Yeniden Aşk'a DavetKapadokya'da Aşk Bir Başkadır
Her hikaye biraz gerçek biraz hayaldir. Yaşanmışlıkları anlatması bakımından gerçekliği, yaşanmış olmasını istediklerimiz bakımından hayalleri eritiriz önce zihnimizde sonra da kaderimizde. Gerçeklerle hayallerin karıştığı deney tüpü, karakterimizin ve yazgımızın genetik kodlarını oluşturur. Biz ona hayat der geçeriz.
Elinizdeki hikayem gerçekliğin ta kendisidir! Yukarıdaki çözümlemeden farklı olarak; yaşadıklarımı hayal ettiğim gibi, hayal ettiklerimi de yaşamış olmanın verdiği cesaretle savunuyorum iddiamı. Yaşanmışlığımın tüm gerçekliğini belki biraz keşkeler barındıran, belki boğazımda düğümlenmiş bir iki ukteyle de olsa; bütün çıplaklığıyla paylaşacak olmanın huzuru ve samimiyeti ile hissettiklerimi yazdım. Yazarken bazen kendim, bazen dışarıdan gözlemleyen biri oldum. Gerçekliği nasıl yaşadığımı, hayallerimi ise nasıl gerçekleştirdiğimi anlamanın kaçınılmaz yoluydu bu tutarsızlık. Ve teslim oldum…
Kaderimin beni, benim kaderimi sürüklediğim bu hikaye Kapadokya'nın sert toprağına gömülen bir hazineydi. Toprak altında kalan herşey gibi zamanı gelince yer yüzüne çıkmayı bekliyordu. Sanıyorum zamanı geldi. Toprağı kazdıkça anılarımdan kalan parçalara ulaştım. Her parçayı itinayla temizledim ve birleştirdim. Elinize ulaşan bu bütün, böyle bir emeğin sonucudur.
- Açıklama
Her hikaye biraz gerçek biraz hayaldir. Yaşanmışlıkları anlatması bakımından gerçekliği, yaşanmış olmasını istediklerimiz bakımından hayalleri eritiriz önce zihnimizde sonra da kaderimizde. Gerçeklerle hayallerin karıştığı deney tüpü, karakterimizin ve yazgımızın genetik kodlarını oluşturur. Biz ona hayat der geçeriz.
Elinizdeki hikayem gerçekliğin ta kendisidir! Yukarıdaki çözümlemeden farklı olarak; yaşadıklarımı hayal ettiğim gibi, hayal ettiklerimi de yaşamış olmanın verdiği cesaretle savunuyorum iddiamı. Yaşanmışlığımın tüm gerçekliğini belki biraz keşkeler barındıran, belki boğazımda düğümlenmiş bir iki ukteyle de olsa; bütün çıplaklığıyla paylaşacak olmanın huzuru ve samimiyeti ile hissettiklerimi yazdım. Yazarken bazen kendim, bazen dışarıdan gözlemleyen biri oldum. Gerçekliği nasıl yaşadığımı, hayallerimi ise nasıl gerçekleştirdiğimi anlamanın kaçınılmaz yoluydu bu tutarsızlık. Ve teslim oldum…
Kaderimin beni, benim kaderimi sürüklediğim bu hikaye Kapadokya'nın sert toprağına gömülen bir hazineydi. Toprak altında kalan herşey gibi zamanı gelince yer yüzüne çıkmayı bekliyordu. Sanıyorum zamanı geldi. Toprağı kazdıkça anılarımdan kalan parçalara ulaştım. Her parçayı itinayla temizledim ve birleştirdim. Elinize ulaşan bu bütün, böyle bir emeğin sonucudur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.