Velayet Hukuku
Ana baba çocuk ilişkisinin hukuki çerçevesini belirleyen velayet, çok yönlü ve çok disiplinli özelliğiyle aile hukukunun en dinamik konularından biridir. Çocuk hakları, insan hakları, toplumsal cinsiyet, kadın hakları, erkeklik çalışmaları, sosyal devlet, eşitlik teorileri ile ilişkili olup, bu konularda ve toplumsal değişim ve gelişmelerden en çok etkilenen kurum olduğunu iddia etmek abartılı olmayacaktır. 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun'da, toplumsal değişim ve taleplerin tümünün dikkate alındığını söylemek güç olsa da; ana babanın velayet otoritesinin çocuk haklarıyla sınırlanması, evlilik içinde kadın erkek eşitliğinin kabulünün bir sonucu olarak, velayetin yürütülmesinde ananın da babayla eşit ağırlıkta söz hakkına kavuşturulması önemli değişikliklerdir. Velayet kuralları, 2009 yılı itibariyle, yirmi beş milyon çocuğun başta anne babaları olmak üzere, tüm toplumu ilgilendirmektedir. Özellikle; suça sürüklenen, çalıştırılan, erken yaş evliliklere, fiili birlikteliklere zorlanan çocukların varlığı, aile içi ve şiddetin yaygınlığı velayetten doğan yükümlülüklerin, kurumsal ve toplumsal sorumlulukların hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediğine de işaret etmektedir. Ailenin esas alındığı ve anayasal güvenceye kavuşturulduğu hukuki ve toplumsal bir düzende; her çocuğun, sevildiği ve dikkate alındığı bir aile ortamında ve çevrede büyümek anayasal hakkıdır. Velayetin, ayırımsız tüm çocukların yararına işlemesine katkıda bulunmak bu çalışmanın ana amaçlarından biridir.
- Açıklama
Ana baba çocuk ilişkisinin hukuki çerçevesini belirleyen velayet, çok yönlü ve çok disiplinli özelliğiyle aile hukukunun en dinamik konularından biridir. Çocuk hakları, insan hakları, toplumsal cinsiyet, kadın hakları, erkeklik çalışmaları, sosyal devlet, eşitlik teorileri ile ilişkili olup, bu konularda ve toplumsal değişim ve gelişmelerden en çok etkilenen kurum olduğunu iddia etmek abartılı olmayacaktır. 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun'da, toplumsal değişim ve taleplerin tümünün dikkate alındığını söylemek güç olsa da; ana babanın velayet otoritesinin çocuk haklarıyla sınırlanması, evlilik içinde kadın erkek eşitliğinin kabulünün bir sonucu olarak, velayetin yürütülmesinde ananın da babayla eşit ağırlıkta söz hakkına kavuşturulması önemli değişikliklerdir. Velayet kuralları, 2009 yılı itibariyle, yirmi beş milyon çocuğun başta anne babaları olmak üzere, tüm toplumu ilgilendirmektedir. Özellikle; suça sürüklenen, çalıştırılan, erken yaş evliliklere, fiili birlikteliklere zorlanan çocukların varlığı, aile içi ve şiddetin yaygınlığı velayetten doğan yükümlülüklerin, kurumsal ve toplumsal sorumlulukların hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediğine de işaret etmektedir. Ailenin esas alındığı ve anayasal güvenceye kavuşturulduğu hukuki ve toplumsal bir düzende; her çocuğun, sevildiği ve dikkate alındığı bir aile ortamında ve çevrede büyümek anayasal hakkıdır. Velayetin, ayırımsız tüm çocukların yararına işlemesine katkıda bulunmak bu çalışmanın ana amaçlarından biridir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.