Bu kitap, Korel Göymen'in 1979-1997 yılları arasında, yerel yönetim ve kent yönetimi konularında yazdığı ve/veya çeşitli toplantılarda sunduğu, dolayısıyla bir bölümü basılmış, bir bölümü ise basılmamış sekiz çalışma içermektedir.
Kitabın ilk bölümünü oluşturan 'Türkiye'de Yerel Yönetim' makalesi ile en sondaki 'Türkiye'de Yerel Yönetimin Yeniden Yapılaşmasına İlişkin Öneriler' çalışması, aradan geçen zamana karşın güncelliklerini büyük ölçüde korumaktadırlar. Bunun nedeni, 1930 tarihli ve 1580 sayılı, yerel yönetimlerin yapısını ve işleyişini belirleyen yasanın hala yürürlükte olması ve çok sayıda 'reform' veya 'yeniden yapılandırma' çalışmasının sonuçlandırılmamış olmasıdır. Dolayısıyla, Türkiye'de yerel yönetim sisteminin 1970'lerde belirginleşmiş sorunları ile 1990'lardaki sorunlar arasında öz bakımından büyük farklar yoktur. Türkiye'deki tüm yönetim sisteminin ve mantığının yeniden gözden geçirilmesi yine gündemdedir. Söz konusu edilen dönem içinde, İstanbul, Ankara, İzmir'i ayrıştırarak, iki kademeli bir 'Büyükşehir' sistemi kuran (sonradan 12 kent daha bu statüye dahil edildi), 1984 tarihli ve 3030 sayılı yasanın uygulanmasından kaynaklanan sorunlarda Türk yönetim sisteminin temel düğümünü bir kez daha, aşırı merkeziyetçilik olarak, gözler önüne sermiştir.
- Açıklama
Bu kitap, Korel Göymen'in 1979-1997 yılları arasında, yerel yönetim ve kent yönetimi konularında yazdığı ve/veya çeşitli toplantılarda sunduğu, dolayısıyla bir bölümü basılmış, bir bölümü ise basılmamış sekiz çalışma içermektedir.
Kitabın ilk bölümünü oluşturan 'Türkiye'de Yerel Yönetim' makalesi ile en sondaki 'Türkiye'de Yerel Yönetimin Yeniden Yapılaşmasına İlişkin Öneriler' çalışması, aradan geçen zamana karşın güncelliklerini büyük ölçüde korumaktadırlar. Bunun nedeni, 1930 tarihli ve 1580 sayılı, yerel yönetimlerin yapısını ve işleyişini belirleyen yasanın hala yürürlükte olması ve çok sayıda 'reform' veya 'yeniden yapılandırma' çalışmasının sonuçlandırılmamış olmasıdır. Dolayısıyla, Türkiye'de yerel yönetim sisteminin 1970'lerde belirginleşmiş sorunları ile 1990'lardaki sorunlar arasında öz bakımından büyük farklar yoktur. Türkiye'deki tüm yönetim sisteminin ve mantığının yeniden gözden geçirilmesi yine gündemdedir. Söz konusu edilen dönem içinde, İstanbul, Ankara, İzmir'i ayrıştırarak, iki kademeli bir 'Büyükşehir' sistemi kuran (sonradan 12 kent daha bu statüye dahil edildi), 1984 tarihli ve 3030 sayılı yasanın uygulanmasından kaynaklanan sorunlarda Türk yönetim sisteminin temel düğümünü bir kez daha, aşırı merkeziyetçilik olarak, gözler önüne sermiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.