%25
Türkiye'nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Ko
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056981807
Boyut
13.00x19.00
Sayfa Sayısı
280
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

Türkiye'nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Konuşmaları

35,00TL
26,25TL
%25
Satışta değil
9786056981807
835985
Türkiye'nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Konuşmaları
Türkiye'nin Demokrasi Krizini Aşması İçin Derinleştirilen Demokrasi Konuşmaları
26.25

Günümüzde, Türkiye'de karşılaşılan hemen her güçlüğün ya da çözümsüzlüğün gerisinde bir demokrasi problemi olduğunu görüyorum. Eğer bir siyasi sistem demokrasi tartışmasının önünü açmıyor, demokrasi tartışmasının derinlik kazanmasını sağlamıyorsa, biriken tepkiler “Gezi” gibi grupların gelişmesine yol açıyor.

Türkiye'nin yaşadığı bu demokrasi krizi salt günümüzün konjonktürüyle açıklanamıyor, kökeni 1946 yılına kadar geriye giderek izlemek
gerekiyor.

Türkiye'de demokratikleşme öyküsünü Demokrat Parti üzerinden kurup bugüne getiren geleneğin aksine DP'nin araçsal bir demokrasi anlayışının ötesine geçen, topluma sunulmuş derinlikli bir demokrasi projesinin olmadığını görüyoruz. Onun için “1946'da demokrasiye geçildi” ifadesi yerine “tek partili rejimden çok partili rejime geçildi” diyoruz. Demokrat Parti, Türkiye demokrasi tarihinde kendisine düşen “ilk demokrasi programını getirmek” fırsatını kullanamamıştır.

Türkiye'de demokrasi programını ilan etmek “59 bildirgesi”yle CHP'ye kalmıştır. Günümüzde de iktidara karşı iddia taşıyan ana parti eğer CHP ise, dört başı mağrur bir demokrasi projesine ihtiyacı vardır. Eğer böyle bir demokrasi projesi varsa, seçim tekniklerini de ihmal etmeden bir seçim mobilizasyonu başarıyla gerçekleştirebilir. Böyle bir demokrasi projesinin varlığı, onu güvenilir ve tutarlı kılar.

  • Açıklama
    • Günümüzde, Türkiye'de karşılaşılan hemen her güçlüğün ya da çözümsüzlüğün gerisinde bir demokrasi problemi olduğunu görüyorum. Eğer bir siyasi sistem demokrasi tartışmasının önünü açmıyor, demokrasi tartışmasının derinlik kazanmasını sağlamıyorsa, biriken tepkiler “Gezi” gibi grupların gelişmesine yol açıyor.

      Türkiye'nin yaşadığı bu demokrasi krizi salt günümüzün konjonktürüyle açıklanamıyor, kökeni 1946 yılına kadar geriye giderek izlemek
      gerekiyor.

      Türkiye'de demokratikleşme öyküsünü Demokrat Parti üzerinden kurup bugüne getiren geleneğin aksine DP'nin araçsal bir demokrasi anlayışının ötesine geçen, topluma sunulmuş derinlikli bir demokrasi projesinin olmadığını görüyoruz. Onun için “1946'da demokrasiye geçildi” ifadesi yerine “tek partili rejimden çok partili rejime geçildi” diyoruz. Demokrat Parti, Türkiye demokrasi tarihinde kendisine düşen “ilk demokrasi programını getirmek” fırsatını kullanamamıştır.

      Türkiye'de demokrasi programını ilan etmek “59 bildirgesi”yle CHP'ye kalmıştır. Günümüzde de iktidara karşı iddia taşıyan ana parti eğer CHP ise, dört başı mağrur bir demokrasi projesine ihtiyacı vardır. Eğer böyle bir demokrasi projesi varsa, seçim tekniklerini de ihmal etmeden bir seçim mobilizasyonu başarıyla gerçekleştirebilir. Böyle bir demokrasi projesinin varlığı, onu güvenilir ve tutarlı kılar.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat