Ulus ve DinBurjuva İdeolojisinin Tahakkümü
Coğrafyanıızda burjuva ideolojisinin Osmanlıdan Cumhuriyete tezahürü ve tahakkümünün ana damarları; 2. Mahmufun kapitalist Batı'nın askeri ve yönetsel uygulamalarına benzenıek amacıyla yaptığı müdahale ile ilerleyen, Mustafa Kemal ve CHP tarafından sürdürülen “aydınlanmacı laik” etiketli damar ve Abdülhamit, DP, AP, ANAP ve AKP şahsında "İslami" ilişki ve kalıntıların üzerinden beslenen "muhafazakâr demokrat" etiketli damarla vuku bulmuştur.
Burjuva ideolojisinin her iki damarına da ulus-devlet ilişkilerini güçlendirmek, sermaye birikimini arttırmak ve emperyalizmle bütünleşmek için militarist, milliyetçi ve Türk-İslamcı devlet geleneğince sürekli taze kan pompalanmıştır. Burjuva kliklerin mevcut sömürüden daha fazla pay kapma savaşı, bu iki damarın ideolojik cephaneliğiyle şekillenirken; birbirlerine karşılıklı itirazları toplumdaki asıl muhalefet dinamiği olarak yutturulmuştur. Bir iç savaş teşkilatlanması olan bu muvazaalı duruş, muhalif ve farklı olan her şey ezerek burjuva ideolojinin tahakkümünü kurmuştur.
Elinizdeki kitap bu tahakkümün ulus, din, mezhep, milli edebiyat, dil, aydınlanma, halk müziği, sanat, zorunlu eğitim, milliyetçilik gibi kavramlarla nasıl sağlandığına ve coğrafyamızdaki kadim Ata-Kadın komün yaşantısının bir süreği olan Aleviliğin laiklik söylemiyle nasıl büyük bir kıyıma uğratıldığına dair polemiklerin, bir kitap kurgusuyla düzenlenmesinden oluşmaktadır.
- Açıklama
Coğrafyanıızda burjuva ideolojisinin Osmanlıdan Cumhuriyete tezahürü ve tahakkümünün ana damarları; 2. Mahmufun kapitalist Batı'nın askeri ve yönetsel uygulamalarına benzenıek amacıyla yaptığı müdahale ile ilerleyen, Mustafa Kemal ve CHP tarafından sürdürülen “aydınlanmacı laik” etiketli damar ve Abdülhamit, DP, AP, ANAP ve AKP şahsında "İslami" ilişki ve kalıntıların üzerinden beslenen "muhafazakâr demokrat" etiketli damarla vuku bulmuştur.
Burjuva ideolojisinin her iki damarına da ulus-devlet ilişkilerini güçlendirmek, sermaye birikimini arttırmak ve emperyalizmle bütünleşmek için militarist, milliyetçi ve Türk-İslamcı devlet geleneğince sürekli taze kan pompalanmıştır. Burjuva kliklerin mevcut sömürüden daha fazla pay kapma savaşı, bu iki damarın ideolojik cephaneliğiyle şekillenirken; birbirlerine karşılıklı itirazları toplumdaki asıl muhalefet dinamiği olarak yutturulmuştur. Bir iç savaş teşkilatlanması olan bu muvazaalı duruş, muhalif ve farklı olan her şey ezerek burjuva ideolojinin tahakkümünü kurmuştur.
Elinizdeki kitap bu tahakkümün ulus, din, mezhep, milli edebiyat, dil, aydınlanma, halk müziği, sanat, zorunlu eğitim, milliyetçilik gibi kavramlarla nasıl sağlandığına ve coğrafyamızdaki kadim Ata-Kadın komün yaşantısının bir süreği olan Aleviliğin laiklik söylemiyle nasıl büyük bir kıyıma uğratıldığına dair polemiklerin, bir kitap kurgusuyla düzenlenmesinden oluşmaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.