21. yy., işletmeler arası rekabetin önem kazandığı, ayakta kalmak isteyen işletmelerin zamanla yarıştığı ve kararların hızlı bir şekilde alınmasının zorunlu olduğu bir çağdır. Bilgi ve teknolojinin egemen olduğu çağımızda işletmelerin diğer işletmelerle rekabet edilebilmesini sağlayabilmek, işletmeyi verimliliğe ulaştırabilmek ve ayakta tutabilmek isteyen tüm yöneticiler zamanlarını etkin kullanabilmelidirler. Zaman yönetimi prensiplerini iş ve özel yaşamlarında uygulamayan yöneticiler zaman içinde yok olup giderler.
Bir işletmede sermaye, doğal kaynaklar ve emek gibi üretim faktörlerinden sıkça söz edilir. Oysa, bunların her biri kaybedilse bile tekrar kazanılabilir varlıklardır. Fakat tükendiğinde tekrar kazanılamayacak tek kaynak zamandır. Bu, bazen işin yapısından ve akışından kaynaklanabilir, bazen de yöneticilerin zamanı etkin ve verimli kullanma becerisine sahip olmamasından doğabilir. Üstelik bu tür yöneticiler bütün gün koşturan, arı gibi çalışan hatta çalışmalarını mesai dışına taşıran bir görüntü verirler. Önemli olan bilinçsiz, plansız ve yorucu bir çalışma yapmak değil, doğru işi, doğru şekilde ve kısa zamanda yapmaktır. Bu olgunun adına "Zaman Yönetimi" demek gerekir.
Bu kitabın birinci bölümünde, zaman kavramı ve zaman yönetimi üzerinde duruldu ve zaman kavramı farklı açılardan incelenmeye çalışıldı. Bu bölümde ayrıca yönetim fonksiyonları ve zaman ilişkisi incelenerek zaman yönetimindeki farklı yaklaşımlar da ele alındı.
İkinci bölümde, yöneticilerin zamanlarını etkin kullanabilmelerinin önündeki en büyük engel olan zaman tuzakları incelenmeye çalışıldı. Bu zaman tuzakları kişiden, işten ve yönetimden kaynaklanan tuzaklar olmak üzere üç başlık altında incelendi.
Üçüncü bölümde ise, yöneticilerin zaman tuzakları ile baş edebilmeleri için kullanmaları gereken etkin zaman planlama tekniklerine değinildi.
- Açıklama
21. yy., işletmeler arası rekabetin önem kazandığı, ayakta kalmak isteyen işletmelerin zamanla yarıştığı ve kararların hızlı bir şekilde alınmasının zorunlu olduğu bir çağdır. Bilgi ve teknolojinin egemen olduğu çağımızda işletmelerin diğer işletmelerle rekabet edilebilmesini sağlayabilmek, işletmeyi verimliliğe ulaştırabilmek ve ayakta tutabilmek isteyen tüm yöneticiler zamanlarını etkin kullanabilmelidirler. Zaman yönetimi prensiplerini iş ve özel yaşamlarında uygulamayan yöneticiler zaman içinde yok olup giderler.
Bir işletmede sermaye, doğal kaynaklar ve emek gibi üretim faktörlerinden sıkça söz edilir. Oysa, bunların her biri kaybedilse bile tekrar kazanılabilir varlıklardır. Fakat tükendiğinde tekrar kazanılamayacak tek kaynak zamandır. Bu, bazen işin yapısından ve akışından kaynaklanabilir, bazen de yöneticilerin zamanı etkin ve verimli kullanma becerisine sahip olmamasından doğabilir. Üstelik bu tür yöneticiler bütün gün koşturan, arı gibi çalışan hatta çalışmalarını mesai dışına taşıran bir görüntü verirler. Önemli olan bilinçsiz, plansız ve yorucu bir çalışma yapmak değil, doğru işi, doğru şekilde ve kısa zamanda yapmaktır. Bu olgunun adına "Zaman Yönetimi" demek gerekir.
Bu kitabın birinci bölümünde, zaman kavramı ve zaman yönetimi üzerinde duruldu ve zaman kavramı farklı açılardan incelenmeye çalışıldı. Bu bölümde ayrıca yönetim fonksiyonları ve zaman ilişkisi incelenerek zaman yönetimindeki farklı yaklaşımlar da ele alındı.
İkinci bölümde, yöneticilerin zamanlarını etkin kullanabilmelerinin önündeki en büyük engel olan zaman tuzakları incelenmeye çalışıldı. Bu zaman tuzakları kişiden, işten ve yönetimden kaynaklanan tuzaklar olmak üzere üç başlık altında incelendi.
Üçüncü bölümde ise, yöneticilerin zaman tuzakları ile baş edebilmeleri için kullanmaları gereken etkin zaman planlama tekniklerine değinildi.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.