%35
Yüreğimde Bir Sızı Tarık Sezai Karatepe
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059555173
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
160
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yüreğimde Bir Sızı

45,00TL
29,25TL
%35
Satışta değil
9786059555173
730652
Yüreğimde Bir Sızı
Yüreğimde Bir Sızı
29.25

“Mirac'ın kalbinde şüheda çığlıkları arşa karışıyor; küle dönmüş hayatlar, kavrulmuş bedenler Hakk'a yürüyordu. Nesilden nesile aktarılan bir hüzündü, acının başşehrinde yaşanan. Ömer'in nefesi bile titretirken alemi, şimdilerde içten içe kaynayan bir coğrafyaydı Risaletin Diyarı. Asırlık bir bekleyiş, amansız bir hasretti. Kopkoyu gecenin apak şafağına ramak kalmıştı. Evren, yeni bir güne gebeydi adeta.

Özlenen Kahraman'ın müjdesiyle doldu sokaklar, arklar. Henüz yedisine bile değmemişti. Hayran hayran temaşa ettiği minber ustasına içinden geldiğince sordu:
“Bu minberi nereye yapıyorsun?”
“Aksa Mescidi'ne, Kudüs'e!.”
“İyi de, bizim değil ki oralar, nasıl götüreceksin?”
Can alıcı cevap havzalasını yerinden söktü aldı:
“Benim vazifem yapmak. Bir yiğit çıkar, o da diker minberi yerine!”
Onlarca yıl beynini zonk zonk sızlatan o söz, ne de tesirliydi, delikanlı yüreğinde: “Bir yiğit, bir yiğit!.”

Zehirli oklar, aldığı kılıç darbeleri, amansız yaralar, acının her türlüsünü görmüş yorgun zihni, zayıf düşürmüştür bedenini. “Bir ölür, bin doğarız”ın kudretli sultanının, ruhu bedenden ayrılmakta. modern çağlara sarsılmaz bir Hamza bırakmaktadır, insanlıktan yana. Selahaddin! Dön gayri, parçalanmış coğrafyama!

  • Açıklama
    • “Mirac'ın kalbinde şüheda çığlıkları arşa karışıyor; küle dönmüş hayatlar, kavrulmuş bedenler Hakk'a yürüyordu. Nesilden nesile aktarılan bir hüzündü, acının başşehrinde yaşanan. Ömer'in nefesi bile titretirken alemi, şimdilerde içten içe kaynayan bir coğrafyaydı Risaletin Diyarı. Asırlık bir bekleyiş, amansız bir hasretti. Kopkoyu gecenin apak şafağına ramak kalmıştı. Evren, yeni bir güne gebeydi adeta.

      Özlenen Kahraman'ın müjdesiyle doldu sokaklar, arklar. Henüz yedisine bile değmemişti. Hayran hayran temaşa ettiği minber ustasına içinden geldiğince sordu:
      “Bu minberi nereye yapıyorsun?”
      “Aksa Mescidi'ne, Kudüs'e!.”
      “İyi de, bizim değil ki oralar, nasıl götüreceksin?”
      Can alıcı cevap havzalasını yerinden söktü aldı:
      “Benim vazifem yapmak. Bir yiğit çıkar, o da diker minberi yerine!”
      Onlarca yıl beynini zonk zonk sızlatan o söz, ne de tesirliydi, delikanlı yüreğinde: “Bir yiğit, bir yiğit!.”

      Zehirli oklar, aldığı kılıç darbeleri, amansız yaralar, acının her türlüsünü görmüş yorgun zihni, zayıf düşürmüştür bedenini. “Bir ölür, bin doğarız”ın kudretli sultanının, ruhu bedenden ayrılmakta. modern çağlara sarsılmaz bir Hamza bırakmaktadır, insanlıktan yana. Selahaddin! Dön gayri, parçalanmış coğrafyama!

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat