%30
Yağmurdan Sonra %28 indirimli Can Dündar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750714702
Boyut
14.50x22.50
Sayfa Sayısı
150
Baskı
3
Basım Tarihi
2015-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yağmurdan Sonra

Yazar: Can Dündar
Yayınevi : Can Yayınları
14,00TL
9,80TL
%30
Satışta değil
9789750714702
478468
Yağmurdan Sonra
Yağmurdan Sonra
9.80

Birinci mazeret, herhalde bir tür hayata tutunma kaygısı... İkinci mazeret ise bir tür meydan okuma: Yazdığınız yazının zamanın aşındırıcı etkisine direnebilecek güçte olduğunu, bir gün içinde eskimeyeceğini, on yıl sonra, yirmi yıl sonra da okurun belleğinde edebî bir tat bırakabileceğini ummak istiyorsunuz. Kitap, size bunu test etme şansını veriyor. Ve son mazeret: Her gün yazarken yaşadığınız döneme de tanıklık ediyorsunuz. Bir tür günlük tutuyorsunuz. Bu günlükteki birbiriyle ilintili yazılar bir araya toplandığında hem günlük örülmüş bir dönem profili çıkıyor ortaya hem de o olaylara ilişkin söylediğiniz sözlerle o döneme eleştirel bir bakış açısı ortaya koyma şansı yakalıyorsunuz. Can Dündar, Yağmurdan Sonra'nın ilk baskısına yazdığı önsözde, basın ve medyayla ilgili yazılarını derlemesinin "mazeret"lerini böyle sıralıyor. Yağmurdan Sonra'yı, yazıldıktan yıllar sonra hâlâ güncel kılan da bu olsa gerek. Zira gittikçe ticarileşen, ticarileştikçe de ilkelerinden büyük tavizler veren basının ve medyanın yakın tarihinden çok önemli anları yorumlayan, basın-iktidar ilişkilerinin dününe ve bugününe bakan Can Dündar, bir yerde bugünlere nasıl geldiğimizi anlatıyor aslında; bilerek ya da farkında olmadan yağmurun ardından çıkacak büyük fırtınanın haberini veriyor.... Yasama, yürütme ve yargının ardından, belki de onlardan daha hayati bir rol oynayan dördüncü güç olan basının, bu ülkede günbegün nasıl kirlendiğini, işlevsizleştiğini ve başka güçlere tabi bir güç haline geldiğini gözler önüne seren Yağmurdan Sonra, insanı hem çok şaşırtan hem de, "Hiç şaşırmadım," dedirten kitaplardan...

  • Açıklama
    • Birinci mazeret, herhalde bir tür hayata tutunma kaygısı... İkinci mazeret ise bir tür meydan okuma: Yazdığınız yazının zamanın aşındırıcı etkisine direnebilecek güçte olduğunu, bir gün içinde eskimeyeceğini, on yıl sonra, yirmi yıl sonra da okurun belleğinde edebî bir tat bırakabileceğini ummak istiyorsunuz. Kitap, size bunu test etme şansını veriyor. Ve son mazeret: Her gün yazarken yaşadığınız döneme de tanıklık ediyorsunuz. Bir tür günlük tutuyorsunuz. Bu günlükteki birbiriyle ilintili yazılar bir araya toplandığında hem günlük örülmüş bir dönem profili çıkıyor ortaya hem de o olaylara ilişkin söylediğiniz sözlerle o döneme eleştirel bir bakış açısı ortaya koyma şansı yakalıyorsunuz. Can Dündar, Yağmurdan Sonra'nın ilk baskısına yazdığı önsözde, basın ve medyayla ilgili yazılarını derlemesinin "mazeret"lerini böyle sıralıyor. Yağmurdan Sonra'yı, yazıldıktan yıllar sonra hâlâ güncel kılan da bu olsa gerek. Zira gittikçe ticarileşen, ticarileştikçe de ilkelerinden büyük tavizler veren basının ve medyanın yakın tarihinden çok önemli anları yorumlayan, basın-iktidar ilişkilerinin dününe ve bugününe bakan Can Dündar, bir yerde bugünlere nasıl geldiğimizi anlatıyor aslında; bilerek ya da farkında olmadan yağmurun ardından çıkacak büyük fırtınanın haberini veriyor.... Yasama, yürütme ve yargının ardından, belki de onlardan daha hayati bir rol oynayan dördüncü güç olan basının, bu ülkede günbegün nasıl kirlendiğini, işlevsizleştiğini ve başka güçlere tabi bir güç haline geldiğini gözler önüne seren Yağmurdan Sonra, insanı hem çok şaşırtan hem de, "Hiç şaşırmadım," dedirten kitaplardan...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat