Ya Ben SensemDüşüncelerim ve Duygularım
Kişiler hayatın başlangıcında, canlı yaşam ve evrenler için çarenin ve çaresizliğin ortak umuduydu. İlk ağlamayla gözyaşlarının sarhoşlukla dökülüşü yanında, yırtan haykırışlarıyla birlikte saklı geçmişlerinin ve hayata girişteki mutluluklarının açığa çıkışıydı. İlk mırıldanmasıyla sevgi hisleri dökülürken konuşmak isteyen varlığının başlangıcı olurken, kelime yetersizliğinin gösterisi, kendini ifade edememenin yetersiz çaresizliğini yansıtıyordu. Görselliğindeki güzelliği ve düşüncelerinin özgürlüğüyle yaşam onu sevmişken başlangıçtaki yetersiz çığlığı acısının ilk gösterisiydi. Çığıran sesiyle yaşanacak şarkıları içinde saklarken yaşanacak duyguların ortağı ve unutulacak aşk sahiplerinin devamıydı. Duygularının açıklanmasındaki yetersizliğiyle yüreklere sığmayan çaresizliği kendinden geçişteki içlerin dışa akışını engellerken haykırışıyla umudun varlığı, yaşamın devamı ve bazen sevginin gülen gösterisiyle aşkın yaşanmış hâlinin duygusal gösterisini temsil ediyordu. Varlığının inleyen çığlığı ile ilk konuşan benlik, intikamın elde edilemeyen bağırışıyla aciz kalmanın görüntüsünü yaşayan varlıktı. Duygularının okşanışı ile çıkartılmayan sesleri çıkartırken sevginin ifadesini tanımlıyordu. Mutluluğu ise ruhundaki gizli dansının gösterisiydi. Ruhun ilk olarak bedenden çıkacak özgürlüğü ile sonlanacak yaşam yolundaki molada, yaşadıklarıyla yeryüzünün en anlam kazanan varlığıydı. Hiçbir zaman, hiçbir şeyini tam olarak yaşayamayan insan kişilik hâlinin en güzel tarafı, yeryüzünde yaşananları bilemeden yeryüzüne gelirken doğuştaki sesli coşkunluğuydu.
- Açıklama
Kişiler hayatın başlangıcında, canlı yaşam ve evrenler için çarenin ve çaresizliğin ortak umuduydu. İlk ağlamayla gözyaşlarının sarhoşlukla dökülüşü yanında, yırtan haykırışlarıyla birlikte saklı geçmişlerinin ve hayata girişteki mutluluklarının açığa çıkışıydı. İlk mırıldanmasıyla sevgi hisleri dökülürken konuşmak isteyen varlığının başlangıcı olurken, kelime yetersizliğinin gösterisi, kendini ifade edememenin yetersiz çaresizliğini yansıtıyordu. Görselliğindeki güzelliği ve düşüncelerinin özgürlüğüyle yaşam onu sevmişken başlangıçtaki yetersiz çığlığı acısının ilk gösterisiydi. Çığıran sesiyle yaşanacak şarkıları içinde saklarken yaşanacak duyguların ortağı ve unutulacak aşk sahiplerinin devamıydı. Duygularının açıklanmasındaki yetersizliğiyle yüreklere sığmayan çaresizliği kendinden geçişteki içlerin dışa akışını engellerken haykırışıyla umudun varlığı, yaşamın devamı ve bazen sevginin gülen gösterisiyle aşkın yaşanmış hâlinin duygusal gösterisini temsil ediyordu. Varlığının inleyen çığlığı ile ilk konuşan benlik, intikamın elde edilemeyen bağırışıyla aciz kalmanın görüntüsünü yaşayan varlıktı. Duygularının okşanışı ile çıkartılmayan sesleri çıkartırken sevginin ifadesini tanımlıyordu. Mutluluğu ise ruhundaki gizli dansının gösterisiydi. Ruhun ilk olarak bedenden çıkacak özgürlüğü ile sonlanacak yaşam yolundaki molada, yaşadıklarıyla yeryüzünün en anlam kazanan varlığıydı. Hiçbir zaman, hiçbir şeyini tam olarak yaşayamayan insan kişilik hâlinin en güzel tarafı, yeryüzünde yaşananları bilemeden yeryüzüne gelirken doğuştaki sesli coşkunluğuydu.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.