Vedanta ve Sankhya Felsefesi Upanişadları
Vedânta Felsefesi Upanişadları ve Sankhya Felsefesi Upanişadları Kitaplarından oluşmaktadır.
Felsefe Ayâsya Tarafından yazılmıştır. Upanişadlar yorumsuz orjinal çeviridir.
Vedânta Felsefesi Upanişadları
Başlangıçta her şeyin kendisi olan ve “tek olmaktan”sa “çok olmaya” karar veren evrenin saf ruhu, her şeyi kendinden yarattı. İçini insanla, hareket eden ve etmeyen, canlı ve -cansız, tamamen maddeden oluşmasına rağmen aklın hezeyanlarıyla sıfatlar yükleyerek onu değerli, elde edilmesi gereken bir nevi hazine hâline dönüştüren nesnelerle doldurdu. Sonra da insana “Bu nesnelerle aklını ve aslında benden olan ruhunu kirletmeden bana geri dön! Senin imtihanın bu!” dedi. Sonra ezeli ve ebedi olan bu imtihana bir süre biçti ve bu sürenin noktalandığı ana da “ölüm” dedi.
Ebedi olanın kendinden ölümü yaratmasıyla başlayan imtihan, insanın ilk nefesinden son nefesine kadar geçen zamanda evrenin kendisiyle birleşmeye giden yolu bulma çabasıdır.
Bu çabayı ve insana kendini yaratıcı bağlamında anlatan o son noktadır Vedanta Felsefesi.
Kendi sonlu hayatında, bedenden çıkacak olan son nefesini kendini yaratanla birleştirmenin sırrına ermiş olan insanlara Svaha!
“…
Tüm bunları yarattıktan sonra hepsine dikkatlice baktı. Ve yarattığını Brahma-tata-tamam olarak tanıdı ve sonra “İdam Adarçam!” hükmünde bulundu.
Bu hüküm ile görünür olduğu için insan bilinir İdan-dra, yani İdandra, olarak. Ve İdandra adıyla bilinen, İndra olarak tanrılar arasında zikredilir ki en büyük sır budur. Muhakkak en yüce olandır tüm sırları seven.
…”
Sankhya Felsefesi Upanişadları
Ruh, içinde yaşadığı bedeni terk etme zamanı geldiğinde, içinde bulunduğu bedeni yöneten ve kendisine bağlı olan aklın dünyadaki eylemlerinden sorumlu olarak ya dünyaya geri gönderilerek cezalandırılır ya da sonsuza kadar tüm arzu, istek, acı ve korkularından arınmış olarak kendisi gibi ölümsüz Ruhların yanında yerini alır.
Bu uzun ve herkesin tek başına gitmek zorunda olduğu yol üzerinde olan, madde âleminin zifirî karanlığından sıyrılmış ve beden denilen mağarayı kendindeki ilahi ışıkla aydınlatmaya başlamış Ruhlara Svaha!
Bu kitabın yazımında kullanılan bütün bilgiler kendi dillerinde yazılmış orijinal kaynaklarından çevrilmiştir. Gerek Sanskrit Dili ve gerekse Antik Dönem Grekçe ve Latince eserlerin günümüz dillerine yapılmış olan çevirilerinde anlam kaymaları ile birlikte kelime hataları meydana geldiği için bu yolu takip etmek bilgi kirliliğini önlemek açısından elzem önem taşımaktadır.
- Açıklama
Vedânta Felsefesi Upanişadları ve Sankhya Felsefesi Upanişadları Kitaplarından oluşmaktadır.
Felsefe Ayâsya Tarafından yazılmıştır. Upanişadlar yorumsuz orjinal çeviridir.
Vedânta Felsefesi Upanişadları
Başlangıçta her şeyin kendisi olan ve “tek olmaktan”sa “çok olmaya” karar veren evrenin saf ruhu, her şeyi kendinden yarattı. İçini insanla, hareket eden ve etmeyen, canlı ve -cansız, tamamen maddeden oluşmasına rağmen aklın hezeyanlarıyla sıfatlar yükleyerek onu değerli, elde edilmesi gereken bir nevi hazine hâline dönüştüren nesnelerle doldurdu. Sonra da insana “Bu nesnelerle aklını ve aslında benden olan ruhunu kirletmeden bana geri dön! Senin imtihanın bu!” dedi. Sonra ezeli ve ebedi olan bu imtihana bir süre biçti ve bu sürenin noktalandığı ana da “ölüm” dedi.
Ebedi olanın kendinden ölümü yaratmasıyla başlayan imtihan, insanın ilk nefesinden son nefesine kadar geçen zamanda evrenin kendisiyle birleşmeye giden yolu bulma çabasıdır.
Bu çabayı ve insana kendini yaratıcı bağlamında anlatan o son noktadır Vedanta Felsefesi.
Kendi sonlu hayatında, bedenden çıkacak olan son nefesini kendini yaratanla birleştirmenin sırrına ermiş olan insanlara Svaha!
“…
Tüm bunları yarattıktan sonra hepsine dikkatlice baktı. Ve yarattığını Brahma-tata-tamam olarak tanıdı ve sonra “İdam Adarçam!” hükmünde bulundu.
Bu hüküm ile görünür olduğu için insan bilinir İdan-dra, yani İdandra, olarak. Ve İdandra adıyla bilinen, İndra olarak tanrılar arasında zikredilir ki en büyük sır budur. Muhakkak en yüce olandır tüm sırları seven.
…”
Sankhya Felsefesi Upanişadları
Ruh, içinde yaşadığı bedeni terk etme zamanı geldiğinde, içinde bulunduğu bedeni yöneten ve kendisine bağlı olan aklın dünyadaki eylemlerinden sorumlu olarak ya dünyaya geri gönderilerek cezalandırılır ya da sonsuza kadar tüm arzu, istek, acı ve korkularından arınmış olarak kendisi gibi ölümsüz Ruhların yanında yerini alır.
Bu uzun ve herkesin tek başına gitmek zorunda olduğu yol üzerinde olan, madde âleminin zifirî karanlığından sıyrılmış ve beden denilen mağarayı kendindeki ilahi ışıkla aydınlatmaya başlamış Ruhlara Svaha!
Bu kitabın yazımında kullanılan bütün bilgiler kendi dillerinde yazılmış orijinal kaynaklarından çevrilmiştir. Gerek Sanskrit Dili ve gerekse Antik Dönem Grekçe ve Latince eserlerin günümüz dillerine yapılmış olan çevirilerinde anlam kaymaları ile birlikte kelime hataları meydana geldiği için bu yolu takip etmek bilgi kirliliğini önlemek açısından elzem önem taşımaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.