Zaroken BezımanZımane Zıkmaki, Zarok u Psikoloji
Ezilen, asimilasyon ve soykırım politikasına en etkili bir şekilde tabii tutulan bir dilin sahiplerinin, aydınlarının, devrimcilerinin kendi ata dillerinden değil de, egemen, sömürgeci, soykırımcı ve asimilasyonun aracı olan dil(Türkçe, Arapça, Farsça vs.) ile konuşmaları, yazmaları ve Kürt yaşamından, Kürtçe yaşamından uzak durmaları kadar daha etkili olan ve olacak başka bir yöntem yoktur. Bu açıdan Kürtçeye en büyük ihanet, Kürt aydın ve siyasetçilerinin kendi anadillerinden değil de, egemen sömürgeci, asimilasyoncu ve soykırımın aracı olan dil ile konuşmalarından geldiği aşikardır.
Zira dili çocuklarına öğreten anne, baba ve ebeveyinleridir. Buna bir de devletin sömürgeci, asimilasyoncu ve soykırımcı eğitimi eklenince, artık çocuk kendi ata dilinden yoksundur, dilsizdir. Konuştuğu kendi dili değil, sancılı, dil kırımcı ve kendisinin soykırımını amaç edinen dil ile konuşarak, yokluğunu yaygınlaştıran, derinleştiren ve hızlandıran bir konuma, kendine karşı olan bir duruşu sergilediği gözlenir. Bu aynı zamanda çocuğu eğitimden, öğrenmekten uzak kılan, eğitimde fırsat eşitliğini de öteleyen bir durumdur.
Azad Dildar'ın Kürtçe olarak hazırladığı, Anadilinden yoksun bırakılan ve eğitimsiz çocukların yaşadıkları travmaları konu edinen, “Zaroken Beziman” (Dilsiz Çocuklar) isimli kitabı, İsmail Beşikci Vakfı (İBV) yayınları tarafından yayınlandı. Kitabın arka kapağında; İsmail Beşikci'den bir alıntı da eklenerek, ulus dilin önemi vurgulanmaktadır.
“Devletin Kürtlere ilişkin temel politikası asimilasyondur. Elbet insanlığın, bu sürdürülen asimilasyon politikasına karşı durması lazım. Asimilasyona karşı çıkmanın en etkili yol ve yöntem ise; karalı bir şekilde Kürtçenin konuşulması ve kullanılması ile mümkündür.
Hiç şüphesiz Kürtçenin doğru konuşulması ve yazılması çok önemlidir. Kürtçeye sahip çıkmak, yazım ve konuşmada onu fonksiyonel kılmakla mümkün olur. Bu çerçevede dilin düşünüş ve algılayıştaki önemini kavramak önemlidir.
Ulusun kendini yaratma sürecinde, şiir, hikaye, stran, ağıt, atasözleri, mitoloji, destan vs. bu dilden söylenen ve yazılan eserlerin dinamik kullanılması çok önemlidir. Bu ulusun kendini yeniden yaratmasına büyük etkide bulunur, süreci daha da çabuklaştırır, yaygınlaştırıp derinleştirir.”
- Açıklama
Ezilen, asimilasyon ve soykırım politikasına en etkili bir şekilde tabii tutulan bir dilin sahiplerinin, aydınlarının, devrimcilerinin kendi ata dillerinden değil de, egemen, sömürgeci, soykırımcı ve asimilasyonun aracı olan dil(Türkçe, Arapça, Farsça vs.) ile konuşmaları, yazmaları ve Kürt yaşamından, Kürtçe yaşamından uzak durmaları kadar daha etkili olan ve olacak başka bir yöntem yoktur. Bu açıdan Kürtçeye en büyük ihanet, Kürt aydın ve siyasetçilerinin kendi anadillerinden değil de, egemen sömürgeci, asimilasyoncu ve soykırımın aracı olan dil ile konuşmalarından geldiği aşikardır.
Zira dili çocuklarına öğreten anne, baba ve ebeveyinleridir. Buna bir de devletin sömürgeci, asimilasyoncu ve soykırımcı eğitimi eklenince, artık çocuk kendi ata dilinden yoksundur, dilsizdir. Konuştuğu kendi dili değil, sancılı, dil kırımcı ve kendisinin soykırımını amaç edinen dil ile konuşarak, yokluğunu yaygınlaştıran, derinleştiren ve hızlandıran bir konuma, kendine karşı olan bir duruşu sergilediği gözlenir. Bu aynı zamanda çocuğu eğitimden, öğrenmekten uzak kılan, eğitimde fırsat eşitliğini de öteleyen bir durumdur.
Azad Dildar'ın Kürtçe olarak hazırladığı, Anadilinden yoksun bırakılan ve eğitimsiz çocukların yaşadıkları travmaları konu edinen, “Zaroken Beziman” (Dilsiz Çocuklar) isimli kitabı, İsmail Beşikci Vakfı (İBV) yayınları tarafından yayınlandı. Kitabın arka kapağında; İsmail Beşikci'den bir alıntı da eklenerek, ulus dilin önemi vurgulanmaktadır.
“Devletin Kürtlere ilişkin temel politikası asimilasyondur. Elbet insanlığın, bu sürdürülen asimilasyon politikasına karşı durması lazım. Asimilasyona karşı çıkmanın en etkili yol ve yöntem ise; karalı bir şekilde Kürtçenin konuşulması ve kullanılması ile mümkündür.
Hiç şüphesiz Kürtçenin doğru konuşulması ve yazılması çok önemlidir. Kürtçeye sahip çıkmak, yazım ve konuşmada onu fonksiyonel kılmakla mümkün olur. Bu çerçevede dilin düşünüş ve algılayıştaki önemini kavramak önemlidir.
Ulusun kendini yaratma sürecinde, şiir, hikaye, stran, ağıt, atasözleri, mitoloji, destan vs. bu dilden söylenen ve yazılan eserlerin dinamik kullanılması çok önemlidir. Bu ulusun kendini yeniden yaratmasına büyük etkide bulunur, süreci daha da çabuklaştırır, yaygınlaştırıp derinleştirir.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.