Ulusal Kalkınmacılığın İflası
Toplumların 1945 sonrası dönemde en başta gelen hedef ve beklentisi iktisadi kalkınma ve beraberinde getireceği varsayılan modernleşme oldu. Bu dönemin kalkınmacılıktan gelen iyimserliğinin ve gelişme gerçeğinin 1980'lerle beraber tersine döndüğünü biliyoruz. Bu kitaptaki yazıların ortak teması bu tersine dönüşün ve içerdiği dönüşümlerin azgelişmiş toplumlardaki etkisidir; krizin iktisadi boyutu ve azgelişmiş ülkelere nasıl yansıdığından çok, getirdiği dönüşümlerin politik ve ideolojik uzantılarının tartışılması amaçlanmıştır. Şimdiye kadar dünya kapitalist sistemi yaygın ve sınır dinlemeyen bir dünya ekonomisi ve birbirinden bağımsız siyasi iktidarların ürünü olan devletlerin oluşturduğu bir politik düzeyin eklemlenmesi olarak düşünülebilirdi. Sınır dinlememesine rağmen dünya ekonomisi siyasi kerte içinde somutlaşıyor, devlet yapıları tarafından şekilleniyordu. Bu yüzden de görünüm olarak ulusal kapitalizmlerin bir eklemlenmesi olarak ortaya çıkıyordu. Şimdilerde ise dünya kapitalizmi ulusal kapitalizmlerin toplamı olmaktan çıkıyor, gerçekten bütün dünyada birden karar veren, her ülkeyi potansiyel üretim alanı ve pazar olarak gören, kendi hareketliliğine engel tanımayan şirketlerin oluşturduğu bir sisteme dönüşüyor. Artık uluslararası değil, küresel. Kendi meşruiyetleri için ulusal düzeyde yönetebilmeyi umdukları kapitalizmleri temel almış ulus-devletlerin bugün bu denli yoğun bir kriz içinde olmalarının nedeni de bu... -Çağlar Keyder-
- Açıklama
Toplumların 1945 sonrası dönemde en başta gelen hedef ve beklentisi iktisadi kalkınma ve beraberinde getireceği varsayılan modernleşme oldu. Bu dönemin kalkınmacılıktan gelen iyimserliğinin ve gelişme gerçeğinin 1980'lerle beraber tersine döndüğünü biliyoruz. Bu kitaptaki yazıların ortak teması bu tersine dönüşün ve içerdiği dönüşümlerin azgelişmiş toplumlardaki etkisidir; krizin iktisadi boyutu ve azgelişmiş ülkelere nasıl yansıdığından çok, getirdiği dönüşümlerin politik ve ideolojik uzantılarının tartışılması amaçlanmıştır. Şimdiye kadar dünya kapitalist sistemi yaygın ve sınır dinlemeyen bir dünya ekonomisi ve birbirinden bağımsız siyasi iktidarların ürünü olan devletlerin oluşturduğu bir politik düzeyin eklemlenmesi olarak düşünülebilirdi. Sınır dinlememesine rağmen dünya ekonomisi siyasi kerte içinde somutlaşıyor, devlet yapıları tarafından şekilleniyordu. Bu yüzden de görünüm olarak ulusal kapitalizmlerin bir eklemlenmesi olarak ortaya çıkıyordu. Şimdilerde ise dünya kapitalizmi ulusal kapitalizmlerin toplamı olmaktan çıkıyor, gerçekten bütün dünyada birden karar veren, her ülkeyi potansiyel üretim alanı ve pazar olarak gören, kendi hareketliliğine engel tanımayan şirketlerin oluşturduğu bir sisteme dönüşüyor. Artık uluslararası değil, küresel. Kendi meşruiyetleri için ulusal düzeyde yönetebilmeyi umdukları kapitalizmleri temel almış ulus-devletlerin bugün bu denli yoğun bir kriz içinde olmalarının nedeni de bu... -Çağlar Keyder-
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.