Türkiye'de Milli Eğitim İdeolojisive Siyasal Toplumsallaşma Üzerindeki Etkisi
Modern devletin temel ideolojik aygıtı olarak tanımlanan eğitim sisteminin, başta öğrenciler, öğretmenler ve çocuğunu okutan anne babalar olmak üzere herkesin yaşamını yakından ilgilendiren bir kurum olduğu biliniyor. Bu arştırmada, modern Türk milli eğitim sisteminin gelişme süreci, Türk ulus-devletinin asıl kuruluş tarihi olan 1920'den günümüze kadar bütünüyle ele alınıyor; sürece yön veren siyasal değerler, belli başlı evrensel eğitim felsefeleri ve bu felsefelerden esinlenen eğitim pratikleri bağlamında irdeleniyor.
Bu amaçla, anayasalar, parti programları, hükümet programları, yasalar, yönetmelikler, Milli Eğitim Bakanlığı ile hükümetlerin kararları ve açıklamaları, ilgili kişilerin söylev ve demeçleri yaygın biçimde taranıyor; Türk-Batı ve Türk-İslam sentezleri sistemin dinamik gelişimi çerçevesinde anlamlandırılıyor; eğitim tarihimizin köşetaşları-Tevhid-i Tedrisat Kanunu'ndan köy enstitülerine, Darülfünun'un kaldırılmasından YÖK Yasası'na, imam hatip okullarının yaygınlaştırılmasından sekiz yıllık eğitim kanununa kadar- yerli yerine oturtuluyor.
Aydınlanma, Laiklik, din-devlet ilişkileri konusunda zengin tartışma verileri sunduğu gibi siyasal tarih açısından önemli ipuçları da veren araştırmada, Türk milli eğitim ideolojisinin kutsal inanış ve davranış normları dayatarak koca kuşakları ergin olmayış durumunda tutmaktan sorumlu olduğu sonucuna varılıyor. Araştırma, Türk eğitim sistemini, insanlığın köklü felsefelerine, dünya halklarının ortak mirasına açma; sermayenin despotizminden, göksel ve dünyevi kutsal dogmaların zincirinden kurtulmuş; emeğe saygılı; çocuğa, kadına, gence, insana saygılı; anadillere saygılı; düşünce ve vicdan özgürlüğüne saygılı; insana yaşama sevinci veren eşitlikçi ve özgürlükçü bir eğitim düzenine geçme çağrısıyla sona eriyor.
- Açıklama
Modern devletin temel ideolojik aygıtı olarak tanımlanan eğitim sisteminin, başta öğrenciler, öğretmenler ve çocuğunu okutan anne babalar olmak üzere herkesin yaşamını yakından ilgilendiren bir kurum olduğu biliniyor. Bu arştırmada, modern Türk milli eğitim sisteminin gelişme süreci, Türk ulus-devletinin asıl kuruluş tarihi olan 1920'den günümüze kadar bütünüyle ele alınıyor; sürece yön veren siyasal değerler, belli başlı evrensel eğitim felsefeleri ve bu felsefelerden esinlenen eğitim pratikleri bağlamında irdeleniyor.
Bu amaçla, anayasalar, parti programları, hükümet programları, yasalar, yönetmelikler, Milli Eğitim Bakanlığı ile hükümetlerin kararları ve açıklamaları, ilgili kişilerin söylev ve demeçleri yaygın biçimde taranıyor; Türk-Batı ve Türk-İslam sentezleri sistemin dinamik gelişimi çerçevesinde anlamlandırılıyor; eğitim tarihimizin köşetaşları-Tevhid-i Tedrisat Kanunu'ndan köy enstitülerine, Darülfünun'un kaldırılmasından YÖK Yasası'na, imam hatip okullarının yaygınlaştırılmasından sekiz yıllık eğitim kanununa kadar- yerli yerine oturtuluyor.
Aydınlanma, Laiklik, din-devlet ilişkileri konusunda zengin tartışma verileri sunduğu gibi siyasal tarih açısından önemli ipuçları da veren araştırmada, Türk milli eğitim ideolojisinin kutsal inanış ve davranış normları dayatarak koca kuşakları ergin olmayış durumunda tutmaktan sorumlu olduğu sonucuna varılıyor. Araştırma, Türk eğitim sistemini, insanlığın köklü felsefelerine, dünya halklarının ortak mirasına açma; sermayenin despotizminden, göksel ve dünyevi kutsal dogmaların zincirinden kurtulmuş; emeğe saygılı; çocuğa, kadına, gence, insana saygılı; anadillere saygılı; düşünce ve vicdan özgürlüğüne saygılı; insana yaşama sevinci veren eşitlikçi ve özgürlükçü bir eğitim düzenine geçme çağrısıyla sona eriyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.