Uzayın Çocukları 5Alkota Savaşı
Tanrı bana bir ben verdi,
Ben onu yok ettim.
Tanrı bunun üzerine yokluk verdi,
Yokluktan kendimi var ettim.
- Bilge Sagun
Zor zamanlar yaşanıyordu. Evrensel tarihin başlangıcından bu yana devam eden savaş, insanların çığlıklarını, haykırışlarını, feryatlarını ve acılarını beraberinde taşıyordu. Tanrı'lar arasında soğuk savaş hala devam etmekte, birçok uygarlık ne olduğunu anlamadan yerin dibini boylamaktaydı. Bunlar arasında eski uygarlıklar da vardı, yenileri de.
Usta Cano, dirilişinden bu yana epeyce güç depolamıştı. Bilgisayar dâhisi Gast sayesinde Ankor'un ruhani gücünden pay olan karanlık hükümdar, Lord Vatna ile beraber Olrak'a saldıracaktı. Oluşturmuş oldukları kâbus son derece etkiliydi. Önüne çıkan her şeyi yok eden kâbus, ne bitecek gibi görünüyordu, ne de hafifleyecek. Kendi bünyesine insanlar kattıkça daha da hırçınlaşan kâbus, Olrak'a doğru hızla ilerlemekteydi. Usta Cano ve Lord Vatna, düzinelerce savaş gemisiyle, Sirius'a doğru yelken açmıştı. Olrak, kendini ne kadar şifrelese de, onunla ilgili koordinatlar Gast tarafından sürekli olarak güncelleniyordu. Böylece Cano, ne hedefinden şaşıyor, ne de zaman kaybediyordu.
- Kudret Alkan
- Açıklama
Tanrı bana bir ben verdi,
Ben onu yok ettim.
Tanrı bunun üzerine yokluk verdi,
Yokluktan kendimi var ettim.- Bilge Sagun
Zor zamanlar yaşanıyordu. Evrensel tarihin başlangıcından bu yana devam eden savaş, insanların çığlıklarını, haykırışlarını, feryatlarını ve acılarını beraberinde taşıyordu. Tanrı'lar arasında soğuk savaş hala devam etmekte, birçok uygarlık ne olduğunu anlamadan yerin dibini boylamaktaydı. Bunlar arasında eski uygarlıklar da vardı, yenileri de.
Usta Cano, dirilişinden bu yana epeyce güç depolamıştı. Bilgisayar dâhisi Gast sayesinde Ankor'un ruhani gücünden pay olan karanlık hükümdar, Lord Vatna ile beraber Olrak'a saldıracaktı. Oluşturmuş oldukları kâbus son derece etkiliydi. Önüne çıkan her şeyi yok eden kâbus, ne bitecek gibi görünüyordu, ne de hafifleyecek. Kendi bünyesine insanlar kattıkça daha da hırçınlaşan kâbus, Olrak'a doğru hızla ilerlemekteydi. Usta Cano ve Lord Vatna, düzinelerce savaş gemisiyle, Sirius'a doğru yelken açmıştı. Olrak, kendini ne kadar şifrelese de, onunla ilgili koordinatlar Gast tarafından sürekli olarak güncelleniyordu. Böylece Cano, ne hedefinden şaşıyor, ne de zaman kaybediyordu.- Kudret Alkan
- Yorumlar