Yeniden Sanat ve Hayat Dergisi Sayı : 46 / 02 Kış 2016
Varlığını; toplum için sanat, insanlık için bilim, özgürlük için politika ilkesi üzerine kurmuş olan Sanat ve Hayat Dergisinin ikinci sayısı çıktı.
Dergimiz adları Tartışma Kültürü, Mevsimler, Harman, Mozaik, Çentik, Pano ve Ayraç olan yedi bölümden oluşmaktadır. Tartışma Kültürü bölümünde güncel ve düşünsel değer taşıdığına inandığımızdan ötürü dosya konusu olarak belirlediğimiz tema ile ilgili yazıları toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. Mevsimler bölümünde yaşamları ve yapıtlarıyla topluma etki etmiş olan isimler üzerinden geleceğe köprü kurmayı amaçlıyoruz. Harman bölümünde sanat ve edebiyat ile ilgili ürünleri okuyucularımızla paylaşırken, Mozaik bölümünde kavimler kapısı olarak anılan coğrafyamızda yaşamış olan halklar ve dilleriyle buluşuyoruz. Özgül olduğuna inandığımız, taşıdığı önem dolayısıyla parantez içine alınmasını gerekli gördüğümüz meseleleri Çentik bölümünde işlerken, Pano'da destek olmak adına “bizimkilerin” yaptıklarını yer veriyoruz. Son olarak hangi kitabı okuyacağına bir türlü karar veremeyenler için hazırlamış olduğumuz Ayraç bölümü var.
Dosya konusu Barış için Savaş olan bu sayımızda; Tartışma Kültürü'nü, insan olmayı mücadele ve sosyalizm üzerinden ele alan Kutsiye Bozoklar'ın İnsanlaşmak ve Sosyalizm yazısıyla açtık. Derginin dosya konusunda muradını Hasan Polat “Savaş, Mücadele ve Sanat” adlı yazısında güçlü bir biçimde yansıttı. Avrupa ve Türkiye ajansları Noam Chomsky'nin, ABD'de yaptığı iki konuşmayı Sanat ve Hayat dergisi için birleştirerek, savaş politikaları açısından emperyalizmin politik ve ideolojik tahakkümünü teşhir eden bir yazı haline getirdi. Bu yazıyı düzenleyerek dergimizde yayınlanmasına aracılık eden Avrupa ve Türkiye'deki ilgili ajanslara teşekkür ederiz. Sibel Özbudun'un “Türk Halkı Barışçı mı?”, Yener Orkunoğlu'nun “Millet, Milliyetçilik ve Savaş”, Mehmet Akkaya'nın “Sınıf ve Siyaset Felsefesi Bağlamında Barış Ve Savaş Sorunsalı”, Volkan Yaraşır'ın “Kapitalizm, Modern/Konsantre Barbarlık ve Proletaryanın Karşı Hegemonyası”, Cemil Aksu'nun “Savaş ve Ekolojik Yıkım” yazılarıyla çalışmalarını Helsinki Üniversitesi'nde sürdüren Ferhat Kaya'nın bizi kırmayarak yazdığı “Bilinen ve Bilinmeyen Yönleri İle Atamız Homo Naledi” yazısı Tartışma Kültürü bölümünün ilgiyle okuyacağınız diğer yazıları olacak.
Bu sayının Mevsimler bölümünün teması kış oldu. Kış soğuğuyla üşüten, yalnızlığıyla yarım kalmışlık hissi uyandıran bir mevsim. Öte yandan biliyoruz ki, aynı zamanda yenilecek olanı içinde taşıyan bu mevsim, yerini bahara bırakacak. Tabii ki biraz da mücadeledir kış. Mevsimler bölümünde barut kokan dizelerin yaratıcısı olan Hasan Hüseyin'i Temel Demirer, işçi tulumuyla yarına yürüyen dizelerin ayak sesi olan Nikola Vaptsarov'u Narin Duru yazdı. “Mutluluğun resmini yapamadan” aramızdan ayrılan Abidin Dino'yu Varol Öztorun yazarken aydın sorumluluğunun başat ismi, barış mücadelesinin yılmaz neferi olarak hatırladığımız Yaşar Kemal'i Güllü Şimşek yazdı. McCarthy döneminde cadı avına maruz kalan Lilian Hellman'ın hikâyesi, bugünümüze ışık tutacak kadar aydınlık. Sıradan ve mücadeleye mesafeli bir sanatçı iken işbirlikçi Elias Kazan ve diğerlerinin çukurlaşmalarına karşılık Hellman'ın sadece insan olmaktan güç alan dik duruşunu bize Nevin Doğan pek güzel aktardı.
Öykü, masal, deneme ve şiirlerle dopdolu olan Harman Bölümü ayrıca Orçun Masatçı'nın “Değiştirilmeyi Bekleyen Yarınlar”, Asım Gönen'in “Politik Dil ve Sanat Dili Bir Bütündür” ve Tacim Çiçek'in “Savaş Antikültürdür” yazılarıyla da dikkat çekiyor.
Dergimizin Çentik bölümünü ırkçılığın, milliyetçiliğin ve savaşın kurbanı olmuş iki barış güvercinine, Hrant Dink ile Tahir Elçi'ye ayırdık. 19 Ocak 2007'de katledilen Hrant Dink ile 28 Kasım 2015'te katledilen Tahir Elçi'nin hayat arkadaşlarının Diyarbakır'daki karşılaşmalarına yer verdik. Ayrıca Tahir Elçi'yi Diyarbakır Barosu eski başkanı Muharrem Erbey'in, Hrant Dink'i ise Ece Temelkuran'ın kaleminden okuyacaksınız. Bunun yanında Cizre'nin de çığlığını unutmadık. Cizre'de katledilen ve cenazesi günlerce sokakta kalan Taybet Ananın oğlunun mektubu ile yine Cizre'den bir öğretmenin “Aynı Göğün Altındayız” adlı mektubunu Çentik bölümünden okuyabilirsiniz.
Pano bölümünü ise sinemadan tiyatroya, müzikten edebiyata severek okuyacağınızı düşündüğümüz değişik konulara ayırırken, Ayraç bölümünde severek okuyacağınızı düşündüğümüz kitapları tanıtmaya çalıştık.
- Açıklama
Varlığını; toplum için sanat, insanlık için bilim, özgürlük için politika ilkesi üzerine kurmuş olan Sanat ve Hayat Dergisinin ikinci sayısı çıktı.
Dergimiz adları Tartışma Kültürü, Mevsimler, Harman, Mozaik, Çentik, Pano ve Ayraç olan yedi bölümden oluşmaktadır. Tartışma Kültürü bölümünde güncel ve düşünsel değer taşıdığına inandığımızdan ötürü dosya konusu olarak belirlediğimiz tema ile ilgili yazıları toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. Mevsimler bölümünde yaşamları ve yapıtlarıyla topluma etki etmiş olan isimler üzerinden geleceğe köprü kurmayı amaçlıyoruz. Harman bölümünde sanat ve edebiyat ile ilgili ürünleri okuyucularımızla paylaşırken, Mozaik bölümünde kavimler kapısı olarak anılan coğrafyamızda yaşamış olan halklar ve dilleriyle buluşuyoruz. Özgül olduğuna inandığımız, taşıdığı önem dolayısıyla parantez içine alınmasını gerekli gördüğümüz meseleleri Çentik bölümünde işlerken, Pano'da destek olmak adına “bizimkilerin” yaptıklarını yer veriyoruz. Son olarak hangi kitabı okuyacağına bir türlü karar veremeyenler için hazırlamış olduğumuz Ayraç bölümü var.
Dosya konusu Barış için Savaş olan bu sayımızda; Tartışma Kültürü'nü, insan olmayı mücadele ve sosyalizm üzerinden ele alan Kutsiye Bozoklar'ın İnsanlaşmak ve Sosyalizm yazısıyla açtık. Derginin dosya konusunda muradını Hasan Polat “Savaş, Mücadele ve Sanat” adlı yazısında güçlü bir biçimde yansıttı. Avrupa ve Türkiye ajansları Noam Chomsky'nin, ABD'de yaptığı iki konuşmayı Sanat ve Hayat dergisi için birleştirerek, savaş politikaları açısından emperyalizmin politik ve ideolojik tahakkümünü teşhir eden bir yazı haline getirdi. Bu yazıyı düzenleyerek dergimizde yayınlanmasına aracılık eden Avrupa ve Türkiye'deki ilgili ajanslara teşekkür ederiz. Sibel Özbudun'un “Türk Halkı Barışçı mı?”, Yener Orkunoğlu'nun “Millet, Milliyetçilik ve Savaş”, Mehmet Akkaya'nın “Sınıf ve Siyaset Felsefesi Bağlamında Barış Ve Savaş Sorunsalı”, Volkan Yaraşır'ın “Kapitalizm, Modern/Konsantre Barbarlık ve Proletaryanın Karşı Hegemonyası”, Cemil Aksu'nun “Savaş ve Ekolojik Yıkım” yazılarıyla çalışmalarını Helsinki Üniversitesi'nde sürdüren Ferhat Kaya'nın bizi kırmayarak yazdığı “Bilinen ve Bilinmeyen Yönleri İle Atamız Homo Naledi” yazısı Tartışma Kültürü bölümünün ilgiyle okuyacağınız diğer yazıları olacak.
Bu sayının Mevsimler bölümünün teması kış oldu. Kış soğuğuyla üşüten, yalnızlığıyla yarım kalmışlık hissi uyandıran bir mevsim. Öte yandan biliyoruz ki, aynı zamanda yenilecek olanı içinde taşıyan bu mevsim, yerini bahara bırakacak. Tabii ki biraz da mücadeledir kış. Mevsimler bölümünde barut kokan dizelerin yaratıcısı olan Hasan Hüseyin'i Temel Demirer, işçi tulumuyla yarına yürüyen dizelerin ayak sesi olan Nikola Vaptsarov'u Narin Duru yazdı. “Mutluluğun resmini yapamadan” aramızdan ayrılan Abidin Dino'yu Varol Öztorun yazarken aydın sorumluluğunun başat ismi, barış mücadelesinin yılmaz neferi olarak hatırladığımız Yaşar Kemal'i Güllü Şimşek yazdı. McCarthy döneminde cadı avına maruz kalan Lilian Hellman'ın hikâyesi, bugünümüze ışık tutacak kadar aydınlık. Sıradan ve mücadeleye mesafeli bir sanatçı iken işbirlikçi Elias Kazan ve diğerlerinin çukurlaşmalarına karşılık Hellman'ın sadece insan olmaktan güç alan dik duruşunu bize Nevin Doğan pek güzel aktardı.
Öykü, masal, deneme ve şiirlerle dopdolu olan Harman Bölümü ayrıca Orçun Masatçı'nın “Değiştirilmeyi Bekleyen Yarınlar”, Asım Gönen'in “Politik Dil ve Sanat Dili Bir Bütündür” ve Tacim Çiçek'in “Savaş Antikültürdür” yazılarıyla da dikkat çekiyor.
Dergimizin Çentik bölümünü ırkçılığın, milliyetçiliğin ve savaşın kurbanı olmuş iki barış güvercinine, Hrant Dink ile Tahir Elçi'ye ayırdık. 19 Ocak 2007'de katledilen Hrant Dink ile 28 Kasım 2015'te katledilen Tahir Elçi'nin hayat arkadaşlarının Diyarbakır'daki karşılaşmalarına yer verdik. Ayrıca Tahir Elçi'yi Diyarbakır Barosu eski başkanı Muharrem Erbey'in, Hrant Dink'i ise Ece Temelkuran'ın kaleminden okuyacaksınız. Bunun yanında Cizre'nin de çığlığını unutmadık. Cizre'de katledilen ve cenazesi günlerce sokakta kalan Taybet Ananın oğlunun mektubu ile yine Cizre'den bir öğretmenin “Aynı Göğün Altındayız” adlı mektubunu Çentik bölümünden okuyabilirsiniz.
Pano bölümünü ise sinemadan tiyatroya, müzikten edebiyata severek okuyacağınızı düşündüğümüz değişik konulara ayırırken, Ayraç bölümünde severek okuyacağınızı düşündüğümüz kitapları tanıtmaya çalıştık.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.