Türkiye'de Göçmen KapsayıcılığıSorundan Fırsata Dönüşüm Önerileri
Tüm farklılıkların ve özelde göçmen bireylerin bütünleştirildiği, kapsayıcı bir toplum inşa etmenin farklı katmanlarında, farklı unsurların etkili olduğu bir toplum sisteminde mümkün olabilmesi, bu sistemin tanınmasını ve paydaşlar tarafından ortak eylemde bulunulmasını gerektirmektedir. Bu anlamda Türkiye'de son yıllarda artmakta olan göçmen sayısı ve göç olgusunun reel anlamda hayatın çoğu alanında yaşanması, bu olgunun beraberinde getirdiği zorlukların yönetilmesi ile beraber çeşitlilik, kapsayıcılık ve çokkültürlülük gibi olası avantajlarının kabul edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Şüphesiz bu gerekliliğin yerine getirilmesi, kapsayıcı politikaya rehberlik edecek nitelikli bilimsel çalışmaların varlığına bağlıdır. Bu kitap, öyle bir ihtiyacın farkına varılarak dört ana bölüm içerisinde yer alan alt bölümleri içerecek şekilde hazırlanmıştır.
Kitap, Türkiye'de göç konusunu kapsamlı bir şekilde ele alan ve disiplinler arası bir bağlamda işleyen önemli bir kaynaktır. Türkiye'de özellikle Suriye'den göçle hızlanan göçmen dalgası, 2011 yılından itibaren genel toplum ve sektörlerin (eğitim, sağlık, ekonomi vs.) gündemlerinde olmuş; sürekli tartışılagelmiştir. Bu anlamda bu kitabın okuyucu kitlesi oldukça geniştir. Kitap, göç ile toplum ilişkisini ele aldığından genel toplumun, sosyologların, sosyal çalışmacıların ve politika yapıcıların; göç ile eğitim ilişkisini ele aldığından eğitimcilerin; göç ile ruh sağlığı ilişkisini ele aldığından psikolog ve danışmanların yararlanabileceği bir içerik sunmaktadır.
- Açıklama
Tüm farklılıkların ve özelde göçmen bireylerin bütünleştirildiği, kapsayıcı bir toplum inşa etmenin farklı katmanlarında, farklı unsurların etkili olduğu bir toplum sisteminde mümkün olabilmesi, bu sistemin tanınmasını ve paydaşlar tarafından ortak eylemde bulunulmasını gerektirmektedir. Bu anlamda Türkiye'de son yıllarda artmakta olan göçmen sayısı ve göç olgusunun reel anlamda hayatın çoğu alanında yaşanması, bu olgunun beraberinde getirdiği zorlukların yönetilmesi ile beraber çeşitlilik, kapsayıcılık ve çokkültürlülük gibi olası avantajlarının kabul edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Şüphesiz bu gerekliliğin yerine getirilmesi, kapsayıcı politikaya rehberlik edecek nitelikli bilimsel çalışmaların varlığına bağlıdır. Bu kitap, öyle bir ihtiyacın farkına varılarak dört ana bölüm içerisinde yer alan alt bölümleri içerecek şekilde hazırlanmıştır.
Kitap, Türkiye'de göç konusunu kapsamlı bir şekilde ele alan ve disiplinler arası bir bağlamda işleyen önemli bir kaynaktır. Türkiye'de özellikle Suriye'den göçle hızlanan göçmen dalgası, 2011 yılından itibaren genel toplum ve sektörlerin (eğitim, sağlık, ekonomi vs.) gündemlerinde olmuş; sürekli tartışılagelmiştir. Bu anlamda bu kitabın okuyucu kitlesi oldukça geniştir. Kitap, göç ile toplum ilişkisini ele aldığından genel toplumun, sosyologların, sosyal çalışmacıların ve politika yapıcıların; göç ile eğitim ilişkisini ele aldığından eğitimcilerin; göç ile ruh sağlığı ilişkisini ele aldığından psikolog ve danışmanların yararlanabileceği bir içerik sunmaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.