Yok Edilen MedeniyetGeç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemlerinde Gayrimüslim Varlığı
Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyıl boyunca siyasi, iktisadi ve kültürel olarak Batı merkezli kapitalist dünyaya eklemlenmesinin derin etkileri olmuştur. Ticaretten sanayiye, kurumlardan tüketime, kentleşmeden sanata her alanda yaşanan bu değişimle, imparatorluğun toplumsal yapısı hızla dönüşürken, gayrimüslim nüfus içinde de iktisadi ve toplumsal bir seçkinler zümresi gelişmeye başlamıştır.
I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla hızlanan milliyetçilik rüzgârı, bu iktisadi düzenin sonunu getirdi. Osmanlı modernleşme ve Batılılaşma sürecinin taşıyıcısı ve temsilcisi haline gelen gayrimüslimlerin sürgünü ve imhası, sanayi ve tarımdan tasfiyesi, mali sermayenin el değiştirmesi ve beşerî sermayenin yok olmasının damga vurduğu uluslaşma süreci, Anadolu için de büyük bir yıkım oluşturdu. Neredeyse tüm üretim kolları akamete uğrarken, tarımdaki kadim bilgi birikimi de yok oldu. Kültürel ve beşerî yıkımın en somut ifadesi ise, her biri mimari başyapıt niteliğindeki binlerce yapının sistematik olarak imha edilmesi oldu.
Bu kitap, uluslaşma sürecinde, imha ve Türkleştirme politikaları çerçevesinde gayrimüslimlerin iktisadi ve toplumsal varlığının tasfiye edilişi ile bunun sonuçlarının tartışıldığı bir konferansta sunulan bildirileri bir araya getiriyor.
- Açıklama
Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyıl boyunca siyasi, iktisadi ve kültürel olarak Batı merkezli kapitalist dünyaya eklemlenmesinin derin etkileri olmuştur. Ticaretten sanayiye, kurumlardan tüketime, kentleşmeden sanata her alanda yaşanan bu değişimle, imparatorluğun toplumsal yapısı hızla dönüşürken, gayrimüslim nüfus içinde de iktisadi ve toplumsal bir seçkinler zümresi gelişmeye başlamıştır.
I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla hızlanan milliyetçilik rüzgârı, bu iktisadi düzenin sonunu getirdi. Osmanlı modernleşme ve Batılılaşma sürecinin taşıyıcısı ve temsilcisi haline gelen gayrimüslimlerin sürgünü ve imhası, sanayi ve tarımdan tasfiyesi, mali sermayenin el değiştirmesi ve beşerî sermayenin yok olmasının damga vurduğu uluslaşma süreci, Anadolu için de büyük bir yıkım oluşturdu. Neredeyse tüm üretim kolları akamete uğrarken, tarımdaki kadim bilgi birikimi de yok oldu. Kültürel ve beşerî yıkımın en somut ifadesi ise, her biri mimari başyapıt niteliğindeki binlerce yapının sistematik olarak imha edilmesi oldu.
Bu kitap, uluslaşma sürecinde, imha ve Türkleştirme politikaları çerçevesinde gayrimüslimlerin iktisadi ve toplumsal varlığının tasfiye edilişi ile bunun sonuçlarının tartışıldığı bir konferansta sunulan bildirileri bir araya getiriyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.