%35
Yağmur Bulut'u Unutursa - Cesaret Serisi 2 Müjde Aklanloğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056847295
Boyut
14.00x21.00
Sayfa Sayısı
376
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yağmur Bulut'u Unutursa - Cesaret Serisi 2

45,00TL
29,25TL
%35
Satışta değil
9786056847295
759826
Yağmur Bulut'u Unutursa - Cesaret Serisi 2
Yağmur Bulut'u Unutursa - Cesaret Serisi 2
29.25

Su Olup Akan Ömre İnat Var Aşk!

Bir insan başkasından kaçardı, aşktan kaçardı ama ölümden kaçacak ne yer vardı, ne de zaman...

Yağmur heybesine yalnızlık koyup çıktığı yolculukta, hiç hesapta yokken yanına katılan gölgeye alışmaya başlamıştı. Oysa umuda kapanmış yüreğine cemre düşmesine, aşka mühür yemeye geç kalmıştı.

Peki ya Bulut Dağlı, gölge misali karıştığı ömründe kendine yer edinmeye niyetliyse, o zaman çaresiz kadın gururunu toparlayıp varlığının korunaklı yapısından kaçacak mıydı?

Tam da Yağmur gerçeklerle yıkanmış bir kadere razı olmaya karar verirken, hakkı yoktu zamansız hayallerin girdabına sürüklenmeye umutlarını.

Kıyamet tarifesinde asılı kalmışken takvim yaprağı, hayal kurmamalıydı gelecek üzerine.
Ölümler can gezerken kıyılarında, düşmek istemiyordu yalın ayak özgürce gezdiği toprak gözlerine.

Şimdi yokluğuna yakalandığı her anın üşüyen sızısı düşüyordu kirpiklerindeki ıslaklığa.
Oysa kolay mıydı dolu dolu yaşamayı hayal ettiği hayattan kaçmak, hele de firardayken acemi yüreği böyle.

  • Açıklama
    • Su Olup Akan Ömre İnat Var Aşk!

      Bir insan başkasından kaçardı, aşktan kaçardı ama ölümden kaçacak ne yer vardı, ne de zaman...

      Yağmur heybesine yalnızlık koyup çıktığı yolculukta, hiç hesapta yokken yanına katılan gölgeye alışmaya başlamıştı. Oysa umuda kapanmış yüreğine cemre düşmesine, aşka mühür yemeye geç kalmıştı.

      Peki ya Bulut Dağlı, gölge misali karıştığı ömründe kendine yer edinmeye niyetliyse, o zaman çaresiz kadın gururunu toparlayıp varlığının korunaklı yapısından kaçacak mıydı?

      Tam da Yağmur gerçeklerle yıkanmış bir kadere razı olmaya karar verirken, hakkı yoktu zamansız hayallerin girdabına sürüklenmeye umutlarını.

      Kıyamet tarifesinde asılı kalmışken takvim yaprağı, hayal kurmamalıydı gelecek üzerine.
      Ölümler can gezerken kıyılarında, düşmek istemiyordu yalın ayak özgürce gezdiği toprak gözlerine.

      Şimdi yokluğuna yakalandığı her anın üşüyen sızısı düşüyordu kirpiklerindeki ıslaklığa.
      Oysa kolay mıydı dolu dolu yaşamayı hayal ettiği hayattan kaçmak, hele de firardayken acemi yüreği böyle.

  • Yorumlar
Kapat