Işığı kapatıyorum, yatağıma girip yorganımı başımın üstüne kadar çekiyorum. Gözlerim yorgun, okuduğum kitaptaki sözler bir bir geliyor aklıma. Simyacıların yaşamlarını laboratuvarlarına adadıklarını, evrenin ruhuna böylece ulaşabileceklerine inanmalarını düşünüyorum. Şimdi yalnızca nefesimi duyabiliyorum. Derinden gelen bir nefes alış, git gide kendi nefesimin sesini daha çok duyuyorum, yine aklıma kitaptaki sözler geliyor: “Evren herkesin anlayacağı bir dilde varolmuştur ama insanlar unutmuştur bu dili. Birçok şeyle birlikte bu evrensel dil'i arıyorum ben. Bu yüzden buradayım. Çünkü bu evrensel dili bilen birini bulmam gerekiyor. Bir Simyacı…” Başımı yorgandan boğulmak üzereyken çıkarıyorum.
Gök gürlüyor. Üstümüze yıkılacakmış gibi, gökyüzü feryat figan. Ben terliyorum, ayaklarım buz. Oğlum!.. Gurbet kuşum benim, kara biberim, sesin gelmez oldu ama kulaklarımda çok sevdiğin ezgilerle ben uçuyorum şimdi.
- Açıklama
Işığı kapatıyorum, yatağıma girip yorganımı başımın üstüne kadar çekiyorum. Gözlerim yorgun, okuduğum kitaptaki sözler bir bir geliyor aklıma. Simyacıların yaşamlarını laboratuvarlarına adadıklarını, evrenin ruhuna böylece ulaşabileceklerine inanmalarını düşünüyorum. Şimdi yalnızca nefesimi duyabiliyorum. Derinden gelen bir nefes alış, git gide kendi nefesimin sesini daha çok duyuyorum, yine aklıma kitaptaki sözler geliyor: “Evren herkesin anlayacağı bir dilde varolmuştur ama insanlar unutmuştur bu dili. Birçok şeyle birlikte bu evrensel dil'i arıyorum ben. Bu yüzden buradayım. Çünkü bu evrensel dili bilen birini bulmam gerekiyor. Bir Simyacı…” Başımı yorgandan boğulmak üzereyken çıkarıyorum.
Gök gürlüyor. Üstümüze yıkılacakmış gibi, gökyüzü feryat figan. Ben terliyorum, ayaklarım buz. Oğlum!.. Gurbet kuşum benim, kara biberim, sesin gelmez oldu ama kulaklarımda çok sevdiğin ezgilerle ben uçuyorum şimdi.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.