya'daki gelişmelerdedir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.