Yunus Emre'nin Risaletü'n-Nushiyye'si ve Divan'ıGiriş - İnceleme - Metin - Dizin
Yunus Emre, Türkçenin 13. ile 15. yüzyılları arasındaki dönemini kapsayan “Eski Anadolu Türkçesi”nin en önemli temsilcilerinin başında gelmektedir. Medrese eğitimi görmüş, devrinin bilimlerini, Arapçayı, Farsçayı, dört kitabı, hadisleri, peygamber kıssalarını, vahdet-i vücud'u, skolastik felsefeyi, mitolojiyi ve daha pek çok şeyi öğrenmiş, çağına göre bilgi ve zeka düzeyi yüksek bir insandı. Defterin, kitabın, mektebin dışında “ilham”a dayalı olan Yûnus'taki manevi güç, şiir elbisesi giydirildikten sonra onu okuyanların karşısına her zaman başka bir cazibeyle çıkmış ve okuyanlar tarafından bunu tam olarak ifade edebilmek bir türlü mümkün olmamıştır. Bu yüzden Yunus Emre'yi onun diline daha yakın bir dilin daha iyi anlatabileceği düşüncesiyle eserde Yunus'u anlamayı zorlaştıracak karmaşıklıkta bilimsel üslup ve ifadeler olabildiğince az kullanılmıştır.
Fatih nüshasına göre hazırlanan bu çalışma, esas olarak Risâletü'n-Nushiyye ile Divan'ın transkripsiyonlu metnini, gramatikal dizinini ve detaylı gramer incelemesini içermektedir.
Tasavvuf düşüncesi ve bu düşünceyi şekillendiren unsurlar ayrıntılı bir biçimde yeni baştan ele alınmıştır.
Yunus Emre'nin yaşadığı Selçuklu dönemi siyasal ve sosyal yönden araştırılmıştır.
Yunus Emre'nin hayatı ve eserleri, yaşadığı dönemin tasavvuf akımları ele alınmak suretiyle değerlendirilmiştir.
Metindeki sözcüklerin tasavvufi anlamları dizin bölümüyle birlikte verilmiştir.
Eserlerdeki tasavvufî deyimler ve mecazlar ile tasavvuf dışı deyim ve birleşik ifadeler ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
Araştırmacıların metin üzerindeki farklı okuma tercihleri dipnotlarda karşılaştırmalı olarak gösterilmiş, bazı sözcüklere verilmiş olan yanlış anlamlar düzeltilerek sözcüklerin doğru anlamları tanıklarıyla birlikte verilmiştir.
Yunus Emre'nin eserlerinin söz varlığı istatistik ve grafiklerle değerlendirilmiştir.
- Açıklama
Yunus Emre, Türkçenin 13. ile 15. yüzyılları arasındaki dönemini kapsayan “Eski Anadolu Türkçesi”nin en önemli temsilcilerinin başında gelmektedir. Medrese eğitimi görmüş, devrinin bilimlerini, Arapçayı, Farsçayı, dört kitabı, hadisleri, peygamber kıssalarını, vahdet-i vücud'u, skolastik felsefeyi, mitolojiyi ve daha pek çok şeyi öğrenmiş, çağına göre bilgi ve zeka düzeyi yüksek bir insandı. Defterin, kitabın, mektebin dışında “ilham”a dayalı olan Yûnus'taki manevi güç, şiir elbisesi giydirildikten sonra onu okuyanların karşısına her zaman başka bir cazibeyle çıkmış ve okuyanlar tarafından bunu tam olarak ifade edebilmek bir türlü mümkün olmamıştır. Bu yüzden Yunus Emre'yi onun diline daha yakın bir dilin daha iyi anlatabileceği düşüncesiyle eserde Yunus'u anlamayı zorlaştıracak karmaşıklıkta bilimsel üslup ve ifadeler olabildiğince az kullanılmıştır.
Fatih nüshasına göre hazırlanan bu çalışma, esas olarak Risâletü'n-Nushiyye ile Divan'ın transkripsiyonlu metnini, gramatikal dizinini ve detaylı gramer incelemesini içermektedir.
Tasavvuf düşüncesi ve bu düşünceyi şekillendiren unsurlar ayrıntılı bir biçimde yeni baştan ele alınmıştır.
Yunus Emre'nin yaşadığı Selçuklu dönemi siyasal ve sosyal yönden araştırılmıştır.
Yunus Emre'nin hayatı ve eserleri, yaşadığı dönemin tasavvuf akımları ele alınmak suretiyle değerlendirilmiştir.
Metindeki sözcüklerin tasavvufi anlamları dizin bölümüyle birlikte verilmiştir.
Eserlerdeki tasavvufî deyimler ve mecazlar ile tasavvuf dışı deyim ve birleşik ifadeler ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
Araştırmacıların metin üzerindeki farklı okuma tercihleri dipnotlarda karşılaştırmalı olarak gösterilmiş, bazı sözcüklere verilmiş olan yanlış anlamlar düzeltilerek sözcüklerin doğru anlamları tanıklarıyla birlikte verilmiştir.
Yunus Emre'nin eserlerinin söz varlığı istatistik ve grafiklerle değerlendirilmiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.