Türkiye'de Eğitim Bilimci Olmak: Bir Kimlik Araştırması
Türkiye'deki eğitim bilimci kimliğini, tarihsel bir perspektifle ele alarak, onun oluşumunda rol oynamış ve rol oynamakta olan bilim insanlarının bu bilim dalının ontolojik, epistemolojik ve metodolojik sorunlarına ilişkin görüş ve deneyimlerinden yola çıkarak ortaya koymayı amaçlayan bu araştırma, Ankara Üniversitesi öğretim elemanları ve doktora öğrencilerinden oluşan bir çalışma grubunca gerçekleştirilmiştir. Yürütücülüğünü Doç. Dr. Seçkin Özsoy'un yaptığı araştırma ekibi Prof. Dr. L. Işıl Ünal, Yard. Doç. Dr. Sabri Güngör, Dr. Yalçın Özdemir, Araş. Gör. Halil Buyruk ve doktora öğrencisi Nacar Demir'den oluşmuştur. TÜBİTAK 1001-Araştırma Projeleri Destek Programı çerçevesinde Sosyal ve Beşerî Bilimler araştırma Grubu (SOBAG) Yürütme Komitesi tarafından desteklenen bu çalışma (TÜBİTAK 110 K 267), 01. 10. 2010-01. 10. 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma, araştırma döneminin öncesine dayanan ve bu süreyi aşan bir zaman diliminde oluşturulan bilgi ve deneyim birikimiyle gerçekleşti. Eğitim bilimlerinin disiplinleşme sürecinde çeşitli şekillerde katkı sağlayan ve bu konu üzerinde düşünen pek çok akademisyenle çeşitli vesilelerle kurulan diyaloglar, konuyu ayrıntılı olarak kavramamızı kolaylaştırdı. Araştırma kapsamında gerçekleştirdiğimiz görüşmeler de ufkumuzu geliştirdi. Özellikle eğitim bilimlerinin kurumsallaşma sürecinde yaşanan tartışmaları ve 1960'ların eğitim gündemini Bakanlık cephesinden anlamamızda dönemin MEB Müsteşarı Nuri Kodamanoğlu'yla ve üniversite cephesinden anlamamızda ise Prof. Dr. Coşkun San'la yaptığımız sohbetler ve onların verdikleri yazı ve belgeler bizim için ufuk açıcı ve bilgilendirici oldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesine çok emeği geçmiş olan ve “kurucu öğretim üyeleri” olarak adlandırdığımız diğer öğretim üyeleri, aynı zamanda eğitim bilimlerinin bilimleşme sürecine hizmet etmiş olan ve bir anlamda eğitim bilimlerinin duayenleri olarak adlandırabileceğimiz hocalarımıza, gerek bizimle paylaştıkları bilgi ve görüşleriyle gerekse verdikleri yazılı belgelerle araştırmamıza yaptıkları önemli katkılardan ötürü müteşekkiriz.
Bu araştırma, hem kendileriyle yaptığımız görüşmelerde sorularımızı sabırla yanıtlayan, hem de Soru Formunu doldurarak değerli görüş ve deneyimlerini bizimle paylaşan eğitim bilimciler sayesinde gerçekleşmiştir. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Ses kayıtlarının çözülmesinde önemli katkıları olan İnci ve Işıl Boyacıoğlu'na teşekkür ederiz.
Tüm bu değerli katkıları çalışmamıza yansıtabilmeye çalıştık. Eğitim bilimcilerin kimlikleşme öykülerini anlamaya, onların kimlik algı ve temsillerini hangi söylem üzerinden inşa ettiklerine ilişkin genel bir eğilimin ipuçlarını elde edebilmeye çabaladığımız bu araştırmanın, eğitim bilimcilerin, kendilerini bir akademik topluluk olarak kurma ve eğitim bilimci kimliğini inşa etme yolunda gösterecekleri çabalarda yararlı olacağını umuyoruz.
- Açıklama
Türkiye'deki eğitim bilimci kimliğini, tarihsel bir perspektifle ele alarak, onun oluşumunda rol oynamış ve rol oynamakta olan bilim insanlarının bu bilim dalının ontolojik, epistemolojik ve metodolojik sorunlarına ilişkin görüş ve deneyimlerinden yola çıkarak ortaya koymayı amaçlayan bu araştırma, Ankara Üniversitesi öğretim elemanları ve doktora öğrencilerinden oluşan bir çalışma grubunca gerçekleştirilmiştir. Yürütücülüğünü Doç. Dr. Seçkin Özsoy'un yaptığı araştırma ekibi Prof. Dr. L. Işıl Ünal, Yard. Doç. Dr. Sabri Güngör, Dr. Yalçın Özdemir, Araş. Gör. Halil Buyruk ve doktora öğrencisi Nacar Demir'den oluşmuştur. TÜBİTAK 1001-Araştırma Projeleri Destek Programı çerçevesinde Sosyal ve Beşerî Bilimler araştırma Grubu (SOBAG) Yürütme Komitesi tarafından desteklenen bu çalışma (TÜBİTAK 110 K 267), 01. 10. 2010-01. 10. 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma, araştırma döneminin öncesine dayanan ve bu süreyi aşan bir zaman diliminde oluşturulan bilgi ve deneyim birikimiyle gerçekleşti. Eğitim bilimlerinin disiplinleşme sürecinde çeşitli şekillerde katkı sağlayan ve bu konu üzerinde düşünen pek çok akademisyenle çeşitli vesilelerle kurulan diyaloglar, konuyu ayrıntılı olarak kavramamızı kolaylaştırdı. Araştırma kapsamında gerçekleştirdiğimiz görüşmeler de ufkumuzu geliştirdi. Özellikle eğitim bilimlerinin kurumsallaşma sürecinde yaşanan tartışmaları ve 1960'ların eğitim gündemini Bakanlık cephesinden anlamamızda dönemin MEB Müsteşarı Nuri Kodamanoğlu'yla ve üniversite cephesinden anlamamızda ise Prof. Dr. Coşkun San'la yaptığımız sohbetler ve onların verdikleri yazı ve belgeler bizim için ufuk açıcı ve bilgilendirici oldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesine çok emeği geçmiş olan ve “kurucu öğretim üyeleri” olarak adlandırdığımız diğer öğretim üyeleri, aynı zamanda eğitim bilimlerinin bilimleşme sürecine hizmet etmiş olan ve bir anlamda eğitim bilimlerinin duayenleri olarak adlandırabileceğimiz hocalarımıza, gerek bizimle paylaştıkları bilgi ve görüşleriyle gerekse verdikleri yazılı belgelerle araştırmamıza yaptıkları önemli katkılardan ötürü müteşekkiriz.
Bu araştırma, hem kendileriyle yaptığımız görüşmelerde sorularımızı sabırla yanıtlayan, hem de Soru Formunu doldurarak değerli görüş ve deneyimlerini bizimle paylaşan eğitim bilimciler sayesinde gerçekleşmiştir. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Ses kayıtlarının çözülmesinde önemli katkıları olan İnci ve Işıl Boyacıoğlu'na teşekkür ederiz.
Tüm bu değerli katkıları çalışmamıza yansıtabilmeye çalıştık. Eğitim bilimcilerin kimlikleşme öykülerini anlamaya, onların kimlik algı ve temsillerini hangi söylem üzerinden inşa ettiklerine ilişkin genel bir eğilimin ipuçlarını elde edebilmeye çabaladığımız bu araştırmanın, eğitim bilimcilerin, kendilerini bir akademik topluluk olarak kurma ve eğitim bilimci kimliğini inşa etme yolunda gösterecekleri çabalarda yararlı olacağını umuyoruz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.