YakazatŞeytanla Sembol Arası
Masum balıkları kırçıllı bir kancaya davet eden yem de insan, oltayı denize salan balıkçı da! Oysa biz, şer bir faaliyeti icra için insanlık denizine salınmış hiçbir oltada parmak izi tespit olunamasa da, “masum balıkları mangala yatırma” faaliyetinin fikir ve icra mucidi, baş kurgucu ve baş azmettiricisine nazarları çevirmek istemekteyiz ki; o, Şeytan'dır! Savunmasız insanları içlerindeki “nefs” karargâhından sevk ve idare eden bu mel'un mahlûk, fikirde Allah'tan kopmuş her insan hamlesinin sırtına binen ve onları dipsiz uçurumlara doğru koşturan müdahil bir kara şövalyedir!
Hakk'ın adamları, günlük hadiselerle takip olunan mücadele safhasında, önlerine çıkan her şer işin ardında onun azmettiriciliğini görmek zorundadır. Bakılan bir tabloda, boya tüplerinin saklı dansını seyretmek, insanı, resme dair kuru bir seyirlikten, sanatın teşekkül sürecine dair yetkin bir şuurluluk haline erdirir. Aynen öyle de; düşmanı, kavga meydanında hakikatiyle gözlemek, ön saf nizamından cephane ve levazımat çetelesini çıkartabilmekle mümkündür!
Düşmanınızı karşınıza kadar getiren motivasyonun ruhunu ifşa edebilmek, onun cephaneliğini ele geçirebilmek çapında önemli bir iştir. Bilinmelidir ki; masum bir kediye atılan okkalı bir tekmeden tutun da, yağma edilmek üzere kuşatılmış masum bir şehrin surlarını döven dev toplara kadar, ahlak ve adalet duygusundan kopuk her davranışın ardında, kurgulayıcı ve gayrete getirici olarak Şeytan vardır!
Mukavemet ve mücadele gücünü Allah'tan devşirebilmek noktasında, atılan o tekmeler ve fitili tutuşturulan o toplardaki Şeytanî emelle beraber Şeytan'ı da görmek elzemdir.
Şeytan'ı görebilmek, onunla mücadele edebilmenin baş şartıdır!
- Açıklama
Masum balıkları kırçıllı bir kancaya davet eden yem de insan, oltayı denize salan balıkçı da! Oysa biz, şer bir faaliyeti icra için insanlık denizine salınmış hiçbir oltada parmak izi tespit olunamasa da, “masum balıkları mangala yatırma” faaliyetinin fikir ve icra mucidi, baş kurgucu ve baş azmettiricisine nazarları çevirmek istemekteyiz ki; o, Şeytan'dır! Savunmasız insanları içlerindeki “nefs” karargâhından sevk ve idare eden bu mel'un mahlûk, fikirde Allah'tan kopmuş her insan hamlesinin sırtına binen ve onları dipsiz uçurumlara doğru koşturan müdahil bir kara şövalyedir!
Hakk'ın adamları, günlük hadiselerle takip olunan mücadele safhasında, önlerine çıkan her şer işin ardında onun azmettiriciliğini görmek zorundadır. Bakılan bir tabloda, boya tüplerinin saklı dansını seyretmek, insanı, resme dair kuru bir seyirlikten, sanatın teşekkül sürecine dair yetkin bir şuurluluk haline erdirir. Aynen öyle de; düşmanı, kavga meydanında hakikatiyle gözlemek, ön saf nizamından cephane ve levazımat çetelesini çıkartabilmekle mümkündür!
Düşmanınızı karşınıza kadar getiren motivasyonun ruhunu ifşa edebilmek, onun cephaneliğini ele geçirebilmek çapında önemli bir iştir. Bilinmelidir ki; masum bir kediye atılan okkalı bir tekmeden tutun da, yağma edilmek üzere kuşatılmış masum bir şehrin surlarını döven dev toplara kadar, ahlak ve adalet duygusundan kopuk her davranışın ardında, kurgulayıcı ve gayrete getirici olarak Şeytan vardır!
Mukavemet ve mücadele gücünü Allah'tan devşirebilmek noktasında, atılan o tekmeler ve fitili tutuşturulan o toplardaki Şeytanî emelle beraber Şeytan'ı da görmek elzemdir.
Şeytan'ı görebilmek, onunla mücadele edebilmenin baş şartıdır!
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.