Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758274086
Boyut
130-210
Sayfa Sayısı
95
Basım Yeri
Ankara
Basım Tarihi
1998-10
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789758274086
389008
https://www.kitapburada.com/kitap/yagmura-yakalanmis-gunler
Yağmura Yakalanmış Günler
6.00
İbni Sina, Mart 1996
Ne çok seviyorum yalın ve kolay olanı. Kolaymış gibi görüneni. Konuş ki şadırvan serinliğiyle örtünebiliyim. Yaz ki ırmakları dinleyeyim.
Zarifoğlu günlüğüne "ne çok acı var" diye başlamış ve böyle yalın bir başlangıçtan sonra sağnakları çağırmış. "Kaç kez söylemiştim trene kadar gelmesi gerekmiyor diye." Yaşamak ta bir bölüm başlıyor, yağ gibi akıyor cümleler, suhunet eksi yirmi, trenin ışıkları yanmıyor (aküler yolda dolacakmış) birkaç ağaç pürdikkat bir beyazlığın ortasında kemikleşmiş. Yazar arada bir daha önce böyle büyüğünü görmemiştim diyerek okuyucuyu hazırlıyor, okuyucunun uğrayacağı şokun uzun sürmemesi anlamında. Ve metin bittiğinde yine de size olan oluyor. "Ve o zaman daha önce hiç bu kadar büyüğünü görmediğimi düşündüm: yalnızlığın."
Ne çok seviyorum yalın ve kolay olanı. Kolaymış gibi görüneni. Konuş ki şadırvan serinliğiyle örtünebiliyim. Yaz ki ırmakları dinleyeyim.
Zarifoğlu günlüğüne "ne çok acı var" diye başlamış ve böyle yalın bir başlangıçtan sonra sağnakları çağırmış. "Kaç kez söylemiştim trene kadar gelmesi gerekmiyor diye." Yaşamak ta bir bölüm başlıyor, yağ gibi akıyor cümleler, suhunet eksi yirmi, trenin ışıkları yanmıyor (aküler yolda dolacakmış) birkaç ağaç pürdikkat bir beyazlığın ortasında kemikleşmiş. Yazar arada bir daha önce böyle büyüğünü görmemiştim diyerek okuyucuyu hazırlıyor, okuyucunun uğrayacağı şokun uzun sürmemesi anlamında. Ve metin bittiğinde yine de size olan oluyor. "Ve o zaman daha önce hiç bu kadar büyüğünü görmediğimi düşündüm: yalnızlığın."
- Açıklama
- İbni Sina, Mart 1996
Ne çok seviyorum yalın ve kolay olanı. Kolaymış gibi görüneni. Konuş ki şadırvan serinliğiyle örtünebiliyim. Yaz ki ırmakları dinleyeyim.
Zarifoğlu günlüğüne "ne çok acı var" diye başlamış ve böyle yalın bir başlangıçtan sonra sağnakları çağırmış. "Kaç kez söylemiştim trene kadar gelmesi gerekmiyor diye." Yaşamak ta bir bölüm başlıyor, yağ gibi akıyor cümleler, suhunet eksi yirmi, trenin ışıkları yanmıyor (aküler yolda dolacakmış) birkaç ağaç pürdikkat bir beyazlığın ortasında kemikleşmiş. Yazar arada bir daha önce böyle büyüğünü görmemiştim diyerek okuyucuyu hazırlıyor, okuyucunun uğrayacağı şokun uzun sürmemesi anlamında. Ve metin bittiğinde yine de size olan oluyor. "Ve o zaman daha önce hiç bu kadar büyüğünü görmediğimi düşündüm: yalnızlığın."
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.