Odadan çıkmayı istedi onların yanında ağlamamalıydı ama kıpırdayamadı. Ağlamaktan utandı, utangaçlığı daha da ağlattı. Samira ona bakınca, geldiği günden bu yana içinde sıkıştırdığı gözyaşlarını serbest bıraktı. O da Hesna gibi ağlamaya başladı. O, gurbetteki yalnızlığına, Hesna'nın kederine sebep oluşuna, kocasının ondan yavaş yavaş uzaklaşmasına, biten heyecanına, yiten düşlerine, azalan umuduna ağladı. Hesna da Samira da yüreklerinin en derininde saklanan gerçek acılarına ağlıyorlardı. Varlıklarını bildikleri ama üstlerini gururla örttükleri hüzünlerinin şerefineydi bu gözyaşları. Aynı adama olan muazzam aşkın acıtan yanıyla yüzleştiklerindendi, aynı yarayı taşıdıklarındandı beraber ağlayışları. Belki de bu bitmeyecek olan mahpusluğu, yaralı yüreklerini birbirlerine yaslayarak çekilir kılabilirlerdi. Kim bilir, belki de bu gözyaşları ikisi arasında oluşan o koca duvarı sele kapıp götürecekti….
"Hayat kendini tekrardan başka bir şey değildi aslında, oyuncular değişiyor, koşullar ve zaman ama insan zihni, hissi ve kaybettikleri hep aynı kalıyor" diyor Zennure E üçüncü kitabı YÜK için. yine mistik masallarla süslediği, rüyaların büyüsüne kapılacağımız gerçek bir hikaye ile karşımızda. ilk sayfasından başlayarak insanı sarmalayan bir üslup ve anlam tarzıyla, kitabı kapatıp bir köşeye atma ihtimalini ortadan kaldıran bir kurguyla yine zihinlerimizi uzun süre meşgul edecek bir eser.
- Açıklama
Odadan çıkmayı istedi onların yanında ağlamamalıydı ama kıpırdayamadı. Ağlamaktan utandı, utangaçlığı daha da ağlattı. Samira ona bakınca, geldiği günden bu yana içinde sıkıştırdığı gözyaşlarını serbest bıraktı. O da Hesna gibi ağlamaya başladı. O, gurbetteki yalnızlığına, Hesna'nın kederine sebep oluşuna, kocasının ondan yavaş yavaş uzaklaşmasına, biten heyecanına, yiten düşlerine, azalan umuduna ağladı. Hesna da Samira da yüreklerinin en derininde saklanan gerçek acılarına ağlıyorlardı. Varlıklarını bildikleri ama üstlerini gururla örttükleri hüzünlerinin şerefineydi bu gözyaşları. Aynı adama olan muazzam aşkın acıtan yanıyla yüzleştiklerindendi, aynı yarayı taşıdıklarındandı beraber ağlayışları. Belki de bu bitmeyecek olan mahpusluğu, yaralı yüreklerini birbirlerine yaslayarak çekilir kılabilirlerdi. Kim bilir, belki de bu gözyaşları ikisi arasında oluşan o koca duvarı sele kapıp götürecekti….
"Hayat kendini tekrardan başka bir şey değildi aslında, oyuncular değişiyor, koşullar ve zaman ama insan zihni, hissi ve kaybettikleri hep aynı kalıyor" diyor Zennure E üçüncü kitabı YÜK için. yine mistik masallarla süslediği, rüyaların büyüsüne kapılacağımız gerçek bir hikaye ile karşımızda. ilk sayfasından başlayarak insanı sarmalayan bir üslup ve anlam tarzıyla, kitabı kapatıp bir köşeye atma ihtimalini ortadan kaldıran bir kurguyla yine zihinlerimizi uzun süre meşgul edecek bir eser.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.