Bu kitapta, uluslararası ilişkiler, insan hakları boyutu, kamu güvenliği gibi çok farklı yönleriyle Türkiye'nin uzun yıllardır gündeminde yer edinmiş bir sınıraşan suç tipi olan göçmen kaçakçılığını, bu suçun aktörlerini, yöntemsel ve organizasyonel yapılarını ortaya koymayı amaçladık. Bu amacımızı gerçekleştirmek için konu hakkında en doğru, güvenilir ve geçerli bilgiyi nereden bulacağımızı araştırdık.
Öncelikle konunun doğrudan muhatabı olan kaçakçılara ulaştık. Onların hikayelerini, onları suça iten nedenleri ve suç deneyimlerini dinledik. Kaçakçıların yanı sıra, bu kişileri ve yapılarını deşifre etmek için aylarca onları takip eden, suç delillerini ortaya koymaya çalışan ve nihayetinde onları yakalayıp mahkemelere gönderen güvenlik güçleriyle ve savcılarla konuştuk. Göçmen kaçakçılarının müşterileri olan yasadışı göçmenlerle görüştük, aralarındaki ilişkinin nasıl kurulduğunu ve devam ettiğini anlamaya çalıştık. Konuyla ilgili kurumların yetkililerinin düşüncelerini aldık ve konuya duyarlı kesimlerin görüşlerini dinledik. Göçmen kaçakçılığının yoğun olduğu bazı sınır illeri ile İstanbul ve İzmir gibi metropollerde gözlemler yaptık. Kısaca konuyu her yönüyle anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştık.
İki yılı aşan bir sürede hazırlanan bu çalışmanın başta göç ve suç sosyolojisi literatürüne katkı sağlamasını, bu alanda yazan, düşünen ve okuyan bilim insanlarına yarar getirmesini, araştırmacılara bundan sonraki çalışmaları için bir vizyon getirmesini diliyoruz. Bu alanda çalışan kamu kurumlarına, karar vericilere, politika yapıcılara ve uygulayıcılara da ışık tutmasını bekliyoruz.
En büyük beklentimiz ise zaten, sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı toplumlarda doğan ve sonrasında göç kararı veren insanların daha fazla ezilmeden, sömürülmeden, mağdur edilmeden insanca yaşamları; göç yollarında oluşan mağduriyetlerin, ölümlerin ve acıların sona ermesidir.
- Açıklama
Bu kitapta, uluslararası ilişkiler, insan hakları boyutu, kamu güvenliği gibi çok farklı yönleriyle Türkiye'nin uzun yıllardır gündeminde yer edinmiş bir sınıraşan suç tipi olan göçmen kaçakçılığını, bu suçun aktörlerini, yöntemsel ve organizasyonel yapılarını ortaya koymayı amaçladık. Bu amacımızı gerçekleştirmek için konu hakkında en doğru, güvenilir ve geçerli bilgiyi nereden bulacağımızı araştırdık.
Öncelikle konunun doğrudan muhatabı olan kaçakçılara ulaştık. Onların hikayelerini, onları suça iten nedenleri ve suç deneyimlerini dinledik. Kaçakçıların yanı sıra, bu kişileri ve yapılarını deşifre etmek için aylarca onları takip eden, suç delillerini ortaya koymaya çalışan ve nihayetinde onları yakalayıp mahkemelere gönderen güvenlik güçleriyle ve savcılarla konuştuk. Göçmen kaçakçılarının müşterileri olan yasadışı göçmenlerle görüştük, aralarındaki ilişkinin nasıl kurulduğunu ve devam ettiğini anlamaya çalıştık. Konuyla ilgili kurumların yetkililerinin düşüncelerini aldık ve konuya duyarlı kesimlerin görüşlerini dinledik. Göçmen kaçakçılığının yoğun olduğu bazı sınır illeri ile İstanbul ve İzmir gibi metropollerde gözlemler yaptık. Kısaca konuyu her yönüyle anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştık.
İki yılı aşan bir sürede hazırlanan bu çalışmanın başta göç ve suç sosyolojisi literatürüne katkı sağlamasını, bu alanda yazan, düşünen ve okuyan bilim insanlarına yarar getirmesini, araştırmacılara bundan sonraki çalışmaları için bir vizyon getirmesini diliyoruz. Bu alanda çalışan kamu kurumlarına, karar vericilere, politika yapıcılara ve uygulayıcılara da ışık tutmasını bekliyoruz.
En büyük beklentimiz ise zaten, sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı toplumlarda doğan ve sonrasında göç kararı veren insanların daha fazla ezilmeden, sömürülmeden, mağdur edilmeden insanca yaşamları; göç yollarında oluşan mağduriyetlerin, ölümlerin ve acıların sona ermesidir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.