Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753340427
Boyut
130-190
Sayfa Sayısı
144
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2004-05
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yirminci Yüzyılın İnsanlarıyız

Yayınevi : Alev Yayınevi
8,50TL
Satışta değil
9789753340427
423201
Yirminci Yüzyılın İnsanlarıyız
Yirminci Yüzyılın İnsanlarıyız
8.50
Yirminci Yüzyılın İnsanlarıyız

Yirminci yüzyılın insanlarıyız

Dünya sulh içinde bayram olmalı

Atom tahriplerin kaldırmalıyız

Laiklik aleme sultan olmalı


Demokrasi insan öldür demiyor

Açılan gülleri soldur demiyor

Hür bağımsızlığı kaldır demiyor

Herkes hür bağımsız bir can olmalı



Dünya ulusuna en büyük ricam

Sulh olsun uluslar dökülmesin kan

Tahrik yapan sulhu bozan kör şeytan

Yakalanıp katli ferman olmalı


Dünya ulusları elele versin

Hasta derman bulsun ağlayan gülsün

Emekçiler emek hakkını alsın

İnsan insanlığa hayran olmalı



Aşık Kul Hasan'ım sinemi yaktın

Halkın derdi ile eridim aktım

Dört kitap okudum kitaba baktım

Sağlar hastalara derman olmalı






Ahmet Koçak, Sunuş bölümünde Kul Hasan ile tanışmasını şöyle anlatıyor:

Yıl 1993, iki Temmuz. Sivas katliamı olmuş. Katliamda yitir­diğimiz yazarların, ozanların, sanatçıların acısını ya­şıyoruz. Neye uğradığımızı anlayamamış, olayın şokunu at­latmaya çalışıyoruz.

Halk ozanı Nesimi Çimen'i son yolculuğuna uğurlamak için on binlerce insan Karacaahmet dergahının önünde top­lanmıştık. Topluluğun en önünde bağlamayı iki eliyle havaya kaldırmış yürüyen kişi, birçok kişinin gibi benim de ilgi ve dikkatimi çekmişti. Ama çevremdekilerin hiç biri bu kişiyi tanımıyordu.

O günden yaklaşık iki ay sonra sanatçı bir arkadaşımla Aşık Nesimi Çimen'in oğlu Mazlum Çimen'in evine git­miş­tik. Karacaahmet dergahının önünde bağlamayı iki eliyle ha­vaya kaldırıp topluluğun önünde yürüyen kişi de ordaydı. Mazlum bizi tanıştırdı. Babamın kadim dostu, Aşık Kul Hasan. İlk tanışmamız böyle oldu Aşık Kul Hasan'la.

Ahmet Koçak'ın bu anlatımı çok yerindedir, çünkü Türkiye solunda Aşık Kul Hasan'ı tanıyan herkes, onu grevlerden, direnişlerden, eylemlerden, dayanışma gecelerinden tanır. Yetmiş yaşını aşmış bu ulu çınar, günümüzde değeri bilinmeyen saflarımızın bir çok sıra neferinden biridir. Ahmet Koçak'ın aşağıdaki sözleri ise Alev Yayınları'nın üzeri küllendirilen toplumsal-kültürel değerlerimiz konusunda üstlendiği sorumluluğu sergiliyor:

Kültüre ve kültürel değerlere saldırının pervasızlaştığı, gericiliğin yaygınlaştığı bu günlerde toplumsal-kültürel değer­lere sahip çıkmak bir insanlık görevidir. Alev Yayınları, bu görev bilinciyle, Kul Hasan gibi değerlerimizin yapıtlarını gün ışığına çıkarmaya, kalıcı hale getirmeye çalışacaktır.

Kitapta Aşık Kul Hasan'ın kendi kaleminden yaşam öyküsü de yer alıyor. Aşık Kul Hasan'ın yaşamını en iyi özetleyen ise kendisinin bir deyişi:

Deli Dediler

Çağlayarak aktım aktım bulandım

Bahar yağmurunun seli dediler

Bir zamanlar dağı taşı dolandım

Bu mecnun divane deli dediler


Melek yüzlü zülfü yare bağlandım

Eynel hak çağırdım darda eğlendim

Abdal oldum kapı kapı dilendim

Asalak göründü keli dediler



Çok gezdim yaylada türkü çağırdım

Yoğurt kaymak yedim kuzu çevirdim

Bir zamanlar saç sakalı koyverdim

Kimi derviş kimi veli dediler


Köyümü bıraktım Mersin'e göçtüm

Silifke'den sonra başkente geçtim

Memur oldum bekçi görevin seçtim

Alevi solcudur belli dediler



Dokuz yıl çalıştım işten atıldım

Belediye işçisine katıldım

Sokak süpürerek emekli oldum

Çal sazını öttür teli dediler


Kul Hasan'ım yandım yandım kavruldum

Dost sanarak nicesine sarıldım

Turist oldum yurtdışına savruldum

Gez bir zaman gurbet eli dediler

30 Mart 1991, Ankara




Kitabın baş tarafında Aşık Kul Hasan'ın 1993 yılında Rıza Yürükoğlu yoldaşın davetlisi olarak geldiği İngiltere'de, onun evinde konukken yazdığı birkaç deyiş de yer alıyor.



Işıklar Gördüm

Rıza bahçesini gezdim seyrettim

Nice genç ihtiyar aşıklar gördüm

Görüştüm kaynaştım muhabbet ettim

Nice Ceylan nice Işık'lar gördüm


Sırma Yürük koşturuyor koşuyor

Tufan Güven hizmet yapıp coşuyor

Hasta kedi bile özgür yaşıyor

Kaygusuz'a ortak keşikler gördüm



Gönülleri bağlı Merdan Ali'ye

Her can aşık muhabbete doluya

Niyazları Hacı Bektaş Veliye

Daha nice bağrı yanıklar gördüm


Kul Hasan'ın derdi hasret yarası

Kabe yolu iki kaşın arası

Yoldaş dosta açık Rıza hanesi

Daha nice nice konuklar gördüm

2 Kasım 1993, Londra




Kul Hasan'ın yapıtları arasından Ahmet Koçak'ın seçtiği yüzü aşkın yapıttan oluşan bu güldeste, toplumsal içerikli şiirleri-tasavvuf şiirleri-sevda şiirleri başlıkları altında toplanmış.



Kitabın son bölümünde Kul Hasan ile yapılan bir söyleşi de yer alıyor. Aşık Kul Hasan 1993 yılında R. Yürükoğlu'nun evinde konukken, çok sayıda yoldaşın katıldığı bir akşam yapılan sohbette teyp kaydına alınmış. Daha sonra Mercan Köklü'nun, bu kaydın yazı dilinde düzenlediği bir bölümü, Kul Hasan'ın yaşamından ilginç anılar içeriyor.
  • Açıklama
    • Yirminci Yüzyılın İnsanlarıyız

      Yirminci yüzyılın insanlarıyız

      Dünya sulh içinde bayram olmalı

      Atom tahriplerin kaldırmalıyız

      Laiklik aleme sultan olmalı


      Demokrasi insan öldür demiyor

      Açılan gülleri soldur demiyor

      Hür bağımsızlığı kaldır demiyor

      Herkes hür bağımsız bir can olmalı



      Dünya ulusuna en büyük ricam

      Sulh olsun uluslar dökülmesin kan

      Tahrik yapan sulhu bozan kör şeytan

      Yakalanıp katli ferman olmalı


      Dünya ulusları elele versin

      Hasta derman bulsun ağlayan gülsün

      Emekçiler emek hakkını alsın

      İnsan insanlığa hayran olmalı



      Aşık Kul Hasan'ım sinemi yaktın

      Halkın derdi ile eridim aktım

      Dört kitap okudum kitaba baktım

      Sağlar hastalara derman olmalı






      Ahmet Koçak, Sunuş bölümünde Kul Hasan ile tanışmasını şöyle anlatıyor:

      Yıl 1993, iki Temmuz. Sivas katliamı olmuş. Katliamda yitir­diğimiz yazarların, ozanların, sanatçıların acısını ya­şıyoruz. Neye uğradığımızı anlayamamış, olayın şokunu at­latmaya çalışıyoruz.

      Halk ozanı Nesimi Çimen'i son yolculuğuna uğurlamak için on binlerce insan Karacaahmet dergahının önünde top­lanmıştık. Topluluğun en önünde bağlamayı iki eliyle havaya kaldırmış yürüyen kişi, birçok kişinin gibi benim de ilgi ve dikkatimi çekmişti. Ama çevremdekilerin hiç biri bu kişiyi tanımıyordu.

      O günden yaklaşık iki ay sonra sanatçı bir arkadaşımla Aşık Nesimi Çimen'in oğlu Mazlum Çimen'in evine git­miş­tik. Karacaahmet dergahının önünde bağlamayı iki eliyle ha­vaya kaldırıp topluluğun önünde yürüyen kişi de ordaydı. Mazlum bizi tanıştırdı. Babamın kadim dostu, Aşık Kul Hasan. İlk tanışmamız böyle oldu Aşık Kul Hasan'la.

      Ahmet Koçak'ın bu anlatımı çok yerindedir, çünkü Türkiye solunda Aşık Kul Hasan'ı tanıyan herkes, onu grevlerden, direnişlerden, eylemlerden, dayanışma gecelerinden tanır. Yetmiş yaşını aşmış bu ulu çınar, günümüzde değeri bilinmeyen saflarımızın bir çok sıra neferinden biridir. Ahmet Koçak'ın aşağıdaki sözleri ise Alev Yayınları'nın üzeri küllendirilen toplumsal-kültürel değerlerimiz konusunda üstlendiği sorumluluğu sergiliyor:

      Kültüre ve kültürel değerlere saldırının pervasızlaştığı, gericiliğin yaygınlaştığı bu günlerde toplumsal-kültürel değer­lere sahip çıkmak bir insanlık görevidir. Alev Yayınları, bu görev bilinciyle, Kul Hasan gibi değerlerimizin yapıtlarını gün ışığına çıkarmaya, kalıcı hale getirmeye çalışacaktır.

      Kitapta Aşık Kul Hasan'ın kendi kaleminden yaşam öyküsü de yer alıyor. Aşık Kul Hasan'ın yaşamını en iyi özetleyen ise kendisinin bir deyişi:

      Deli Dediler

      Çağlayarak aktım aktım bulandım

      Bahar yağmurunun seli dediler

      Bir zamanlar dağı taşı dolandım

      Bu mecnun divane deli dediler


      Melek yüzlü zülfü yare bağlandım

      Eynel hak çağırdım darda eğlendim

      Abdal oldum kapı kapı dilendim

      Asalak göründü keli dediler



      Çok gezdim yaylada türkü çağırdım

      Yoğurt kaymak yedim kuzu çevirdim

      Bir zamanlar saç sakalı koyverdim

      Kimi derviş kimi veli dediler


      Köyümü bıraktım Mersin'e göçtüm

      Silifke'den sonra başkente geçtim

      Memur oldum bekçi görevin seçtim

      Alevi solcudur belli dediler



      Dokuz yıl çalıştım işten atıldım

      Belediye işçisine katıldım

      Sokak süpürerek emekli oldum

      Çal sazını öttür teli dediler


      Kul Hasan'ım yandım yandım kavruldum

      Dost sanarak nicesine sarıldım

      Turist oldum yurtdışına savruldum

      Gez bir zaman gurbet eli dediler

      30 Mart 1991, Ankara




      Kitabın baş tarafında Aşık Kul Hasan'ın 1993 yılında Rıza Yürükoğlu yoldaşın davetlisi olarak geldiği İngiltere'de, onun evinde konukken yazdığı birkaç deyiş de yer alıyor.



      Işıklar Gördüm

      Rıza bahçesini gezdim seyrettim

      Nice genç ihtiyar aşıklar gördüm

      Görüştüm kaynaştım muhabbet ettim

      Nice Ceylan nice Işık'lar gördüm


      Sırma Yürük koşturuyor koşuyor

      Tufan Güven hizmet yapıp coşuyor

      Hasta kedi bile özgür yaşıyor

      Kaygusuz'a ortak keşikler gördüm



      Gönülleri bağlı Merdan Ali'ye

      Her can aşık muhabbete doluya

      Niyazları Hacı Bektaş Veliye

      Daha nice bağrı yanıklar gördüm


      Kul Hasan'ın derdi hasret yarası

      Kabe yolu iki kaşın arası

      Yoldaş dosta açık Rıza hanesi

      Daha nice nice konuklar gördüm

      2 Kasım 1993, Londra




      Kul Hasan'ın yapıtları arasından Ahmet Koçak'ın seçtiği yüzü aşkın yapıttan oluşan bu güldeste, toplumsal içerikli şiirleri-tasavvuf şiirleri-sevda şiirleri başlıkları altında toplanmış.



      Kitabın son bölümünde Kul Hasan ile yapılan bir söyleşi de yer alıyor. Aşık Kul Hasan 1993 yılında R. Yürükoğlu'nun evinde konukken, çok sayıda yoldaşın katıldığı bir akşam yapılan sohbette teyp kaydına alınmış. Daha sonra Mercan Köklü'nun, bu kaydın yazı dilinde düzenlediği bir bölümü, Kul Hasan'ın yaşamından ilginç anılar içeriyor.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat