Uluslararası İlişkiler Konferansı

Soğuk Savaş sonrasının yeni siyasal evreni, öncelikle küresel liderlik rolüne odaklanmıştır. İki kutuplu sistemin küresel aktörlerinden birinin işlevini yitirmesiyle diğerinin yeni rolü ve geleceği tartışma konusu olmuştur. Devam eden sürecin ara kesitlerinde bu tartışmanın izlerini görmek olanaklıdır. Körfez savaşında, Balkanlar'in tükenmeyen gerilim ve savaş atmosferinde, 11 Eylül saldırılarında yerel etkenler ve roller ele alınsa da daima küresel liderlik ve güç ilişkilerine dayalı çözümlemeler öncelik kazanmıştır. Bu çerçeve içinde iki boyut, söz konusu çözümlemelerin ana kaynağı durumundadır. Birincisi, yeni ilişkiler zemininde küresel rollerin Soğuk Savaş müttefikleri arasındaki boyutlanma biçimidir. İkincisi ise Soğuk Savaşa odaklı NATO ve Birleşmiş Milletler'in (BM) yeni konumu ve geleceğidir. Aslında her iki boyut Batı Bloku'nun Soğuk Savaş sonrasında içsel düzenlenişine yönelik gelişmeleri i çermektedir. Yani Soğuk Savaşın galiplerinin yeni ilişkiler zemininde birbirle riyle ve dünyanın geri kalanıyla nasıl ve ne şekilde siyasal bir davranış biçimi gösterecekleridir. Bu tablo hiç kuşkusuz yeni dünya düzen arayışında diğer ak törlerinde varlığını yadsımamaktadır. Özellikle Çin'in ekonomide olumlu geliş meleri yakalaması, yakın geleceğin siyasal düzenlenişinde daha aktif yer alması olasılığını güçlendirmektedir. Buna yeniden toparlanan Rusya'nın gelecek bek lentileri de eklenmelidir. Yeni aktörlerin çıkması da olasılık dahilindedir.