Hande Baba Türk Hikâyeciliğinde yeni bir soluk. İlk öykü kitabı Ölüm Bugün Hasta 2012'de basıldı. Ardından Gelincik Tarlası ve Rüzgâra Sarılmak geldi. Hande Baba sıradan ve sade diye tanımlanan insanların iç dünyalarını kendine özgü diliyle öyle güzel anlatıyor ki o insanların hiç de sıradan olmadıklarını görüyoruz. Korkunun Kokusu'nu da severek okuyacaksınız.
Kitapta on beş öykü bulunuyor. Her biri hem aynı hem de bambaşka tatla okunan; umudu umutsuzluğu, sevinci hüznü; kısacası insana dair her şeyi başarıyla işleyen on beş öykü. Bazı öykülerin kurgusunu duygu yoğunluğu şekillendiriyor. Yanık Kokusu, Ölüme İnat, Ağır Koku ve Araf bu yönüyle öne çıkan hikâyeler.
Hande Baba'nın içten ve sıcacık dili öykülerin kurgusuna da yansıyor, okurken gerçeklik hissiyle sarmalanıyorsunuz. Salt olayların değil duyguların da gerçekliği... Okuyunca siz de bana hak vereceksiniz.
-Ferhan Topçu
“Ölümle kucak kucağa yaşayan bu hâlime alıştım. Aynaya her bakışımda göz göze geldiğim benden çok uzaklardaki beni kabullendim, kanıksadım. Sadece evlat acısı çeken biriyle karşılaşınca utanıyorum kendimden, bir türlü toparlanıp ayağa kalkamayışımdan. Sadece evlat acısı çeken birinin yanında söyleyemiyorum babamın ölümüyle yitip gittiğimi, arafta sıkışıp kaldığımı. Susuyor, sessizce başımı önüme eğiyorum.”
- Açıklama
Hande Baba Türk Hikâyeciliğinde yeni bir soluk. İlk öykü kitabı Ölüm Bugün Hasta 2012'de basıldı. Ardından Gelincik Tarlası ve Rüzgâra Sarılmak geldi. Hande Baba sıradan ve sade diye tanımlanan insanların iç dünyalarını kendine özgü diliyle öyle güzel anlatıyor ki o insanların hiç de sıradan olmadıklarını görüyoruz. Korkunun Kokusu'nu da severek okuyacaksınız.
Kitapta on beş öykü bulunuyor. Her biri hem aynı hem de bambaşka tatla okunan; umudu umutsuzluğu, sevinci hüznü; kısacası insana dair her şeyi başarıyla işleyen on beş öykü. Bazı öykülerin kurgusunu duygu yoğunluğu şekillendiriyor. Yanık Kokusu, Ölüme İnat, Ağır Koku ve Araf bu yönüyle öne çıkan hikâyeler.
Hande Baba'nın içten ve sıcacık dili öykülerin kurgusuna da yansıyor, okurken gerçeklik hissiyle sarmalanıyorsunuz. Salt olayların değil duyguların da gerçekliği... Okuyunca siz de bana hak vereceksiniz.
-Ferhan Topçu
“Ölümle kucak kucağa yaşayan bu hâlime alıştım. Aynaya her bakışımda göz göze geldiğim benden çok uzaklardaki beni kabullendim, kanıksadım. Sadece evlat acısı çeken biriyle karşılaşınca utanıyorum kendimden, bir türlü toparlanıp ayağa kalkamayışımdan. Sadece evlat acısı çeken birinin yanında söyleyemiyorum babamın ölümüyle yitip gittiğimi, arafta sıkışıp kaldığımı. Susuyor, sessizce başımı önüme eğiyorum.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.