Türkiye'de Liberalizmin Kökenleri %15 indirimli Cenk Reyhan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755335933
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
416
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Türkiye'de Liberalizmin KökenleriPrens Sabahaddin (1877-1948)

38,25TL
Satışta değil
9789755335933
434517
Türkiye'de Liberalizmin Kökenleri
Türkiye'de Liberalizmin Kökenleri Prens Sabahaddin (1877-1948)
38.25

Yeni Osmanlılardan Jön Türklere değin uzanan tarihsel-toplumsal süreç, sonu devrime çıksın ya da çıkmasın, bir "devrimci hareket" idi. Bu süreçte, Türk siyasi düşüncesi iki temel damara ayrıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nde örgütlenen pozitivizm ile Teşebbüs-i Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'nde (daha sonra bu gelenekten Ahrar ile Hürriyet ve İtilaf Fırkaları'ında) örgütlenen liberalizm. Bu partilerin birbirleri ile olan gerilimleri daha ziyade ülke yönetim şeklinin merkeziyetçi mi yoksa adem-i merkeziyetçi mi olması gerektiği noktasında yoğunlaştı.

İTC'nin merkeziyetçi anlayışına karşılık Prens Sabahaddin adem-i merkeziyetçilik kavramını öne sürdü. Bu kavram, İttihatçılar tarafından ülke bütünlüğü açısından ciddi tehditler taşıdığı düşünüldü. Tartışmaların bir başka sebebini, Prens Sabahaddin'in örgütsel tabanında Ermeni İhtilâlci Cemiyetler, Katolik Kilisesi ve Rum Patrikhanesi ya da özellikle İngiltere gibi emperyal Batılı devletlerin de yer alması oluşturdu.

İncelemede, bu bağlamda, meşrutiyetin 2. kez ilanıyla sonuçlanacak olan süreçte, Prens Sabahaddin örneğinde, liberal-devrimci düşünce ve hareket tahlil edilmeye çalışılmıştır.

  • Açıklama
    • Yeni Osmanlılardan Jön Türklere değin uzanan tarihsel-toplumsal süreç, sonu devrime çıksın ya da çıkmasın, bir "devrimci hareket" idi. Bu süreçte, Türk siyasi düşüncesi iki temel damara ayrıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nde örgütlenen pozitivizm ile Teşebbüs-i Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'nde (daha sonra bu gelenekten Ahrar ile Hürriyet ve İtilaf Fırkaları'ında) örgütlenen liberalizm. Bu partilerin birbirleri ile olan gerilimleri daha ziyade ülke yönetim şeklinin merkeziyetçi mi yoksa adem-i merkeziyetçi mi olması gerektiği noktasında yoğunlaştı.

      İTC'nin merkeziyetçi anlayışına karşılık Prens Sabahaddin adem-i merkeziyetçilik kavramını öne sürdü. Bu kavram, İttihatçılar tarafından ülke bütünlüğü açısından ciddi tehditler taşıdığı düşünüldü. Tartışmaların bir başka sebebini, Prens Sabahaddin'in örgütsel tabanında Ermeni İhtilâlci Cemiyetler, Katolik Kilisesi ve Rum Patrikhanesi ya da özellikle İngiltere gibi emperyal Batılı devletlerin de yer alması oluşturdu.

      İncelemede, bu bağlamda, meşrutiyetin 2. kez ilanıyla sonuçlanacak olan süreçte, Prens Sabahaddin örneğinde, liberal-devrimci düşünce ve hareket tahlil edilmeye çalışılmıştır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat