%25
Yüreğim Şam'da Kaldı Naşide Gökbudak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059976350
Boyut
13.00x21.00
Sayfa Sayısı
303
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yüreğim Şam'da Kaldı

16,67TL
12,50TL
%25
Satışta değil
9786059976350
732658
Yüreğim Şam'da Kaldı
Yüreğim Şam'da Kaldı
12.50

Ahad ve Beşir; Şam'daki Bab Şarki'de yani Sünni Müslümanların ikamet ettiği eski bir semtte– oturan, bitişik komşu çocuklarıydı. Şimdi ikisi de delikanlı idi. Ellerine kadın eli değmemişti. Aşkı ve cinselliği bilmiyorlardı. Yakışıklı ve karakter sahibi ama parasızdılar.
Hafız Esad yönetimindeki Suriye'de Sünniler, ikinci sınıf vatandaş gibi yaşardı. İki arkadaş; turistlerin, Alevilerin ve Sünnilerin uğrak yeri olan, Şam'ın dünyaca ünlü Hamidiye Çarşısı'na gitmeye karar verdiler. Belki de birer kız arkadaş bulabilirlerdi. İki güzel kızdan birinin çantasını kapan genci yakalayarak o kızlarla tanıştılar. Zengin ailelere mensup bu kızlarla selamlaşmaları bile hayal iken Ahad, daha ilk görüşte gönlünü Zeliha adlı dilbere kaptırmıştı.

Ahad, gözlerine inanamıyordu. Bu muhteşem taş konağın da sahibi olan Zeliha ona ilgi gösteriyordu. Taş konağa ürkerek giren Ahad, konağın salonu üzerindeki dar kanepede çırılçıplak Zeliha'yı kollarının arasına aldığında vücudunda kan değil alev dolaşıyordu. Kendisi ise göklerde uçuyordu.

Her şey aşklarına karşıydı. Bu aşk imkânsızdı. Ama çok sevenin daima bir umudu oluyordu.

Dört beş yıl sonra Zeliha ikiz kardeşi Berid'in eşi olarak karşısına çıktığında Ahad, nefes almaya devam etse de gerçekte ölmüştü. Dedesinin KABİL diye çağırdığı ikizinden yediği bu darbe ve Suriye de çıkan kanlı olaylar, Zeliha'nın ve Ahad'ın cehenneme dönen hayatlarını iyice çıkmaza sokmuştu.

Bu küçük tanıtım yazısı, yaşananların milyonda biri bile değildi. Sığınmacı olarak Türkiye'ye kaçan bu ailenin hayatı; tasavvur edemeyeceğiniz acılar, korkular, ihanetlerle dolu. Suriye'de yaşanan vahşeti, aşkı, acıyı ve kardeş ihanetini anlatan bu roman, elinize alınca bitirmeden bırakamayacağınız bir hikâyedir.

  • Açıklama
    • Ahad ve Beşir; Şam'daki Bab Şarki'de yani Sünni Müslümanların ikamet ettiği eski bir semtte– oturan, bitişik komşu çocuklarıydı. Şimdi ikisi de delikanlı idi. Ellerine kadın eli değmemişti. Aşkı ve cinselliği bilmiyorlardı. Yakışıklı ve karakter sahibi ama parasızdılar.
      Hafız Esad yönetimindeki Suriye'de Sünniler, ikinci sınıf vatandaş gibi yaşardı. İki arkadaş; turistlerin, Alevilerin ve Sünnilerin uğrak yeri olan, Şam'ın dünyaca ünlü Hamidiye Çarşısı'na gitmeye karar verdiler. Belki de birer kız arkadaş bulabilirlerdi. İki güzel kızdan birinin çantasını kapan genci yakalayarak o kızlarla tanıştılar. Zengin ailelere mensup bu kızlarla selamlaşmaları bile hayal iken Ahad, daha ilk görüşte gönlünü Zeliha adlı dilbere kaptırmıştı.

      Ahad, gözlerine inanamıyordu. Bu muhteşem taş konağın da sahibi olan Zeliha ona ilgi gösteriyordu. Taş konağa ürkerek giren Ahad, konağın salonu üzerindeki dar kanepede çırılçıplak Zeliha'yı kollarının arasına aldığında vücudunda kan değil alev dolaşıyordu. Kendisi ise göklerde uçuyordu.

      Her şey aşklarına karşıydı. Bu aşk imkânsızdı. Ama çok sevenin daima bir umudu oluyordu.

      Dört beş yıl sonra Zeliha ikiz kardeşi Berid'in eşi olarak karşısına çıktığında Ahad, nefes almaya devam etse de gerçekte ölmüştü. Dedesinin KABİL diye çağırdığı ikizinden yediği bu darbe ve Suriye de çıkan kanlı olaylar, Zeliha'nın ve Ahad'ın cehenneme dönen hayatlarını iyice çıkmaza sokmuştu.

      Bu küçük tanıtım yazısı, yaşananların milyonda biri bile değildi. Sığınmacı olarak Türkiye'ye kaçan bu ailenin hayatı; tasavvur edemeyeceğiniz acılar, korkular, ihanetlerle dolu. Suriye'de yaşanan vahşeti, aşkı, acıyı ve kardeş ihanetini anlatan bu roman, elinize alınca bitirmeden bırakamayacağınız bir hikâyedir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat