Zaferin Sesi "İlk Ders"

Bizim için her şey tarih öğretmenimizin okulumuza gelmesi ile başlamıştı.

Okulun ilk haftasının son iki ders saatine girme zamanımız gelmişti. 9 AL sınıfimız için ders 'tarih' olacaktı. Hepimiz yeni okulumuzdaki bütün öğretmenleri az çok tanıyorduk; tarih öğretmeni hariç...

Kapı açıldı. Tarih öğretmeni sınıfa girdi. Hepimiz başımızı istemsizce kapıya doğru çevirdik ve klasik bir şekilde ayağa kalktik. Sınıf içindeki fisıltilar da kesilmişti. Öğretmenin sınıfa ilk kez girmesinden dolayı hepimizde bilinmezlikten kaynaklanan bir heyecan vardı. Acaba yeni tarih öğretmeni nasıldı? Lacivert takım elbisesinin altındaki beyaz gömleğinin üzerine kırmızı lacivert çizgili kravatını takmış ve kısa saçlarını yandan ayırmıştı. Sınıfın karşısına geçti. Üşenmeden hepimizin gözlerinin içine tek tek baktı. İki saatlik tarih dersimiz başlıyordu.

Öğretmen 'İyi günler!' veya 'İyi dersler!' diyecek, biz de 'Sağ ol!' şeklinde karşılık verecektik.
Ve ardından ders başlayacaktı.
Sonra tanışacaktık ve ilk ders böylece bitecekti.
Öyle olmadı.

"İlk Ders" hepimizin hayatını değiştirecekti.

O günden sonra bizim için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.