Uygulamalı Genel ve Özel Ceza Soruşturması (Ciltli)7188/7242/7253 Sayılı Kanunlarıdaki Güncel Değişiliğiyle
Ceza soruşturması ve yargılamasının en önemli amacı hiç şüphesiz gerçeğin tespitiyle, suçluyu bulup cezalandırarak adaleti sağlamaktır. Hukuk ve adalet yüzyılımızın en fazla ihtiyaç duyduğu şeydir. Soruşturma işlemleri ve ceza yargılaması, ancak hukuk kuralları içinde yürütüldüğü taktirde elde edilen deliller hukuka uygun delil olacaktır. Hukuka olan inancın tesisi, ancak gerçek adaletin sağlanmasıyla mümkündür. Masum olarak doğan ve masum olduğu kabul edilen insanı suçlamak ve yargılamak kolay, zor olansa vicdanlardaki yasanın adı olan adaletin sağlanmaktır. Güç ve kanun adalet için vardır.
Hukuk ve hukukçuluk insanlık tarihinin her dönemde ön planda olmuştur. Hiçbir medeniyet ve güç, adaletin sağlandığı bir hukuk düzeni kadar sağlam temellere oturmamıştır. Tarihe asırlarca hükmeden başta şanlı ecdat olmak üzere, büyük devletler, ancak adil ve hukuk devleti oldukları sürece ayakta kalmışlardır. Adalet kuvveti, bir kesimin veya gurubun menfaati için değil, milletin sinesinde yaşayan bir kuvvet olarak her zaman güçlü, tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Hukuk, bir düzenin kendisiyken, adalet o düzenin yegâne dengesidir. Bağımsız ve tarafsız yargı bu dengenin tek güvencesidir. Adil bir vicdana sahip olmayan hakim, savcı ve hukuk uygulayıcılarının elinde en iyi kanun bir zulüm aracı olacaktır.
Belirlilik ve hukuksal eşitlik adaletin asıl belirleyici noktasıdır. Ceza soruşturması her ne kadar gerçeği amaçlasa da, bu gerçek her ne pahasına olursa olsun değil, ancak hukuk devletine yaraşır bir şekilde tespit edilmelidir. Herkes için kanunlar ve uygulanması eşit olduğu sürece hukuksal eşitlik sağlanır. Soruşturma makamları ancak kanundaki esas ve usuller dairesinde kalmak kaydıyla delillere ulaşır ve eldeki delillerle yargılama yapılır. Elbette ki, ön kabuller ve tahminler soruşturma sürecinde soruşturmacıya ve taraflara ışıt tutar. Kişileri suçlamak ve cezalandırmak ancak hukuka uygun delillerle olur.
Çalışmamız bu anlayış çerçevesinde, özellikle soruşturma sürecinin uzun ve karmaşık olması da dikkate alınarak uygulayıcıların hata yapmaması ve tarafların hak kayıplarına uğramaması için konular uygulamayla iç içe, örnek kararlarla açıklanmıştır. Ceza soruşturması ve yargı- 8 2. Baskıya Önsöz laması, soruşturmanın temel prensipleri, soruşturmada yetkisi, genel soruşturma işlemleri, bilirkişilik ve uygulaması, özel soruşturma yöntemleri, 7188 sayılı son yasa değişikliğiyle zorunlu hale gelen adil görüşme odaları, çocuk izlem merkezleri, seri muhakeme usulü gibi teknik ve karmaşık konular tereddütte yol açmayacak şekilde açıklanmıştır. Başta Ceza Muhakemesi Kanunu ve uygulamada başvurulan diğer soruşturma usul ve esaslarına ilişkin mevzuat değişiklikleri güncel hale getirilmiştir. Öte yandan konular Yüksek Yargının güncel karar ve öğretinin yaklaşımıyla da desteklenmiştir.
- Açıklama
Ceza soruşturması ve yargılamasının en önemli amacı hiç şüphesiz gerçeğin tespitiyle, suçluyu bulup cezalandırarak adaleti sağlamaktır. Hukuk ve adalet yüzyılımızın en fazla ihtiyaç duyduğu şeydir. Soruşturma işlemleri ve ceza yargılaması, ancak hukuk kuralları içinde yürütüldüğü taktirde elde edilen deliller hukuka uygun delil olacaktır. Hukuka olan inancın tesisi, ancak gerçek adaletin sağlanmasıyla mümkündür. Masum olarak doğan ve masum olduğu kabul edilen insanı suçlamak ve yargılamak kolay, zor olansa vicdanlardaki yasanın adı olan adaletin sağlanmaktır. Güç ve kanun adalet için vardır.
Hukuk ve hukukçuluk insanlık tarihinin her dönemde ön planda olmuştur. Hiçbir medeniyet ve güç, adaletin sağlandığı bir hukuk düzeni kadar sağlam temellere oturmamıştır. Tarihe asırlarca hükmeden başta şanlı ecdat olmak üzere, büyük devletler, ancak adil ve hukuk devleti oldukları sürece ayakta kalmışlardır. Adalet kuvveti, bir kesimin veya gurubun menfaati için değil, milletin sinesinde yaşayan bir kuvvet olarak her zaman güçlü, tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Hukuk, bir düzenin kendisiyken, adalet o düzenin yegâne dengesidir. Bağımsız ve tarafsız yargı bu dengenin tek güvencesidir. Adil bir vicdana sahip olmayan hakim, savcı ve hukuk uygulayıcılarının elinde en iyi kanun bir zulüm aracı olacaktır.
Belirlilik ve hukuksal eşitlik adaletin asıl belirleyici noktasıdır. Ceza soruşturması her ne kadar gerçeği amaçlasa da, bu gerçek her ne pahasına olursa olsun değil, ancak hukuk devletine yaraşır bir şekilde tespit edilmelidir. Herkes için kanunlar ve uygulanması eşit olduğu sürece hukuksal eşitlik sağlanır. Soruşturma makamları ancak kanundaki esas ve usuller dairesinde kalmak kaydıyla delillere ulaşır ve eldeki delillerle yargılama yapılır. Elbette ki, ön kabuller ve tahminler soruşturma sürecinde soruşturmacıya ve taraflara ışıt tutar. Kişileri suçlamak ve cezalandırmak ancak hukuka uygun delillerle olur.
Çalışmamız bu anlayış çerçevesinde, özellikle soruşturma sürecinin uzun ve karmaşık olması da dikkate alınarak uygulayıcıların hata yapmaması ve tarafların hak kayıplarına uğramaması için konular uygulamayla iç içe, örnek kararlarla açıklanmıştır. Ceza soruşturması ve yargı- 8 2. Baskıya Önsöz laması, soruşturmanın temel prensipleri, soruşturmada yetkisi, genel soruşturma işlemleri, bilirkişilik ve uygulaması, özel soruşturma yöntemleri, 7188 sayılı son yasa değişikliğiyle zorunlu hale gelen adil görüşme odaları, çocuk izlem merkezleri, seri muhakeme usulü gibi teknik ve karmaşık konular tereddütte yol açmayacak şekilde açıklanmıştır. Başta Ceza Muhakemesi Kanunu ve uygulamada başvurulan diğer soruşturma usul ve esaslarına ilişkin mevzuat değişiklikleri güncel hale getirilmiştir. Öte yandan konular Yüksek Yargının güncel karar ve öğretinin yaklaşımıyla da desteklenmiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.