%30
Uzun Atlama İlhan Tarus
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054906604
Boyut
12.00x19.00
Sayfa Sayısı
256
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Uzun AtlamaCumhuriyetin Şeker Fabrikaları Bir Endüstrileşmenin Romanı

Yazar: İlhan Tarus
Yayınevi : h2o Kitap
35,00TL
24,50TL
%30
Satışta değil
9786054906604
750961
Uzun Atlama
Uzun Atlama Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları Bir Endüstrileşmenin Romanı
24.50

Kurtuluş Savaşı üçlemesiyle “Vatan'ın İnşa”sını romanlaştıran, edebiyatımızın usta kalemi İlhan Tarus bu kez Cumhuriyetin Şeker Fabrikalarını anlatıyor.

Tarus bir gazetenin teklifi üzerine iki ay boyunca altı bin kilometre yol kat ederek tüm fabrikaları dolaşır; neden oldukları toplumsal dönüşü bizzat yaşayarak bir tanıklık tutanağını “beyaz kağıtların muhafızlığına kara satırlar halinde geçirir.”

Şeker fabrikaları sadece teknolojik atılım, üretim patlaması, döviz tasarrufu, refah kaynağı değil bir ulus yaratım sürecinin ve mekanizmasının asli unsurlarındandır. Nehirler ovalara hayat vermesi, bereket getirmesi için yönlendirilir. Köylüye makineli tarım öğretilir, iş makineleri hediye edilir. Topraktan alınan ırgat, işçiye dönüştürülür, sendikada örgütlendirilir. Okullar, hastaneler, başta sinema salonu olmak üzere sosyal tesisler açılarak; spor kulüpleri kurularak civarındaki köy ve kasabaların tüm toplumsal yaşantısı dönüştürülür, moderne taşınır.

Tüm bunlar hangi yolla olur, hangi araçlarla, kimlerle?

Ceyhun Atuf Kansu şairdir ama Turhal Şeker Fabrikası hastanesinin başhekimidir de. Sonra kimyager bir kadın var, Amerika'da eğitim görmüş bir mühendis, bir öğretmen, bir ustabaşı, bir montajcı, bir aşçı, bir temizlikçi ve daha çok bir, bir, bir… Bunların hepsinin şeker fabrikalarına ait kendi hikâyeleri var; alın teri, gözyaşı ve kanla yazdıkları hikayeleri. Hikayecimiz İlhan Tarus'un bize aktardığı…

  • Açıklama
    • Kurtuluş Savaşı üçlemesiyle “Vatan'ın İnşa”sını romanlaştıran, edebiyatımızın usta kalemi İlhan Tarus bu kez Cumhuriyetin Şeker Fabrikalarını anlatıyor.

      Tarus bir gazetenin teklifi üzerine iki ay boyunca altı bin kilometre yol kat ederek tüm fabrikaları dolaşır; neden oldukları toplumsal dönüşü bizzat yaşayarak bir tanıklık tutanağını “beyaz kağıtların muhafızlığına kara satırlar halinde geçirir.”

      Şeker fabrikaları sadece teknolojik atılım, üretim patlaması, döviz tasarrufu, refah kaynağı değil bir ulus yaratım sürecinin ve mekanizmasının asli unsurlarındandır. Nehirler ovalara hayat vermesi, bereket getirmesi için yönlendirilir. Köylüye makineli tarım öğretilir, iş makineleri hediye edilir. Topraktan alınan ırgat, işçiye dönüştürülür, sendikada örgütlendirilir. Okullar, hastaneler, başta sinema salonu olmak üzere sosyal tesisler açılarak; spor kulüpleri kurularak civarındaki köy ve kasabaların tüm toplumsal yaşantısı dönüştürülür, moderne taşınır.

      Tüm bunlar hangi yolla olur, hangi araçlarla, kimlerle?

      Ceyhun Atuf Kansu şairdir ama Turhal Şeker Fabrikası hastanesinin başhekimidir de. Sonra kimyager bir kadın var, Amerika'da eğitim görmüş bir mühendis, bir öğretmen, bir ustabaşı, bir montajcı, bir aşçı, bir temizlikçi ve daha çok bir, bir, bir… Bunların hepsinin şeker fabrikalarına ait kendi hikâyeleri var; alın teri, gözyaşı ve kanla yazdıkları hikayeleri. Hikayecimiz İlhan Tarus'un bize aktardığı…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat