Yanma Zamanı

Roman, Ortaçağ'ın karanlık yüzünü temsil eden Engizisyon Mahkemelerinin İrlanda'ya yerleşmesi sürecinde yerel pagan gelenekler ile Kilise arasındaki çatışma etrafında meydana gelen toplumsal çalkantıları konu ediniyor. 1324 yılında yaşanan gerçek bir hikâyeden yola çıkarak kaleme aldığı eseri için Morgan, mahkeme kayıtları ve sicil defterleri gibi döneme ait tarihi belgelerden de yararlanmış. Romanın, bu belgelerden süzülen başlıca iki karakteri de zaten tarihsel kişilikler olarak okurun karşısına çıkıyor: Ortaçağ'ın şafağında, Kıta Avrupası'nın dört bir yanında kurulmakta olan Engizisyon Mahkemelerini İrlanda'ya taşıyarak yüzlerce yıllık geleneksel pagan inanış sisteminin kökünü kazımakla görevlendirilen Richard de Ledre'de adlı başpiskopos ile pagan geleneklerini sürdürmeye kararlı, İrlandalı bir toprak sahibi olan Alyce Kyteler arasında yaşanan tarihi mücadele, Morgan'ın akıcı üslubu ve enfes kurgusu sayesinde capcanlı bir biçimde önümüze seriliyor. Çağımızın en önemli feminist yazarlarından biri olan Robin Morgan, Yanma Zamanında okuru Ortaçağ İrlanda'sına götürerek bir yandan tek tanrılı dinlerin otantik gelenekler karşısındaki hırçın tutumunun dinamiklerini Kilise örneğinde sergilerken, bir yandan da erkek egemen toplumsal düzenin hangi araçlarla ve nasıl kurulduğunun tarihsel ipuçlarını veriyor. Bu bakımdan Yanma Zamanı, sadece bir solukta okunacak bir roman olmanın ötesine geçerek, tarihçi titizliğiyle yazılmış önemli bir belge-metin haline geliyor. Adalet ve özgürlük için bedel ödemeyi göze almaktan çekinmeyen İrlandalı paganların hüzün ve özveriyle yüklü mücadelesini konu edinen Yanma Zamanı; keder ile iyimserliğin, yenilgi ile umudun bazen nasıl da iç içe geçebildiğini size yeniden hatırlatacak.